Sille, Aya Elena ve Hristiyan Türkler

Mustafa Balkan

Tarihi milattan sonra 50’li yıllara kadar uzanan Sille, Konya’nın tarihî özelliğiyle bilinen önemli bir yerleşim yeri.

Konya’nın köyleri arasında zaman zaman unutulan, zaman zaman hatırlanan Sille’de, mübadele öncesinde 18 bin Müslüman ve Hristiyan birlikte yaşıyordu. Şimdi Sille’de 4 bine yakın kişi ikâmet ediyor.

Hıristiyanlığın Anadolu’da ilk yayılmaya başladığı yıllarda Roma’nın zulmünden kaçarak Rum (Anadolu) diyarına kaçan samimi dindar Hristiyanlar, Sille’deki mağaralara sığınarak dinlerini ve inançlarını muhafaza etmeye ve yaşamaya başlamışlardı.

Sille’de birde Aya Elenia Kilisesi var. Bugün müze olarak kullanılan kilise M.S. 325 yılında Bizans Kraliçesi Aya Elenia tarafından yaptırılmış. Sille’de mübadele öncesi yaşayan Ortodoks Hristiyanların Türkçe konuştukları biliniyor. Ne Selçuklular, ne Osmanlılar ne de Türkiye Cumhuriyeti döneminde bu kiliseye hiç dokunulmamış, hatta restore edilerek korunmuştur.

 

SİLLE AYA ELENA KLİSESİ’NİN KİTABESİ

ANAP döneminden Refahyol Hükümetine kadar bakımsız kalan Aya Elena Kilisesi, restorasyon edilmek istenmişse de, Türk Dışişleri buna müsaade etmemiştir. Eski Selçuklu Belediye Başkanı Adem Esen de, restore etmek için birkaç teşebbüste bulunmuşsa da, hariciye yetkilileri buna bir türlü izin vermemişti. Çünkü Yunanistan, Atina’da bir cami yapılmasına sürekli karşı çıkıyor ve Türklerin yaşadıkları bölgelerde cami yapımı şöyle dursun, mevcutlarına bile tahammül göstermeyerek müsamahakâr bir yaklaşımda da bulunmuyordu.

ANAP döneminde pek çok kilise tamir edilmesine rağmen Sille’deki Aya Elenia Kilisesi’nin restorasyonu için hiç izin çıkmamıştı. Refahyol döneminde de çıkmayan izin nasıl oldu da Ak Parti Hükümeti döneminde çıktı, orasını, eski Dışişleri Bakanlarımızdan Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu’na sormak lâzım.

Bu kilise eskiden gerçekten çok harap haldeydi. O harap durumunda da yetkililerle birlikte bu kiliseyi gezmiştik. Geçen bir vesileyle Sille’ye gittiğimde kilisenin yeni halini de gördüm. Resimlerini çektim. Kitabesinde şunlar yazılı:

“327 tarihinde buşerrif ekklisemizi Agia Eleni Mihail Arhangelos ismine kurdu. Temeli hale ekkilisiamızın üçüncü tamiri şefketlu Sultan Mahmut Efendimiz ihsan eyledi. Emri Epitropos Zarraf Hacı İlia oldu. Tekmil nazırı Mihail Arhangelosun şefaatilan Hak-Taale imdat edenlere ve zahmet çekenlere vere eciri. Sille 1833: (Fevruarios/Şubat)12.”

Kitabeye göre bu kiliseyi üçüncü defa tamir eden kişinin 1833’te Sille’ye uğrayan Osmanlı Padişahı II. Mahmut olduğunu öğreniyoruz.

SİLLE’DEN İSTANBUL’A PASKALYA KARTPOSTALI

Madem konu Sille’den açıldı, o vakit Konya Aydınlar Ocağı’nda Karamanlı Türkleri anlatan tarihçi Dr. Ümit Eser’in, bize, örnek olarak gösterdiği Karamanlıca olarak yazılan Sille’deki Madencioğlu hanesine mensup yeğen Efstratios Efendi’nin, İstanbul’daki amcasına 1918 yılında gönderdiği paskalya tebrik kartı şöyle:

“Arzulu Strati amica, mahsus selam edip nazik hatırlarınız istifsar olunur.

Hritos Anesti, çok senelerle, bu taraftan cümlemiz iyi olup cümlenize selam ederiz. Çocuğun gözlerinden öperiz. Gelin dahi mahsus selam edip gözlerinizi bus eder paki ola Anastasiadis. Konya Sille’sinden Stratios Efendi. Madencioğlu hanesine mahsus. Sille.”

YUNAN KONSOLUSLUĞUNUN RAPORU

Rum ve Karamanlı diye adlandırılan bu Anadolu Ortodoksları, Yunan milliyetçi akımına dahil olmadığından dolayı 1916’da Konya’da bulunan Yunanistan Konsolosluğu tarafından tefe konularak eleştirildiğini biliyor muydunuz?

Konya’daki Yunan Konsolosluğunun raporuna göre; “Karamanlılar cahil ve kabadır. Milli bir dejenerasyon halindedirler. Yunan kökenlerine sahip olsalar da Türklerden farksızdırlar. Karamanlı bir Anatoli (şarki anlamına da gelebilir) gibi medenileşmemiş ve Yunan ulusal kültürü açısından çürüme halindedir.”

 

AZİZİM DİYOR Kİ…

Tarihi Kentler Birliği tarafından ilk defa düzenlenen Müze Özendirme Yarışması’nda dereceye girerek ödül alan Aya Elena Kilisesi Müzesi, bana bu çağrışımı yaptırdı. Bu ödül, Selçuklu Belediyesi’nin şimdiye kadar aldığı sekizinci ödül oluyor.

Atina’ya yapılacak büyük bir cami ise bizim için en büyük ödül olacak.

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.