Cumartesi sabah saatleri idi. Necati Loras abim aradı. O aradı mı mutlaka bir güzel şey paylaşırdı benimle. O yüzden telefonda ismini görünce hemen rahatladım ve heyecanla “alo efendim abicim” dedim.
“Eniştemi kaybettik Uğur abi”…
Haaa.
“Kimi kaybettik abi”
“Seyit eniştemi abi”
“Abi Seyit Mehmet Buğa abi mi vefat etti”…
“Evet abi…”
………..
Bizim film koptu.
Seyit abimin mekanı cennet olsun inşallah.
Nur içinde yatsın.
Büyük adamdı vesselam.
…………..
Bakıyorum da vefat haberinden sonra birden Konya, Seyit abisini hatırlayıverdi.
Kimse kusura bakmasın arkadaş ama adam kahrından vefat etti!
Sözüm meclisten dışarı. “Ben bunların içinden değildim” diyen üzerine alınmasın.
Şimdi kaç kişi Holding Başkanlığından sonra Seyit abiyi düzenli olarak ziyaret ediyordu.
Kaç yürekli aslan parçası “Abim” diyerek selam veriyordu.
Verecekse de veremiyordu. Niye? Konya burası… Korkusundan. Samimiyetsizliğinden.
…………
Bakın bu şehir sıkıntı içinde iken Kombassan ve İttifak Holding atar damar oldular.
Konya’nın, Türkiye’nin ekonomisine can suyu oldular.
Kombassan’ın mimarı Haşim Bayram Hoca’dır, İttifak’ın mimarı, beyni Seyit Mehmet Buğa’dır. Elbette bu insanlarla birlikte olan çalışma arkadaşları.
Ha gel zaman git zaman bu insanlarda holdinglerde hata yaptılar mı? Yapmış da olabilir. Yaptılar da diyebiliriz.
Bilerek yapmadılar. Onu bilir onu söylerim.
Ya da şöyle diyebiliriz “profesyonel” olamadılar.
Bakın Haşim Bayram Hoca sağ. Adamcağız ölümden döndü. Kaç kişi kapısını çalıyor? Ne kapısını çalma selam vereni yok.
Peki ya Seyit abi…
Daha on beş gün önce aramıştı “Neredesin, ne yapıyorsun Uğur’um bir çay içelim sohbet edelim” demişti.
Allah’a şükür Kombassan Holding’ten de İttifak Holding’ten de bir kuruş para almadım. En fazla basına yemek verdiler yemeklerini yedim. Ajanda, kalem dağıttılar onu aldım. Ama binlerce insan bu iki ismin sayesinde hak etmediği paraları bile aldılar evlerini geçindirdiler on binlerin karınlarını doyurdular.
Ekmek yiyenler bile selam verip hallerini hatırlarını sormaz oldular.
…………..
Seyit Mehmet Buğa bu şehrin üst aklından yüksek perdede bilge insanı idi.
İki hatıramı paylaşıp cenazesine yetişeceğim inşallah.
Kule Site yeni yapılmıştı. Dönemin Mali Müşavirler Odası Başkanı Ahmet İçler ile ziyaretine gitmiştik. Önce iki saat bize o bilenlerin bileceği müthiş felsefik görüşlerinden söz etti.
Bir ara mescidin kapısına geldik. “Hadi vakit namazını kaçırmayalım. Belki de ilk namazı kılanlar siz olacaksınız” dedi.
Girdik. Seyit abi “Hayatta iki şeyi olmayı çok istiyorum. Bir imam. Bir de Kitapevi sahibi. Şimdi ben imamım siz de müezzin olun”…
Ben hemen atladım “Ahmet abi müezzinliği sen yap”. Ahmet Başkan siyasetçi ya “Senin yaşın var başın var sana yakışır”…
Evet Seyit abim imam, ben müezzin (!), Ahmet Başkan da cemaat olup namaz kılmıştık.
……………
Seyit abim ile ilgili bir anekdot daha paylaşayım.
MEDAŞ’ın özelleşeceği o dönemler…
Şehrin üst aklı bu konuda tek yumruk oldu. Basın olarak biz de tam desteğiz. Mesela o dönemlerde beni en iyi kullanan iki isim kulakları çınlasın dönemin Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Üzülmez abimiz ve Başkan Seyit Mehmet Buga abim.
Her şey çok iyi gidiyor.
MEDAŞ özelleşecek ve Konya’nın belediyelerin odaların derneklerin iş dünyasının üst aklın olacak.
Bir gün Seyit abi arıyor “Uğur abi Kule’ye bir gelebilir misin?”
Hemen işi gücü bıraktık koştuk makama.
Seyit abi durgun. Suratı biraz asık ama önce zoraki tebessüm oradan buradan bizi bir gıdıkladı ve baklayı ağzından çıkardı “Uğur abi MEDAŞ konusundan vazgeçtik. Sen de uğraşma ve bu işi bir daha gündeme getirme”…
………….
Ardından tabii nedenlerini anlattı uzun uzadıya…
…………..
Mekanın cennet olsun Seyit abim.
Nur içinde yat. Gerçekten ufuklu, yürekli, büyük adamdın.
Konya pek çok değeri gibi senin de kıymetini bilemedi. Senin elinden tutup adam ettiklerin bile seni sattı. Onlarında öbür yanda senin yanında yatacak yerleri yok. Bunları çok konuştuk senle. Sen kimse için tek kötü söz söylemedin.
Benim ve şehrin sevdalıları için Konya’nın tarihine geçtin.
ALLAH KONYALIYI ÇOK SEVİYOR
Pazar sabahı saat 3 sularında başlayan kar şehri dün yine o muhteşem beyaz örtüsü ile sarıverdi. 8 itibarı ile sokaklarda caddelerde idik. Tabii önce evimizin önünü dört araçlık tertemiz yapmıştık. Arabamızın tüm camlarını değil üstünü bile tertemiz yaptık kar lastikli arabamızın direksiyonuna geçtik şehri turladık.
Turladıkça Allah’a dua ettik. Yüce rabbim bizi ne çok seviyordu. Cumartesi günü nasıl da güneşli idi. Tehlikeli bölgeler nasıl da erimişti.
Bu arada insandan kaynaklanan çirkin görüntüler insanların uyanması ile ortaya çıkıverdi.
İşte merkezde bir üst geçit, Belediye otobüsü rampada kalmış. Arkasında belediye aracı takviye yapıyor. Polis üst geçide araç çıkmaması için yolu kapatmış. Dolayısı ile sadece o bölge değil o bölgeye giden gelen bütün yollar kilitlenmiş durumda.
Meram Gödeni TOKİ Bölgesi.
Bölgeden sabah gelen fotoğraf ve bilgilerden kısa bir özet;
“Meram Gödene’de gece 04 civarında başlayan kar yağışı aralıksız devam ediyor. 23 santimi geçen kar etkisini artırarak sürdürüyor. Meram Belediyesi kapanan 1.etap yollarına öncelik vererek kepçe ve karla mücadele kamyonu ile kar küremeye devam ediyor. Rakımın yer yer 1170 ile 1290 metre arasında olduğu ve tamamen eğimli yolların olduğu bölgede yolda kalan araçlara kepçe operatörünün yardımcı olarak kurtarma ve çekicilik yaptığı da gözlemlendi.”
BU İŞLER SIKINTILI BEYLER
Bu arada bir abimiz de şöyle yazıyordu
“Uğur Bey, salı günü Selçuk kampüsünde eşimin MR randevusu var 2 haftadır gidemedim, Allahü alem salı günü zor gibi, bir daha erteleyeceğiz. Bu arada cuma günü kurumun önünde düştüm ve bayılmışım abi. Bilinç gitmiş, 20 dakika sonra ambulansla acil Medicana’ya gittim. Tomografi ve röntgen çekimi oldu, Elhamdülillah sıkıntı yok, kafamı çarpıp kendimden geçmişim ve düşüş ve ayılma dönemi dahil 25 dakikayı hatırlamıyorum.
Özellikle andezit taşlı Kültürpark ve işyerleri ve apartman önündeki fayans zemin ve parlak zeminler çok tehlikeli. Hayırlı günler Uğur abi.”
…………..
Evet Allah muhafaza yaşlıların engellilerin hali perişan. Hiç hastane ziyareti yapıyor musunuz? Kar güzel, elbette büyük bir rahmet ve nimet ama herkes büyük vebal altında. Demedi demeyin.
VALİ CANBOLAT’IN PAZAR KARARI ÇOK YERİNDE OLDU
Dün sabah şehri dolaşırken Vali Yakup Canbolat’ın pazar yerlerinin kapatılması ile ilgili olarak almış olduğu kararın ne kadar yerinde ve doğru olduğuna bir kez daha şahit olduk. Valimizin can ve mal güvenliği için aldığı kararın önemini inşallah önümüzdeki günlerde birazcık daha açarak yazabiliriz.
YHT BİLE PES ETTİ YAAA
İşte Yüksek Hızlı trenimizin durumu ile ilgili önce İstanbul’da ki bir Konyalı dostumuzun bizimle paylaştığı bilgi notu;
“Eskişehir'den Konya'ya gelecek olan dün akşamki son sefer (Saat 20.58) Yüksek Hızlı Tren arızalandı. Yolcular uzun süre trenin içinde bekletildiler. İtirazlar yükselince ve bazı yolcular indi. Kimse uzun süre bir açıklama yapmadı. Bu arada terör saldırısı veya elektrik kesintisi olduğu iddiaları ortalıkta dolaşmaya başladı. Sonradan trenin arızalı olduğu belirtildi. Yolcular Kara Trenle Konya'ya götürülecekleri yolunda bazı söylentiler duymaları üzerine arızanın ne olduğu soruldu. Ancak yolculara tatmin edici cevaplar verilmedi. Bu arada karmaşa yaşandı. Yolculara tekrar trene binmeleri söylendi. Tren Konya'ya değil Ankara'ya gidecekti. Arızalı olduğu belirtilen Yüksek Hızlı Tren Konya yerine Ankara'ya yola çıktı. Uzun süre yavaş hızla seyreden tren gece geç saatlerde Ankara garına ulaşabildi. Yolcular burada bir başka trene bindirildi. Eskişehir Konya arasındaki 1,5 saatlik Yüksek Hızlı Tren yolculuğu gece geç saatlerde tamamlanabildi. Yolcular saat 01.30 sularında Konya Garı'na indirildi.
…………..
Bu da Konya garında evladını saatlerce merak ve endişe içerisinde bekleyen bir babanın bize yazdıkları;
“18.15’te Pendik’den Konya’ya kalkan YHT hala gelemedi. (bu not bize geldiğinde Saat 24’ü geçmişti) 23.50’de Polatlı’da arızadan dolayı tren değiştirdiler. Geç olsun iyi olsun inşallah. Kızımı bekleriz hâlâ, gece 2’yi bulacak gibiyiz. Ne diyeyim ben sana”…
……………….
Bugünlük bu kadar olsun. Malzeme çok, inşallah yarına devam ederiz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Zulüm ile abat olanın akıbeti berbat olur.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Toplu taşıma araçları zincirsiz yola çıkmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.