Soma Karası

Prof. Dr. Mehmet Kamanlı

Siyahtı…

Koyu bir siyah…

Koyudan da öte

Kopkoyu karaydı

Soma karasıydı…

Ölümün kucağında,

Kimine geceden gündüz,

Kimine gündüzden geceydi…

Kömür kokuyordu…

Eller,

Yüzler,

Günler,

Bahtlar,

Topraklar,

Kömürler karaydı…

İnsanlık kopkoyu kara ve çirkindi.

Senden öncekilerde olduğu gibi

Sen de unutulursun!

Kömür karası MADENCİ KARDEŞ…

Buralar böyle!

Bekledim yazmak için;

Tersi olur diye…

Aldandım…

Bak bir haftayı geçtik bile

Sen daha çabuk unutuldun.

İnsan hayatı bizde ucuz,

Öleceksin ki

Yer açılacak…

Sen artık yoksun!

Oğlun, yeğenin, amcan, dayın, arkadaşın…

Yarın yine girecek ölüm çukurlarına

Çare yok!

Ekmek parası, kömür karası…

Utanmayın!

Alnınızdaki leke;

Kömür lekesi,

Onur lekesi,

Şeref lekesi…

Ekmek zor,

Aş zor,

İş zor,

Hayat zor be arkadaş!

Kimi suçlayalım?

Neyi suçlayalım?

Kime ne diyelim?

Yırtınmak, bağırmak, haykırmak geliyor

Susuyoruz…

Ölüm kol geziyor buralarda

Sadece ağlıyoruz,

Bu milat diyoruz

Devam…

Tekrar başa sarıyoruz

Sonra yine ölüm

Dedik ya;

Ne zor bir imtihandır bizimkisi

Sonumuz hayrolsun,

Mekanları cennet olsun,

Geride kalanlara da

Sabır… Sabır… Sabır…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.