Seydişehirliler Hükümet binası önünde Özgecan Aslan için toplandılar. Zaman Zaman sloganlar atan topluluk bu vahşet içinde idamın yasalaşması için adeta haykırdılar. Siyasi Partilerin temsilcileri, Sivil toplum kuruluşları ve Seydişehir Kaymakamı Tuncay Sonel programa katılanlar arasındaydı. Genç, yaşlı, çocuk, erkek, kadın her kesimden duyarlı insanların slogan attığı yürüyüşte, Seydişehirli bir anne Meliha Ülkü’nün konuşması, Seydişehirliler tarafından uzun süre alkışlandı.
Meliha Ülkü;
’’Sayın Kaymakamım değerli basının güzide üyeleri ve şehrimin engin yürekleri. Bugün burada keşke bir bayram için toplansaydık .Bu son olsun dediğimiz canilikler son olsaydı keşke. Caydırıcı önlemler ve en önemlisi bu caniliği yapanlar idam edilseydi belki özge can yaşıyor olacaktı. Bayramda anneler çocuklarını gönül rahatlığı ile şeker toplamaya gönderebileceklerdi. 7 yaşındaki bir çocuk tecavüze uğramazdı. Dilim dilim doğranmazdı münevver. Burada hepimiz toplandık A Partisi Yok B Partisi yok şucu bucu yok. Ortak bir yara var ve biz bugün onun için burada toplandık.
Toplumsallar sorunlar Cinayet, Tecavüz, Taciz, Aldatma, arttı. Sosyal çözülmelere toplumsal yozlaşmaya ve çatışmalara giden süreç çözüm, Öze dönüş emperyalizmin hedefi gerçekleşti. Hiçbir şekilde yıkılmaz dediğimiz aile yapımız yıkıldı. Televizyonlar, internet, akıllı telefonlar tarafından kültürümüzden uzaklaştırıldık ve yozlaştırıldık.
Bunlar olurken biz ne yaptık. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın dedik. İşte dokundu, dokunacakta. Aydınlar eğitimciler ve din alimleri imamlar çok okuyanımız çok çalışanımız var sonuç dehşet, cinayet, tecavüz ve hedefsiz bir gençlik. Neden! deyip kalıcı bir çözüm için birliktelik zamanı gelmedi mi ? Mini etek giydin tecavüzü hakkettin diyen caniler , dar beyinliler Kars’taki 11 yaşındaki erkek çocuğu damı davetkardı. Nefesim daralıyor.
Biz Osmanlı torunlarıyız. Şanıyla şerefiyle övünen nokta. Özgecan ve nice canları yakan, nice ocağa ateş düşüren bu canilere büyük Türkiye Cumhuriyeti idam cezasını geri getirerek hükümetimizin ve meclisimizin bu yasayı çıkarmasını haykırıyoruz artık.
Burada kadın erkek yok. Burada siyasi bir görüş bir oluşum yok. Burada şaklabanlık yok. Burada provokatörlük yok. Burada bir acı var, ciğeri yanan insanlar var. Burada bu canilerin idamını isteyen ciğeri yanan yürekler var. İnancımız idam cezasının bir an evvel yasaya tekrar konulması. Yoksa çok özgecanlar gidecek. İki erkek annesiyim yarınlarından korkuyorum kızlar okusun diye kampanyalar yaptık. Okutuyoruz sonuç: Kep giymesi gerekirken kefen giyip toprakla buluşması haince, hunharca, vahşice, adice.
Ben bir garip ev hanımıyım. Bir ışık yaktım ve şuan çığ oldu. Uzaktan yakından gelen o güzel yüreklerinizden öpüyorum. Bu canilere idam sehpasında görmeden ölmek istemiyorum.
Sayın Başkanım, Sayın Cumhur Başkanım, Sayın Vekillerim; sesimizi duyun. İçimize biraz su serpecek olan bu yasanın çıkmasıdır.
Ateş düşmesin artık ocaklara, yanmasın yürekler, solmasın gencecik fidanlar. Şiddet görmesin, potansiyel oran ilan edilmesin artık kadınlar. Sokağa çıkmaya korkmasınlar artık. Sokak ortasında bıçaklanmasın. Artık kimse kadına çocuğa dokunmasın, dokunamasın.
‘’Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum, güzel yürekler.’’ Dedi. Grup okunan istiklal marşının ardından sloganlar atarak dağıldı. Basın mensupları da Özgecan’ın Pankartının önüne kırmızı karanfil bıraktılar. (Süleyman Sayan- Pusula)