Her yeni günün sabahında şükrederek gözlerimi açarım.
Afrika’da siyahi bir ailenin ferdi olarak dünyaya gelebilir, çok imkanlardan yoksun, mücadele içinde geçen bir yaşam içinde kendimi bulabilirdim..
Gün-güneş yüzü görmeyen kuzey ülkelerinde değil, ülkemizde doğmak ve bu ülkede yaşıyor olmak bile büyük şans…
Çetin kış şartlarının hüküm sürdüğü Kuzey Amerika bölgesinde de olabilirdim. Çünkü doğduğum ana kadar seçme hakkım yoktu… En güzel iklimin hüküm sürdüğü bölgelerde bulunmak da kaderimin bana lütfu…
Yaşamda aldığımız verdiğimiz nefese, yediğimiz aşa, soğukta sıcakta başımızı soktuğumuz evimizin olduğuna, yakacağımızın olduğuna, ailemize, sağlığımıza, ağız tadımıza olan tüm pozitifliklere şükreder ve bunlarla mutlu oluruz.
Sevgi bir duygu çeşididir. Kısaca ilgi göstermeye yönelten duygu anlamına gelir.
Anne babalar yeterli ilgiyle evlatlarını sevecekler, evlatlar da anne babalarını…
Dört dörtlük insan yok ama her insanın güzel bir tarafı mutlaka vardır. Yetişkin olduklarında o güzel tarafını görüp, diğer insanları da sevecekler ki karşılığında sevgi görebilsinler.
Sevgi ile büyüyen kişilerin gözleri ışıl-ışıldır, mütebessim bir yüzde, gözlerinin içi gülümser adeta, hiç konuşmasa da, “ben sevgi doluyum” derecesine…
Sevgi insan yaşamını anlamlı hale getiren en önemli öğelerden birisidir. Her insanın sevgiyi yaşama, sevgiyi hissetme ve ifade etme biçimi büyük farklılıklar gösterir.
Sevgi, en derinden özlenen bir şey iken; başarı, ün, para, güç gibi başka şeyler çoğu zaman onun önüne geçer. Sevgi daha çok bir sevilme sorunu olarak görülür ve daha çok sevilmenin yolları bulunmaya çalışılır; sevmeyi öğrenmek içinse hiçbir şey yapılmaz.
Sevgi, önemsemek, ilgi göstermektir. Saygı duymak, anlayış göstermek; sorumluluk hissetmek; yakınlık duymak; sıcaklık hissetmek; benimsemektir. İnsanın doğasında bulunan, yaşamı renklendiren ve anlamlandıran en güzel özelliklerinden birisidir sevgi. Sevginin bütünleştirici yönü vardır. Bu bütünleşmenin temel özelliği hem kendini hem karşıdakini olabildiğince ihmal etmemesi, eksilten değil çoğaltan nitelikler taşımasıdır.
Sevginin bir alışveriş olarak düşünülmesi, pek çoğumuz için rahatsız edici bir durumdur. Oysa verme sevginin doğal bir uzantısıdır, ama almak niyetiyle verilmez.
İnsanın diğer gereksinimlerinden ayrışmış bir sevgi yaşadığını iddia etmek mümkün değildir. Başka istek, dürtü ya da gereksinimler ne kadar çok karışıyorsa; hissedilen, sevgi olmaktan o kadar uzaklaşır.
Bazen yaşanan sevgiye, suçluluk duygularının karıştığı görülür. En tipik örneği çalışan anne ve babalarda ve anne babaları uzaklarda yaşayanlarda görülür.
Bazı kişiler beğenilmek gereksinimi içindedirler. Değerlilik duygularını koruyabilmek için dışarıdan gelen beğeniye muhtaçtırlar. Bazı insanların sevgilerine sevgi açlığı karışmıştır. Diğer insanların sevgilerini elde etmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar.
Yapılan bilimsel araştırmalar, sevgi dolu ortamlarda büyüyen, yakın ilgi gösterilen insanların ve hayvanların zeka düzeylerinin ihmal edilenlerden daha yüksek olduğunu ve bu kişilerin suça karışma olasılıklarının diğerlerinden daha düşük olduğunu gösteriyor.
Toplumumuzda sadece babalar mı ilgi ve sevgilerini gösterme konusunda sıkıntı yaşayan, anneleri de katalım buna. Sevgisizlik, değersizlik, hor görülme bireyi başka sevgi arayışlarına yönlendiriyor.
Sevgi, yakın ve sıcak ilgiyi hep bir arada kullanıyorum. Çünkü sevgi, ilgiyi gerektirir. İlgiyse, sıkboğaz etmeden, ona olan sevgiyi dışa vurmayı, paylaşmayı, bazen küçük sürprizlerle hayata yeni ve renkli anlar, anlamlar katabilmeyi gerektirir. Sevgi muhabbettir. Sevgi eksikliği bir muhabbet eksikliğidir. Yüzeysel, derine inmeyen, herkese gösterilen nezaket ve muhataplık bu kapsamda değerlendirilemez. Sevgi alakadır. Yüce Yaratıcı; Evrenin ve Alemlerin Sahibi, insanı “alâka” üzerine yaratmıştır. Kuran’ın yeryüzüne ilk indirdiği 5 ayet, Alak Suresi’nin ayetleridir. Alak’ın “kan pıhtısı görünümünde olan döllenmiş hücre; zigot” anlamından başka bir anlamı da alâkadır ki, aşk, sevgi ve yakın ilgidir.