Sivaslı Ali Kemalî dövülerek şehid edildi

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

TARİHE YOLCULUK (97)

“Müderris ve Konya İdadisi hocası olan Sivaslı Ali Kemalî, Piri Mehmet Paşa Mahallesindeki evinden alınarak copla dövülmek suretiyle öldürülmüştü. Naaşı da 4 Ekim 1920’de Hükümet meydanına bırakılmıştı.”

Sivas’ın Gemerek nahiyesinden Hanedan oğullarından müderris Ömer Efendi’nin oğlu olan Sivaslı Ali Kemâlî, Konya’ya gelip yerleştikten sonra Yakub Dedelerden İbrahim Efendi’nin kızı Emine hanımla evlenmişti.

Fevziye Medresesi’nin müderrisi olduktan bir müddet sonra Konya İdadisi (Lisesi)’ne hoca olan ve 1907 yılında Konya Hukuk Mektebine (Mecelle-i Ahkâmı Adliye)müderrisi olarak tayin edilen Sivaslı Ali Kemali, İttihat ve Terakki Partisi’nin Konya Heyeti Merkezi Reisliğini yapmış ve Meclis-i Mebusan’da Konya’yı temsil etmişti.

Konya’yı basan Delibaş ve kuvvetleri, Sivaslı Ali Kemali’nin Piri Mehmed Paşa Mahallesindeki evini bulmuşlar ve kapısını çaldıktan sonra kapıyı kırıp içeriye girmişler ve sedirde oturan Sivaslı hocayı yaka paça alarak götürmüşlerdi.

Piri Mehmed Paşa Camii’ne getirilen Ali Kemalî, Akşehirli hoca Ahmed Efendi ile buluşmuşlar, sabaha kadar mihrabın önünde birlikte dua etmişlerdi. Hatta bir ara Akşehirli hocaya;

Bu benim son gecem ve son namazım, demiş ve sabah olunca da Aslanlı Kışla yoluna düşürülmüştü.

Ali Kemali hoca, yaşlı ve fazla hırpalanmış olduğu için kafilenin en gerisinde adeta sürüklene sürüklene gidiyor, muhafızlar ellerindeki cop denen deynekle hem vuruyor, hem de;

“-Sen nutuk verirsin ha… sen Millicilere yardım edersin ha… yürü” diye itekliyorlardı. Beyaz sakalı kıpkırmızı olmuş,  son bir darbe ile yere serilmişti.

Son nefesini verirken ağzından şu sözler yükseliyordu.

“-Ben sizi affettim. Çünkü ne yaptığınızı bilmeyecek kadar cahilsiniz. Allah da sizi affetsin. Herhangi birinizden davacı değilim.”

Şehadet mertebesine çoktan ulaşmıştı.

Mübarek cesedi yine rahat ettirilmemiş, üzeri soyulmuş, parası alınmış bir arabaya konarak şehre getirilmiş ve Hükümet meydanına bırakılmıştı. Ali Kemal’in cesedi, Belediye azasından Saatçi Sava ile Kıbrıslı Faik Bey tarafından bir arabaya konularak ailesine teslim edilmişti. Naaşı ise Selimiye Camii’nde cenaze namazı kılındıktan sonra Üçler Mezarlığına defnedilmişti.”

Tarihçi Celâleddin Ali İmer

Delibaş’a karşı müdafaa edilen mahallelerden biri de Darülmuallimin ve askeri Rüştiye, yâni Konya Lisesi idi.

Arapkırlızâde Yüzbaşı Osman Nuri Beyle mülâzım ve muallim Celâleddin Ali İmer Beyler, İnceminare deposundan yüz kadar silah temin etmişler ve talebelerle birlikte müdafaaya başlamışlardı. Bu yüz silahtan ancak yirmiye yakını çalışır vaziyette olduğundan karşı koymaya çalışılmışsa da birkaç gn sonra bir bağa kaçırılan Celâleddin İmer, saklandığı yerden çıkarılmış ve tabancası alınarak öldürülmek istenmişti. Bu sırada yeğeni Haydar Bey’in eşi Hafize Hanım, duruma müdahale etmiş ve muallim Celaleddin İmer’in hayatının bağışlanmasını istemişti. İnsafa gelen mütecavizler de öldürmekten vazgeçmişlerdi.

 

Soru şu: Öğüt Gazetesinde hatıraları yayımlanan Celâleddin Ali İmer’in Konya İsyanıyla ilgili kitabı acaba neden basılamadı?

PAZARTESİ: Delibaş Mehmet’i kimler öldürdü?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.