Gece yarısı arkadaşımdan gelen bir mesajda ‘vavv hocam öğreniyorsun, sakin olup küfretmeyi, aferim kız sana’
Okuyunca ne diyor dedim! Uzun bir süredir, bir şirket canımı sıktı ve en önemlisi en değerli şeyi, zamanımı çaldı. Sinirlendim ve her neyse uzun hikaye… Sonra hatırladım yazdığım maili kendisine göndermiştim. Tebessüm ettim, sonra mı!!! Kahkahayı bastım ve böyle oldu.
Kaynak şöyle diyor; ‘Küfretmek, kişinin çok sinirlenmesi sonrası, ağzından çıkan ağır sözlerdir’. Bence duygusal tepkimizi gösteriyor. Ayrıca küfür, sadece sözle olmaz… bilirsiniz… İşaret dili, beden dili de var…
Beklenmedik bir şeyle karşılaştığımızda, acı hissettiğimizde veya sinirlendiğimizde olabiliyor. Hem, son araştırmalar birçok yararı olduğunu da gösteriyor. Etkili iletişimi sağlıyormuş. Öfke, nefret ya da acı gibi duygularımızı daha etkili ifade edebiliyormuşuz. Acı çeken insan, küfrettiğinde acısı azalıyor, rahatlıyor, acıya olan dayanıklılığı artıyormuş. Meselâ, soğukta kalan kişinin, daha uzun süre soğuğa dayandığı görülmüş. Fiziksel şiddete başvurmadan karşımızdaki kişiye, ‘dur’ mesajı iletmemizi sağlıyormuş. Araştırmalar küfretmenin, vermek istediğimiz mesajın etkisini ve ikna gücünü de artırdığını gösteriyormuş.
Bir sır vereyim mi?.. İnsanlar internet ortamında daha fazla küfrediyormuş.
Erkek ile kadının küfretme özgürlüklerine bakalım mı?.. Erkek küfürlü konuştuğu zaman fark etmeyebiliriz. Rahatlamak için küfürlere ihtiyacı olduğuna da inanıyoruz. Hatta kültürümüzde erkek çocuk konuşmadan küfretmeyi öğreniyor, tasdik edercesine bir de alkışlanıyor.
Peki ya kadınlar… Kadın küfrettiğinde hemen yargılanmaya başlanır. Kadınların küfretmesi her zaman ayıplanan bir şey… Sinirlenen, hayal kırıklığına uğrayan, canı yandığında, trafikte köşeye sıkıştırılan kadınlar… Onlar aynı haklara sahip mi?
Lütfen erkek gibi yaşayan, yaşaması gereken kadınlarımızı unutmayalım. Neden erkeğin küfrü doğal, ihtiyaçtan da kadının küfrü garip ve ayıp?
Toplumda garip sesler çıkarmak, argo konuşmak, uygun olmayan oturuş ve duruş şeklimiz komik görülüyor. Toplum yozlaşıyor, çürüyor. Hatta ayıp diye küfredemeyenler, içindeki canavarı orada keşfedebildiği için, sinemanın hasılat rekoru kırmasına da neden oluyor. Bazı filmler bu yüzden çok tutulmuş olabilir mi?
Biz yine de küfürlü ortamlara rastlasak da küfürden uzak kalamasak da, küfrün kötü olduğunu, dostluğa bağlı iletişimde bir işe yaramayacağını bilmemizde fayda var. Öğrenmeye devam edelim, ne dersiniz?