Daha önce hiç sertifikalı taraftar diye bir şey duymuş muydunuz? Duyamazsınız, çünkü Konyaspor camiası bu eğitim organizasyonuyla dünyada bir ilke imza attı. Konyaspor Kulübü ve Nalçacılılar Taraftarlar Derneği el ele vererek Selçuk Üniversitesi işbirliğiyle çok güzel bir işe imza attı. “Hayat Değiştiren Eğitimler” sloganıyla Selçuk Üniversitesi bünyesinde bulunan Sürekli Eğitim Merkezi kulübün ve derneğin belirlemiş olduğu yaklaşık 300 isimle ilk etap taraftarlık eğitimleri için bilekleri sıvadı.
Bu kapsamda eğitimi verilen kursiyerler geçtiğimiz günlerde Rektör Prof. Dr. Mustafa Şahin, Konyaspor Kulüp Başkanı Ahmet Şan, yöneticiler, öğretim görevlileri, futbolcular ve taraftarların da katılımıyla lansman gecesinde Süleyman Demirel Kongre Merkezi'nde bir araya geldi. Benim de katıldığım bu gecede Sayın Rektör Şahin de dahil olmak üzere bu heyecana şahit olmak kesinlikle ilerisi için içimde yetiştirdiğim umutları tazeledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tahir Akyürek'in şehre kazandırmış olduğu stadyum ile adeta küllerinden yeniden doğan taraftar hem şehrinin takımına hem de millilere verdiği destekle yurt genelinde adından sıkça söz ettirmiş, kendini bir kez daha ispatlamıştı. Gün geçtikçe futbola olan ilginin azaldığı ülkemizde İbrahim Apalı ve ekibinin öncülüğünde Konyaspor'u destekleyen taraftarlar son iki üç yılda birçok güzel işe imza atarak futbola güzellik ve yenilikler kazandırdı. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diye de benzetebileceğimiz bu süreçte verilen bu sertifikalar belki de bunun en güzel ispatı diyebilirim. Önümüzdeki sezon sonuna kadar on bin taraftarı sertifikalı yapma hedefiyle birkaç yıl içerisinde bambaşka bir taraftar görebiliriz. Boş işler bunlar, laf olsun torba dolsun yahut bugün kongre merkezinde verilen eğitimler yarın statta unutulur diye aklından geçiren varsa onlara Bernard Shaw'ın "Ümit, hayat boyunca sürer ve ölümle sona erer" sözünü hatırlatmak istiyorum. Ben ölmedim, siz öldüyseniz (!) rahmet diliyorum. Ve bu organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederken sertifika alan arkadaşları da tebrik ediyorum.
ZEYTİNYAĞLI YİYEMEM AMAN
Lige kötü başlayan lakin sonrasında kendini kademe kademe toparlayan Kemal Özdeş önderliğindeki Kasımpaşa'ya konuk olduk. Ligin yanı sıra kupa yorgunu olan her iki takımın yarı finalde de karşı karşıya gelecek olması bu maçı adeta kupanın provası haline büründürdü. Zihnimde müsabaka öncesi hem mental hem fiziksel anlamda yorgun olan bu iki takımdan diri olan maçı kazanacaktır düşüncesi hakimdi. Lakin hiç beraberlik düşüncesi aklımdan geçmiyordu. Hatta temsilcimiz Konyaspor'un galibiyete daha yakın olduğunu hissediyordum. Trabzonspor'un kendi evinde Beşiktaş'a yenilmesi, Antalyaspor'un da Ankara'da Gençlerbirliği ile berabere kalarak puan kaybetmesi ve Kasımpaşa'nın da üç puanla bizi takip ediyor olması bu maçın önemini iyiden iyiye artırdı. Lakin evdeki hesap çarşıya uymayınca ilk yarının son çeyreğinde Bajic'in ayağından bulduğumuz gole ikinci yarının son çeyreğinde Kasımpaşa cevap verdi. Her iki takımda bazı dakikalarda girdiği gol pozisyonlarıyla galibiyete göz kırparken Serkan Kırıntılı kurtarmış olduğu penaltıyla da adeta takımını ipten aldı. Müsabaka sonunda skor tabelasında takımlar birbiri üzerinde üstünlük kuramayınca puanı paylaşmak zorunda kaldılar. Böylelikle fikstürde Trabzonspor'a bir puan yaklaşırken yine üzerimizde ki Antalyaspor ve altımızda ki Kasımpaşa ile puan farkını koruduk. Bu sebeple skor kesinlikle kötü değil lakin daha iyisi olabilirdi. Öyleyse ümit edelim ki kupada şansımız daha iyi olsun. Son olarak yurttan sesler diye adlandırabileceğim Kasımpaşa bando takımını da maç esnasında adeta bize konser verdiği için kutluyorum.