Torku Konyasporumuz çok ihtiyacı olduğu bir dönemde güzel bir oyunla güzel bir galibiyet aldı. Bu sezon ilk defa golcülerimizin ikisinin de gol attığı bir maç oldu. Sakatlık illeti yüzünden oynatamadığımız Gabriel Torje, Cprian Marica ve Mehmet Güven’in eksikliğini diğer arkadaşları sağ olsunlar bizlere hiç hissettirmediler, sadece tribünde dedik ki eğer Gabriel Torje olsaydı bu serbest atışı mutlaka gole çevirirdi diye hatırladık “Karpatların Messisi”ni.
Maça gelirsek, havanın soğuk olmasından, Gaziantepspor’un son 4 maçta 10 puan toplamasından, Gaziantepspor’a karşı 3.12.2005 tarihindeki 3-2 galibiyetimizden sonra Konya’da hep kötü sonuçlar almamızdan, ayrıca takımın as oyuncularının eksikliğinden dolayı gerçekten korkuyorduk, soğuk havaya rağmen 12 bin 280 cengaver futbolcularımızın ardında bir itici güçtü. Diğer Süper lig takımlarının seyirci diye sinek avladıkları bu dönemde buz gibi bir havaya rağmen 12 bin 280 seyirci gerçekten takdire şayandır. Maçın hakemi Tolga Özkalfa bize son yıllarda hep şanslı geliyordu bu da moralimizi çok yükseltmişti. Gerçi maçta Gaziantepspor adına tehlikeli yerlerden her gördüğü pozisyona serbest atış vermesi, Konyasporumuz’un 4 tane oyuncusuna hiç düşünmeden sarı kartı cömertçe çıkartması aynı cömertliği Gaziantepspor adına göstermemesi düşündürücü faktörlerdi. Ayrıca Aykut Kocaman farkı da bu maçta kendini göstermişti, takımımız maçta ayağa pası ve isabetli pası çok iyi uygulamıştı. Maç sonunda pas yüzdesi % 85 ve % 78 Konyasporumuzun lehineydi. Bundan önce ki maçlarda ve geçen sezonda bir devre oynayan bir devre idare eden bir Konyaspor vardı. İlk defa mücadeleyi her iki devreye yayabilen, bu maçı bir önceki yazımdaki başlıkta yazdığım gibi ya kazanmalı ya da kazanmalı mantığıyla hareket eden futbolcularımız vardı sahada. Hepsine güçlerinin son damlasına kadar mücadele ettikleri, maç sonunda yüzümüzü güldürdükleri, evlerimize neşe içinde gitmemizi sağladıkları, 2.5 milyon nüfuslu bir eyalet niteliğindeki Konyamızı sevince boğdukları için teşekkür ediyoruz. Allah onlardan razı olsun. Maçta Konyasporumuz 9 korner kullanıp, 4 sefer ofsayta düşerken Gaziantepspor da bu istatistikler 0’dı. Bu da maçın son 3 ve uzatmalardaki 4 dakikası hariç Gaziantepspor’un sahada hiç olmadığını göstermekteydi. İki takım da 12 şut atmış iki takımında birer şutu kale direklerinden dönmüştü. Konyasporumuzun 5 isabetli kaleyi tutan şutuna karşın Gaziantepspor’un da 4 isabetli şutu vardı, peki 4 isabetli şuta rağmen Gaziantepspor neden gol atamadı derseniz? Kalecimiz Vid Belec bu sezonun en güzel maçını çıkartarak, “ben varken devre arasında kaleci aramayın, ben bu işi rahatlıkla götürürüm” diyerek Gaziantepspor kalecisi Zydrunas Karcemarskars’tan neyim eksik mesajı veriyordu. Defansımızda dört dörtlüktü, yayıncı kuruluşun maçın analizinde söz ettiği gibi Mehmet Uslu artık izleniyordu sol bek diye. “Ulusal Milli takımımızın devşirme oyuncuları Milli Takıma çağırmayı düşündükleri bir dönemde ben daha gencim 26 yaşımdayım beni neden unutuyorsunuz, benim tek suçum 4 büyüklerde oynamamak mı?” mesajı veriyordu Mehmet Uslu. Orta sahamızda Mehmet Güven’in eksikliğini hiç hissettirmedi, kaptanımız Aliaksandr Hleb her iki golün de asistini yaparken ilk defa olarak bu yıl görevini tam olarak yapıyordu. Ömer Ali Şahiner ise bu yıl sezona çok iyi başlamasından, her gün futbolunun üzerine koymasından dolayı Djalma Campos’a “formayı benden geçen yılki gibi kolay alamayacaksın” mesajı veriyor aynı mesajı Milli takım yetkililerine de gönderiyordu. “Beni sadece A2 de değil de A Milli takımda da bir düşünün benim Bilal Kısa’dan neyim eksik” der gibiydi. Golcülerimiz bu maçta çok iyilerdi, Dimitar Rangelov Kasımpaşaspor maçından sonra 30 gün geçmesine ve sakatlık dolayısıyla sahalarda olmamasına rağmen yerini hiç yadırgamadı. Gerçekten tam santrafora yakışan bir kafa golü attı, bu yıl kafa ile ilk golümüzdü bu gol. Hasan Salih Kabze için ise ayrı bir parantez açmak gerekiyor. 32,5 yaşında olmasına rağmen Hasan Salih Kabze hala yıllanmış şarap gibi… Bucaspor, Çanakkale Dardanelspor, Galatasaray, Rubin Kazan, Orduspor maceralarından sonra Torku Konyasporumuz da ikinci baharını yaşıyor. Attığı gole de ancak şapka çıkartılır. Trabzon’da da çok iyiydi bu maçta da tüm seyircilere “bensiz bir Konyaspor düşünülemez” mesajı veriyordu.
Mücadelede beni üzen nokta Ali Çamdalı’nın 4.sarı kartı görüp cezalı duruma düşmesiydi, bu kadar sakat oyuncunun olduğu bir dönemde bu takımın eski golcümüz Theofannis Gkekas’ın oynadığı Akhisar Belediyespor karşısında Ali Çamdalı’ya çok ihtiyacı vardı, artık diğer arkadaşları özellikle Benjamin Fuchs ile Recep Aydın Cuma günü formayı alabilmek için gözlerini çok açmaları gerekir diye düşünüyorum. Cuma günü saat 19:00 da oynanacak Akhisar Belediyespor maçında Torku Konyaspor’umuza üstün başarılar diliyorum.