Sendika yönetimine talip olup kazananların ilk yapacakları iş sendika ile üyeler arasında aidiyet duygusunu geliştirmek olmalıdır. Çünkü gördüğüm en büyük eksiklik budur. Bunun için;
1. Seçimden seçime değil, bir plan dâhilinde üye ziyaretleri yapmalıdır.
2. İşgal ettiği koltuğa çok zorunlu hallerde oturmalıdır. Haftanın belli günlerinde sürekli arazide olmalıdır. Koltuğa yapışıp kalmamalıdır.
3. Asli görev ve sendikal görevinin dışında tali bir görev üstlenmemelidir. Çünkü bir koltukta üç karpuz taşınmaz.
4. Üyelerini düğün, cenaze ve hastalık durumlarında ziyaret etmeli, derdi olanın derdiyle dertlenmelidir.
5. Herhangi bir yerde üyesiyle karşılaştığı zaman selam verip selam almalı, hal ve hatır sormalıdır.
6. Üyelerin her birine eşit mesafede yaklaşmalıdır.
7. Belli aralıklarla istişare toplantısı yapmalıdır. Bu toplantılarda sadece yönetimin kendisi değil, üyelere de söz hakkı verilmelidir.
8. Sendikadaki görevinin bir kısım üyelerine makam, mevki ve mansıp dağıtmak olmadığını bilmelidir.
9. Önemli karar almalarda üyelerini bilgilendirmelidir.
10. İletişime açık, eleştirilere karşı hoşgörülü olmalıdır.
11. Gelir ve gider konusunda üyelerine karşı şeffaf olmalıdır.
12. Sendikaya karşı mesafeli ve dargın olanları kazanmak için çaba sarf etmelidir.
13. Yeni üyeye “Değerli kardeşim! Seninle daha da güçlendik. Aramıza hoş geldin” şeklinde mesajlar göndermelidir.
14. Sendikadan herhangi bir nedenle ayrılan, ayrılmak isteyen üye ile iletişime geçip niçin ayrıldığını sormalıdır. Üyesini ayrılmaktan vazgeçiremez ise bile “Kardeşim! Sendikamızdan ayrılıyorsun ama bu kapı her zaman size açıktır. Bize üye olmasan bile herhangi bir mağduriyetinde her zaman için bizi destekçin bil” demelidir.
15. Herhangi bir yerde bir makam ve görev varsa yönetimde olanlar asla buralara göz dikmemeli, üyeleri arasından birini veya üye olmadığı halde ehil biri varsa onu tavsiye etmelidir. Kendisini layık görüyorsa sendikadaki görevini bırakıp geçmelidir.
16. Sendikal çalışmalarda yeni üyelerle birlikte güçlenmek önemlidir. Ama öncelik kemiyetten ziyade keyfiyet olmalıdır. Kendilerine işi düşen birine “Bizim sendikamıza üye olursan yardımcı oluruz” gibi bir telkin veya rica etme yoluna gitmemelidir.
17. Deruhte ettiği görevin kendilerine verilmiş bir emanet olduğunu bilmelidir. Zamanı geldiği zaman bayrağı kendisinden daha iyi yönetecek birine gönül rahatlığı içerisinde bırakabilmelidir. Mevcut yer ve statüsünün evladiyelik olduğunu düşünmemelidir. Heyecanı ve yapacak bir şeyi kalmadığı, kendi kendini tekrarlamaya başladığı an çekilmeyi bilmelidir.
18. Seçim dönemlerinde kendisinin karşısına “Biz daha iyi yöneteceğiz” diye çıkanları düşman bellememeli, onlarla centilmence mücadele etmelidir.
19. Üyelerinin yetenek ve birikimleriyle ilgili bir ajandası olmalı. Hangi üye hangi konuda yeterli ise ondan faydalanma yoluna gitmelidir.
20. Herhangi bir siyasi parti ile dirsek temasına girmemelidir. Siyasi partilerin doğrularına doğru, yanlışlarına da yanlış demeli. Sendikayı makam, mevki dağıtan atama merkezi gibi kullanmamalı…