Haziran ayının bu ilk günlerinde rutinin tam tersi hava koşullarıyla müşerref oluyoruz. Bu serin haziran günlerinde eminim sizi ısıtacak bir edebiyat dergisi mutlaka vardır.
Epey zamandır şiire ayrı, apayrı bir düşkünlüğüm var. Dergi yazılarımda bugün az sözle çok şey söyleme sanatı şiir sanatının dergilerine yer vereceğim.
Şiir sevenler Olağan Şiir’in yeni sayısı ve diğer tüm sayılarını Türk Telekom e-dergiden ücretsiz okuyabilirler. Bu mecrada epey bir dergi var. Yani fiyatların yüksek oluşu gibi mazeretler dergi okumaya engel değil.
Olağan Şiir dergisi; Özgün şiir metinlerin yanı sıra, şiir üzerine inceleme, araştırma ve eleştiri yazılarına yer veren, şiirimizin temel taşlarını ve günümüz şiirinin cereyanlarını tahlil eden, şiire yeni açılımlar kazandıran dosyalarıyla dikkat çeken bir şiir dergisi. Aykut Nasip Kelebek, “Açık, ne söylediği belli olan, okuyucuya sırtını dönmeyi değil onunla iletişim kurmayı seçen bir şiir anlayışını teklif ediyoruz. Dergimize şiir gönderen genç arkadaşlarımızı bu anlayışı daha güçlü bir şekilde sahiplenmeye çağırıyoruz.” diyor.
Düzenli takip ettiğim bir diğer şiir dergisi Buzdokuz, Mayıs-Haziran 2023 tarihli yeni sayısında Kurtuluş Kayalı’yı misafir ediyor. Kayalı hocanın aykırı ve özgün düşüncelerinden numuneler sanırım her ay Buzdokuz okurları ile buluşacak.
“Hayat büyük bir gürültü ile akıyor; şiir ise sözlü kültürden (folklor) İnternet slang’e, modernden postmoderne,yazıdan yazılıma, analogdan dijitale, prodüksiyondan postprodüksiyona, manifestolardan manifestinglere, epik modellerden “herhangi biri”ne, büyük şair mitinden “homunculus”a giden seyirde kendini hep hayatta tutuyor. Bu değişme ve sürecin yakından takipçisi olarak öncelik sonralık ilişkilerini kavramak ve ortaya koyabilmek için Buzdokuz’da şiir ve teori ilişkisi dosyalarda işlenmeye devam ediyor.
İlk olarak “çıkarsızlık” ilkesinden yola çıkan dergi, her durağında temel bir kavramı inceledi. 17. sayıda Buzdokuz ekibi, “kriz ve kritik” konusundaki tutumunu belirliyor. “Sürekli Kriz Hep Eleştiri” başlıklı dosyanın yazarları İbrahim Demir, Leyla Arsal, Thomas Claviez. Dosyada Hafize Çetinkaya’nın kolajı ve Paul Hawkins'in asemik yazısı yer aldı. Buzdokuz’un “Kriz ve Kritik” soruşturmasında ise Erhan Altan, Aslan Erdem, Didem Gülçin Erdem, Ömer Erdem, Musa Günerigök, Selçuk Orhan, Hakan Şarkdemir, M. Fatih Uslu ve Atakan Yavuz görüşlerini paylaşıyor.
Buzdokuz’un Pause bölümü, her sayıda şiir tarihine yeni bir gözle durup bakan yazılara ayrılıyor. Bu sayıda yer alan söyleşi yapay zekâ ile gerçekleştirildi. Muhammed Yusuf Aktekin, ChatGPT’yi sıkı bir sorguya çekerek tarihin tam bu noktasında teknolojinin şiirle buluştuğu konumu işaretliyor.
Derginin CTRL+A bölümünün bu ayki şairlerine gelince. Kimler yok ki? Hakan Şarkdemir + Atakan Yavuz + Ertuğrul Rast + Yusuf Koşal + Oğuzhan Kayacan + Muhammed Yusuf Aktekin + Ahmet B. Tamu + Yiğit Bağcı + Emre Söylemez + Anıl Cihan + Cengizhan Genç + Ömer Yalçınova + M. Tuğrul Çolak + Mert Özden + Osman Gönül + Ayşe Nur Biçer + Zeynep Tuğçe Karadağ + Deniz Schwarzwald + Fergun Özelli + Yahya Çerkez + Oytun Akdeniz + İlke Kıratlı + Diyar Atak + Leyla Arsal + Seyhan Arslan + Burak Demirtaş + Şura Aykan + Ümit Erdem. Daha ne olsun?
Şiir dergilerinde asıl sürprizi sona sakladım. Şiir Versus’un yeni sayısında usta şair-eleştirmen Osman Özbahçe ile bir söyleşi de yer alıyor. Okurlarımın bildiği üzere Osman Özbahçe dergilerde pek sık görünmeyen biri isim, cesur ve özgün, sıradışı. Şiir Versus’a şükranlarımı sunmam gerek.
Şiire ve şiir dergilerine ben bir iki pencere açtım, gerisi okura kalmış.