Dün sabah okurlarımızdan gelen notlara, fotoğraflara, maillere bakarken bu uzun not çok garibime gitti. Önce bir iki yeri arayıp vatandaşın böylesine ciddi bir meselesi niye kulak ardı ediliyor gerçekten de farklı ilişkiler mi söz konusu, bir de biz öğrenelim dedik. Sonra nasıl olsa “minareyi çalan kılıfını bulmuştur” en iyisi mi şehrin ve belediyenin yetkililerine sütunlarımızdan seslenelim istedik.
Okurumuz 88 dairelik sitede oturan fakat baskıdan! Korktuğu için isminin yazılmamasını ısrarla isteyen bir vatandaşımız.
Bakın site olarak yaşadıkları sıkıntıyı ve bu sıkıntıya Belediyeden, polise hiç kimsenin nasıl çözüm bulamadığını samimi duygularla anlatıyordu;
“Merhabalar;
Kentte maruz kaldığımız problemlerin bırakın çözümü, anlatacak muhatap dahi bulamadığımızda mecburen senin kapını çalıyoruz Marko Paşa gibi.
Malum Ramazan ayında sıcakta oruç tutmaktan ziyade uykusuzluk insanları sarsıyor. Orucu uykuya tutturanlardan değilseniz; geç iftardan sonra sahura kadar uyanık kalıp, saat 4 ile 7 arasında uyuyabiliyor, sonra günlük hayata başlıyorsunuz. Biz ne yazık ki 4 ile 7 arasında uyuyanlar kategorisine bile giremiyoruz. Çünkü Yeni Selçuk Mahallesi Metanet Sokak’ta oturduğumuz binanın tam dibinde yeni başlayan bir inşaat sabah ezanını müteakip demirlerin gürültüsü eşliğinde çalışmaya başlıyor. Günün en sessiz saatinde bu anormal gürültü için önce 155’e haber vermeye başladık. Onlar Şeker Karakolu’ndan bir ekibi yönlendiriyor, polisler gelip inşaat işçilerini uyarıyor, biraz sessizlikten sonra ertesi gün tekrar saat 4’te çalışmaya başlıyorlar.
2872 sayılı Çevre Kanunu Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği'nin 23. maddesine göre, şantiye alanlarından çevreye yayılan gürültü seviyesi ve gürültünün önlenmesi ilişkin kriterleri belirlenmiş durumda. 23. maddenin b bendine göre konut bölgeleri içinde ve yakın çevresinde gerçekleştirilen şantiye faaliyetleri gündüz zaman dilimi dışında akşam ve gece zaman dilimlerinde sürdürülemez. İnşaatların çalışma saati ise sabah 7 ve akşam 7 arasıdır.
Her gün polis bu inşaatın başında beklemeyeceğine göre Selçuklu Belediyesi ve Çevre İl Müdürlüğü’nün Kontrol ve Yapı Denetim müdürlüklerine başvurduk. Belediye’nin Yapı Denetim Müdürlüğü’ndeki çalışan ne yazık ki inşaat saatlerini bile bilmiyor. Beyaz Masa, Mavi Masa derken yaklaşık 30 dakika hatta bekledikten sonra telefon kapanıyor.
Çevre İl Müdürlüğü’nün kontrol birimi ise bu işe bakmadığını, kendilerinin taş ocaklarıyla ilgilendiklerini söyleyip kestirmeden işi hallettiler.
Sonra BİMER’e başvurmamız gerektiğini söylediler. Oysa üç gün üst üste saat 4.45’te inşaata gelip susturan polislerin bile ilgili birime durumu aktarmasını beklemek aşırı Avrupalılaşmak olmasa gerek.
Devletin bir birimi gelip kanuna mevzuata uymayanı neredeyse suçüstü yaptıysa gerisi gelmeli. Aynı müteahhittin yaptığı diğer binada oturuyoruz fakat Türk nezaketinden olacak, kendisine bir şey söylemeye yüzümüz tutmuyor.
Ama o bize acımıyor. Öyle ya işçiler “Bugün yine polis geldi” deyince “Devam edin ne yapalım uyumasınlar” diyor ki mesailer ertesi gün yine 04.00’te başlıyor.
Bu inşaatın gürültüsünden uykuyu unutan apartman sakinleri olarak zaten baştan ikiye bölünmüştük. Bir kısım bu işi halledebileceğimizi düşünürken, diğer bölüm ise “Müteahhittin belediyede vardır bağlantısı. Bağırır bağırır otururuz. Bu işler doğru düzgün yapılıp kanuna, mevzuata uymayanlar denetlense zaten bu inşaatı yapanlar bu cesareti alamaz” demişlerdi. Haklı çıktılar…
………….
Hani siyasetçilerin mahalle baskısı ve korku dedikleri bu mu yoksa?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Sen cevapları ezberliyorsun ama hayat asla aynı soruyu tekrarlamaz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Okul servis sürücüleri sinyal verdikten sonra bu sinyali durdurmayı unutmadıkları zaman ADAM oluruz.