En güçlü ilaç zaferdir" demiş Nietzsche, Aforizmalar adlı kitabında.. Yaralarını sarmaya çalışan, eski günlerini özlemle hatırlayan ve geleceğe umutla bakmaya çalışan Torku Konya Selçuk Üniversitesinin böyle bir ilaca, Torku arenada bir F.Bahçe galibiyetine, gerçek bir zafere ihtiyacı vardı..tıpkı Efes maçında olduğu gibi.. Hırsıyla, mücadelesiyle, inatçılığıyla, agresifliğiyle, formasıyla, ismiyle direndi diyemiyorum maalesef.. olmadı, yapamadılar.. Bir anlamda gücü yetmedi.. Karşısında kendisinden çok daha iyi oynayan bir ekip yoktu.. Aksine gerilim içinde, eurolig stresiyle çok hata yapan ve şampiyonluğa bir adım daha yaklaşmak isteyen oyunculardan kurulu bir takım vardı.. 5 Oscarlı unutulmaz Gladyatör filminin hiç aklımdan çıkmayan bir sahnesi vardı.. Maximus'a şöyle sesleniyordu onu İmparator önünde aslanlara savaşmaya gönderen esir tüccarı: "Roma halkı senatonun sorunlarıyla değil, Collesum'un (dövüşlerin yapıldığı arena) coşkusuyla ilgilenir.." Tıpkı tarihinin en kritik dönemeçlerinden geçen Türkiye'nin kendi sorunlarını unutup spora dört elle sarıldığı gibi.. Ve ekliyordu: "Unutma, seyirciyi kazanan dövüşü de kazanır.." Seyirciyi kazanmak.. F.Bahçe seyirciyi kazanarak çıkmıştı sahaya zaten.. Çünkü aylardır süren gerginlikten takıma yansıyan ve yükselen bir performansı vardı.Bilet fiyatlarından olsa gerek Torku Konya Selçuk Üniversitesinin kazanacağı bir seyirci de yoktu.Karşılaşmanın ilk dakikaları karşılıklı basketlerle geçilirken 5. Dakikada Torku Konya 9-8 önde bitirdi.Bu dakikadan sonra F.Ülkerin sahadaki beşlisi,Torku Konya beşlisini boğuverdi, bütün ikili mücadelelerden de galip çıktı.. Seyirciyi kazanmıştı bir anlamda Fener maça ortak olmuştu..ve ilk periyoduda 18-16 önde geçti.ikinci periyoda da etkili başlayan sarı lacivertliler sayı farkını açmaya başladı.17.dakikada 9 sayıya çıkaran konuk ekip devreyi 39-22 önde tamamladı.üçüncü periyoda etkili başlayan Torku Konya rakibine pota altında sert savunma yaparak sayı farkını kapattı ama anlamsız top kayıpları girmeyen şutlar düşük faul yüzdeleri 4.periyotta da devam edince fark kaçınılmaz oldu.ve Fenerbahçe Ülker 25 sayı farkla maçı kazandı.
Nietzsche ile başladık, Nietzsche ile bitirelim.. "Gücün arttığını hissetmek, zevk vericidir" demiş ünlü Alman filozof.. Fenerbahçe taraftarı da, teknik adamı da, yöneticisi de, başkanı da, sporcusu da şimdi bu zevki yaşıyor.. Ama kimse unutmasın, "Kontrolsüz güç, güç değildir.." ve Torku Konya Selçuk Üniversitesi belli ki Aziz Bekir koçla çok can yakacak,ve inanıyorum ki ligde kalacaklar...yeter ki o gücü his etsinler,seyirciyi tekrar kazanmalılar.ve bu takımın idareciye değil gerçek yöneticilere ihtiyacı var…..