Bugünkü konumuzda laf dönüp dolaşacak yine siyasilere dokunacak. Ondan sonra da bazı samimi siyasiler “alo” diyerek sitem edecekler. Son yıllarda buna alıştık. Çünkü hiç kimse eleştiriyi kabul etmiyor. Hiç kimse “Haklısınız bu bizim sorumluluğumuz, hızla telafi edeceğiz” filan da demiyor. Eleştiri konusu pin pon topu gibi bir oraya bir buraya atılıp duruyor sonuçta bomba ortada duruyor.
Hep birlikte biliyoruz ki yeni Türkiye ile birlikte TBMM’de görev yapan yapacak olan vekillerimizin nerede ise hiçbir ağırlığı kalmadı. Aman yanlış anlaşılmasın, anlaşılırsa hem üzülürüm hem de kendilerinden çok çok özür dilerim. Şöyle ki artık mesela “Konya’nın şu projesi için, hadi diyelim ki Çevre Yolu için iktidar partisi vekilleri niye açıklama yapmıyorlar, yapamıyorlar?” demeye yüzümüz yok. Çünkü yeni sistemde ağırlık ve top konunun bakanında, Bakan Bey’i Reis atadığı için öyle 10 vekil bile bir araya gelip Bakan’a gidip heyheylenemezler. O devir eski TÜRKİYE’de kaldı. Bu kadar niye açık yazıyoruz biliyor musunuz? İsmini şimdilik kaydı ile açıklamayacağımız; ama gerektiği gün onu da çok net yazacağız bir durumu genelde örnekleyelim de konu biraz daha anlaşılabilir olsun.
X Bakanlığına bağlı önemli bir Genel Müdürlükte yine Reis’in onayı ile yaklaşık 11 yıldır Genel Müdür Yardımcılığı yapan başarılı bir Konyalı bürokratımız, bakanın yeni atadığı bayan Genel Müdür tarafından sorgusuz sualsiz “tembel” diye görevden alınır.
Bu ismi Konya biliyor tanıyor. İlgililer ve tanıyanlar ayağa kalkıyorlar. Hemen toplu halde Genel Merkez’de ve partinin üst yönetimindeki etkili isme gidiyorlar. Durumu kibarca anlatıyorlar. Bu isim ikna oluyor ve Bakan Bey’i arıyor. Bakanın verdiği cevap tek cümle “Beni Sayın Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız atadı. Ben de Genel Müdürümü atadım. O ne yaparsa yapar”…
Yani vekilleri ya da falanca siyaseti suçlamak onları bu çare filan göstermek istemiyorum. Sadece şundan korkuyorum siyasi iradede yukarılarda yeni bir tabaka oluşuyor. Bu durumdan Reis’in haberi olmadığı gibi bu tabakanın altında kalan partinin üst yönetimi de bir şey yapamıyor. Niye çünkü bu isimleri Reis atadığı için.
Ankara bu yönden kaynıyor. Hatta yerel seçimlerden sonra bazı bakanların değişmesinin bile söz konusu olduğu konuşuluyor.
Amaaaaaaaaaaaaaanin ben ne halt yedim?
Yine sınırımı ve boyumu aştım. Yerel gazeteci olduğumu unuttum. Ankara siyasetini filan yazmaya başlamışım.
Çok çok özür dilerim.
Aslında bir yandan kaş yaparken göz çıkartmak istemiyorum, bir yandan bildiklerimi, duyduklarımı adam gibi açık seçik yazamıyorum. İşte o zaman da böyle ortaya karışık bir durum çıkıveriyor.
…………
Neyse kendi küçük dünyamıza dönelim de ne demek istediğimizi yazalım.
İki gün önce gazetemiz PUSULA’da manşet bir haber vardı. Konya esnafı Hazreti Mevlana’yı anma törenlerini heyecanla bekliyor. Yok oteller dolu yok şunlar böyle filan diye.
İşte o haberin çıktığı gün çok dürüst başarılı ve samimi bir otel sahibi aradı. Kibarca ve özetle şunu açık açık söyledi “Uğur abi galiba haberiniz yok ya da size eksik bilgi geldi. Evet otellerimizdeki doluluk oranı çok yüksekti. Ama birden özellikle de İstanbul’dan rezervasyon iptalleri başladı. Rezervasyon iptali demek sadece müşterinin gelmemesi demek değil. Müşteri hem gelmiyor hem de rezervasyon yaptığı için parasını bile ödüyor. Bizler de bu garip durumun nedeni öğrenebilmek için iptallerin merkezine ulaştık. Öğrendik ki geçen yıl yapıldığı gibi, şehrimizi yönetenlerin açıkladığı ve siz gazetecilerin de gazetelerinizde yazdığı televizyonlarda söylediğinin aksine bu yıl TCDD Genel Müdürlüğü tarafından törenler için hızlı trene ek sefer konmamış…”
……………
Haydaaaa.
Bu nasıl olur?
Dün sabah günün ağarması ile ilk işim bunun doğru olup olmadığı öğrenmek için oldu.
Konya'da ve Ankara'da resmi herkesi aradık. Kaynağı açıklanmamak ve de söylenmemek şartı ile doğruyu öğrendik.
TCDD geçen yıl törenler için konulan ek seferlere vatandaşın gereken ilgili göstermediği gerekçesi ile bu yıl ek sefer koymamış. Belki bir ihtimal eğer gerçekten talep olursa sadece Şeb-i Arus günü için ek sefer koymayı düşünüyormuş.
Yaaaaaa.
Gel de şimdi siyasilere sitem etme.
Her yere havaalanı yaparız zarar eder. Son örnek Kütahya havaalanı. Kimse zarar ettik diye açılan havaalanı kapatmaz ama.
Belki Konya’nın, belki de Türkiye’nin hâla değerini bilip sahip çıkamadığı amma dünyada tek olan Hazreti Pir için sen beş gün ek sefer koyma.
Niye?
Zarar ediyoruz. Zarar edebiliriz.
Yesinler sizin zarar anlayışınızı emi?
Zarar deyince sizin aklınıza sadece KONYA mı gelir?
…………….
Biliyorum bugün yine iktidarın güçlü bazı siyasileri bizi arayacaklar. Yine kendilerini çok üzdüğümüzü ve haksızlık yaptığımızı söyleyip kendi pencerelerinden durumun izahını yapacaklar. Biz de ertesi gün elli defa özür dileyip “siyasiler böyle” dedi diyeceğiz.
Gözü kör olsun böyle gazeteciliğin; tamam mı?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Gayret et, davet et, hayret et, afet, tövbe et ama sakın ihanet etme
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Üzerlerinde sürücü kurslarının isimleri yazılı olan arabaların sürücüleri sürüş alanlarının dışında trafik işaret ve levhalarına uyarak bu konuda diğer sürücülere örnek oldukları zaman daha iyi ADAM oluruz.