Şinasi’nin hatırlattıkları

Yusuf Alpaslan Özdemir

Bugün roman, hikâye, tiyatro gibi türlerin ve gazete, dergi okumalarımızın ilk numunelerini Tanzimat’ın ilk dönem sanatçılarına borçluyuz. Vatan, millet sevgilerinden ve dinî hassasiyetlerinden asla şüpheye düşmeyeceğimiz Tanzimat nesli, diğer bir ifadeyle Modernleşmenin ilk neferleri dönemin şartlarının ve bakış açısının üstünde bir zihniyete sahiptiler. Hayırla yad ettiğimiz bu kıymetlilerimizin öncüsü ‘ilklerin adamı’ İbrahim Şinasi Efendidir.

45 yıllık kısacık ömrüne pek çok yeniliği ve yeni düşünceleri sığdıran Şinasi’nin dönüm noktası henüz yirmili yaşlarındayken Maliye eğitimi almak üzere gittiği Fransa yıllarıdır. Lamartine gibi birçok aydınla ve önemli ailelerle temasta bulunan Şinasi öğrendikleriyle vizyonunu genişletti, yeni bir edebi kimlik kazandı. Bundan önceki şiirlerinde divan edebiyatına yakın duran, dili daha kapalı olan (son kısımda dil meselemizin hüznüne değindim) Şinasi saf Türkçeyi odağa alarak şiirimize yeni bir söyleyiş dili, yeni imajlar ve konular kattı, mazmunları kısmen terk etti. Onun aynı zamanda edebiyatımızda ilk fabl örneği olan ‘Eşek ile Tilki’ adlı tercüme şiiri dilde geldiği noktayı göstermesi bakımından önemlidir.

Akıl, sağduyu gibi kavramları metinlerine katan, sorgulamayı önemseyen Şinasi Klasizm akımının da öncüsü. Onun şiirlerinde edebi bir nitelikten, maharetlerden bahsedemeyiz ama öncü olduğu işler ve bakış açısı Şinasi’nin değerini artırmıştır.

Şu an elinizde bir gazete tutuyorsunuz, okuyorsunuz. İlk özel gazeteyi de Şinasi’ye borçluyuz ve ilk abonelik sistemini de. Agâh Efendi ile kurduğu Tercüman-ı Ahval gazetesinin ilk sayısında yayınlanan ‘Mukaddime’ ve ‘tefrika’ başlıklı yazıları lütfen okuyunuz. O günün şartlarından bir bakış açısına bugünden baktığınızda oldukça ilgi çekici bir okuma gerçekleştireceğinizin garantisini verebilirim.

Düşünsenize noktalama işaretleri olmasaydı ne olur, okumakta nasıl zorlanırdık? Noktalama işaretlerini de ilk kez o kullandı.

Halkı eğitme namına gazetenin önemini ilk fark edenlerden olan İbrahim Şinasi halkın ilgisini çekmek ve gazete okumayı yaygınlaştırmak için kendisinin ‘Şair Evlenmesi’ dahil, pek çok edebi eser tefrika etti, imkân bulamayanların yazdıklarının hayata geçmesine vesile oldu.

Mahallenin güzel kızıyla evlendiğini sanarak onun evde kalmış ablası Sakine ile evlenmesini, daha doğru ifadeyle görücü usûlü evliliği anlatan ve bu minvalde tarafını açıkça belli eden Şinasi’nin bu tavrı bile sorgulamaya verdiği önemi, aksaklıkları düzeltmedeki bıkmaz usanmaz hırsını göstermeye yeter de artar bile. O bir tamircidir, doktordur da; aksaklıkların giderilmesi onun için büyük bir derttir.

Şinasi’nin hizmetleri bununla da kalmaz. İlk folklor kitabımız ‘Durub-u Emsali Osmaniye’de 2000 civarında atasözünü derler ve gelecek yüzyıllara taşır. Kitabın Türkçeye çevrilmiş halini görme imkânınız olursa yine ilginç bilgilere şahit olacaksınız, yüzünüzde bir gülümseme de cabası.

Şinasi roman, hikâye yazmadı, edebi eleştiriye de tam mânâsıyla eğildiği söylenemez. ‘Yazı Makine’miz Ahmet Mithat Efendi gibi çok da yazmamıştır, az yazmıştır ama olaylara yaklaşımı, metinlerinin dili ve içeriğinin Ahmet Mithat’tan daha üstte olduğunu söyleyebiliriz. Onun gibi her aklına geleni yazmamış, nokta atışlarında bulunmuştur.

Şinasi’yi rahmetle ve minnetle anarken kabuk bağlamış bir yaradan da bahsetmeliyim kısaca… D. Mehmet Doğan hocamızın isabetle nitelediği gibi ‘Türkçenin Cenaze Töreni’ Dil İnkılâbının yıkıcı tesirleri eğer hayat bulmasaydı aslî kelimelerimizi, metinlerimizi okumada ve anlamada güçlük çekmeyecektik; çok daha zengin ve büyülü bir şiir ve nesir dilimiz olacaktı ama bırakın Şinasi’yi bir elli sene önce yaşamış olan Tanpınar ve Yahya Kemal’i dahi okumakta ve anlamakta zorlanan bir nesiliz.

Kimimiz de Türkçemizin mihmandarlarından Ömer Seyfettin’in, Refik Halid’in eserlerinin tekrar basımlarına ‘sadeleştiren/Türkçeleştiren)’ ibarelerini koymakla, kimimiz onların hikâyelerini ‘öykü’ diye adlandırmakla meşgul.

Heyhat!..

NOT: Dünkü ‘Kitap Günleri’ ile ilgili yazımda 2021 yılı programı ile ilgili site de halen aynı adreste mevcut olduğu için ve o siteyi gördüğüm için şehven hatalı bilgiler verdim. İlgilerden ve okurlarımdan özür dilerim. Katılan yazarlarla ilgili eleştirilerim ise bakidir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.