Mübarek günde sizlerden gelen bilgi ve fotoğraflarla can sıkıcı konuyu daha köşemize taşımak zorunda kalıyoruz.
Şehrimizdeki Suriyeliler çevremize şöyle bir baktığımız zaman en uyumlu olanlar. Aslında bu Suriyelileri biraz tanıdığınız zaman, bire bir dinleme şansını yakaladığınız zaman durum gerçekten içler acısı. Bu insanlara Devlet inanılmaz sahip çıkıyor. Devlet bütün imkanları ile seferber olmuş durumda. Konyalı hayırseverler bu insanlar için seferber olmuşlar.
Ancak bize de öyle vicdan sızlatan bilgiler geliyor ki insan olarak inanın şu oruç ağza dengemiz bozuluyor. “Biz nasıl insanız?” diye şüpheye düşüyoruz.
Siz hiç toz duman içerisinde sağlık yönünden çok sıkıntılı bir işte günlüğü 10 liraya çalıştırılan Suriyelileri duydunuz mu?
Yine geçen gün bir Sağlık Ocağında dost bir hekim ile bir mevzuu konusunda kendisinden bilgi almaya çalışıyoruz. Bizim sohbetimiz sırasında odaya giren beş hastadan üçü Suriyeli ve üçü de çocuk idi. Hekim bu insanlarla öyle yakından öyle candan ilgileniyor ki dost doktorumuzu hayretle izliyor ve kendisini daha çok sevmeye başlıyorduk.
Hekimimizin yanından ayrılmak için ayağa kalkıyoruz. Dayanamıyor soruyoruz “Abi bu Suriyeliler hep mi hasta?” Az önce hastalarına karşı hassasiyetine şahit olduğumuz doktorumuz çok daha acı bir şeyi söylüyor, “Uğur Bey işin çok daha vahim bir durumu var. Bu çocukların, bu insanların sağlık alt yapıları ile ilgili olarak elimizde hiçbir veri yok. Allah korusun bu durum çok daha acı” diyordu.
İşin bu sağlık durumunu düşündüğümüz zaman ucuz iş gücünü, açlık filan unutuveriyorduk.
İşte şehrimizdeki Suriyelilerin durumlarından iki farklı detayı açmaya çalışırken bir de Şükran Mahallesi Sırçalı Mescid Caddesindeki Suriyelilerin durumu var.
Burası bizim eski anam babam Larende’den rampalıya çıkan rampa. Şimdi burada da bir Suriyeli yoğunluğu var. Allah için hava kararmaya başladı mı yolumuz düşse bile biz buraya girmiyor ve yolumuzu uzatıyoruz.
Çünkü bu cadde ile ilgili çok sayıda şikayet geliyor. Derken iki üç gündür bir vatandaşımız onlarca fotoğraf karesini hatta video çekimini bizlere gönderip yardım istiyor.
Ayrıca kendisi de (eğer aynı şahıs değil ise) başka rumuzlarla sosyal medyada bu durumu gösterip yetkililerden yardım istiyor.
İşte yine tatsız bir durum olmuş ve bir vatandaşın arabasının camı patlatılmış.
Okurumuzun bize iddiasına göre zabıtaya yaptığı müracaatta Zabıta “biz buraya giremiyoruz” diyormuş.
Polis fotoğraflarda da var girer. Şükürler olsun polisin giremeyeceği yer yok.
Ama bu caddede bir sıkıntının olduğunu defalarca sessizdik, gördük ve durum artık kayıtlara girmeye görüntüler yayınlanmaya başladı.
Şehir yöneticilerinin polisiye tedbirlerin dışında buradaki Suriyeliler için yeni bir proje çalışmaları başlatması gerekir diye düşünüyoruz.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Akıl hazır değilse, göz göremez.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Empati yapmayı öğrendiğimiz zaman ADAM oluruz.