Dün DEVA Partisi Konya İl Başkanı Seyit Karaca ve yönetimi basınla buluştu. Seyit Karaca’nın il başkanı olarak atanması, kamuoyunda şaşkınlık oluşturmuştu. Yalnız ben şaşırmamıştım. DEVA Partisi’nin kurulduğu gün Ankara’da Seyit Hoca ve Ahmet Elden ile karşılaşmamız ister istemez zihnimizde bir kıvılcım çakmıştı.
*** *** ***
Bu kıvılcımı Seyit beyin, Partinin Konyalı Kurucu Üyesi Sami Topbaş’la olan dostluğunu birleştirince de tahminin ötesine geçmişti. Sonrasında Sami Topbaş ile yaptığım görüşmede Seyit Karaca’yı sorduğum vakit gazeteci içgüdüsüyle aldığımız izlenim zihnimizde il başkanı Seyit Karaca’nın olacağını perçinledi. Nitekim kısa süre sonra da açıklandı.
Tekrar Hayırlı olsun diyelim.
*** *** ***
Toplantıdan gözlemime gelince;
Seyit hoca yine aynı ekiple ‘yürüyecek’… Adalet Parkı’nda spor amaçlı mutat aralıklarla yürüyüş yaptığı Ahmet Elden, Fikret Dikkaya gibi isimler siyasette de yol arkadaşı olmuş Seyit Karaca’ya.
*** *** ***
Seyit Karaca, tecrübeli sağlıkçı edasıyla yumuşak bir söylem yürütüyor. Lakin muhalefet partisi olduklarını söyleyenler için olmaması gereken bir durum. Çünkü muhalefet sert bir duruş, iktidara diş geçirme cesareti gerektirir.
*** *** ***
Ali Babacan profilinden bakacak olursak, yürüttüğü politikanın yerelde endeksli olması adına Konya il teşkilatında da hissedilir bir sanayici ağırlığı bekliyordum. Ama yönetimde meslekten çok eğitim düzeyi öne çıkarılmaya çalışılmış.
Eğer ekonomi temalı bir partiyseniz, olayın içinde olan sanayide tezgahın tozunu yutan ve para yöneten iş adamı olmaması bana göre bir eksi. Konya gibi bir şehirde siyaset yapıyorsanız, realist düşünmek gerekir. Realite de şu ki, bu tür oluşumlarda şehirde tanınmış isimler, hele ki tanınmış sanayicilerin OLMAMASI sahada söylem yürütme adına büyük bir handikap.
*** *** ***
Seyit Karaca’nın şahsının şehirdeki ağırlığına, iş dünyasındaki kariyerine yönelik bir ithamımız olamaz. Sadece siyasi pencereden bir ekip eleştirisi benimkisi. Siyasette tabii ki aslolan sandıktır. Genelde Ali Babacan’ın, yerelde Deva Konya İl Teşkilatı’nın başarısı Allah ömür verirse sandık gösterecek hepimize. Bu ülkeye, bu şehire faydalı olacak oluşum ve kişilere diyecek lafımız olamaz...
Yakup Küçük’ün ardından…
Konya geçtiğimiz gün büyük bir değerini kaybetti. Genmot Krank Endüstri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı kıymetli ağabeyim Yakup Küçük, kalp krizi sonucu vefat etti. Hafta sonu uyanır uyanmaz aldığım haberin şokunu halen atmış değilim. Sadece ben değil Konya iş dünyası hatta yerel yöneticilerimiz de büyük üzüntü yaşadı.
*** *** ***
Sık sık kardeşi Hasan Küçük ve kendisini ziyaret eder, bir şeyler öğrenmeye çalışırdım.
Yakup Küçük sıradan bir sanayici değildi. Bana göre bir kahramandı. Bir tornacı çırağı olarak adım attığı sanayide, vizyonu, cesareti, ülke sevdası onu bambaşka bir yere getirmişti. Eski sanayide eniştesiyle ürettiği ilk krankı, bir Reno’ya takıp sorunsuz çalıştığını görünce duyduğu heyecanı 30 yıldır yaşıyordu. Henüz çok gençken kalkıp gidip, Almanya’da Mercedes’in parça fabrikasını satın alıp, Konya’ya taşıması onun gelecekte neler yapabileceğine dair herkesi umutlandırmıştı. Azmi onu bir dünya markası yapmaya yetmişti.
Genmot gibi bir markanın mimarı oldu. Bugün yılda 80 bin krank üreten bir ‘milli değer’i Genmot’u miras bıraktı ülkesine ve şehrine.
*** *** ***
Genmot, milli tankımız Altay’a, ISUZU’ya, TÜMOSAN’a OM (orijinal parça), diğer bütün marka-model ağır vasıta ve binek araçlara yan sanayi krank üreten sayılı firmalardan. ABD’den Çin’e, Rusya’dan Güney Afrika’ya ülkemizin bayrağını dalgalandırıyor.
*** *** ***
Böylesine bir değer Genmot’u, pırıl bir insan olan kardeşi Hasan Küçük’ü şehre miras bırakan Yakup Küçük’e bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz. Son durak orası. İnşallah cennette buluşuruz.