Bu yazıyı yazmak için çok düşündüm açıkçası bir mağlubiyet olmadan da insanların tepkisini bu yöne çekmek istememiş de olabilirim. Sadece ben mi dikkat ediyorum ya da tek sorun bende mi inanın anlamış değilim. Ne saçmalıyor bu dediğinizi duyar gibiyim. İnceden konuya ya da konulara girsek fena olmaz sanırım. İnsanların tuttukları takımlara saygım vardır. Konyalı diye Konyaspor’u tutma zorunluluğu yok. Bu insanları vatan haini ilan etmek eyyamdan başka bir şey değil. Asıl sorunun işine geldiğinde Konyasporluyum diyenler, olduğunu belirterek yazıma başlamak istiyorum.
Son zamanlarda sosyal medyada televizyonlarda dizilerde programlarda sanatçılar arasında bir Konyaspor sevdası oluştu nedense. Peki bu insanlar bir anda nereden çıktı? Düne kadar neredeydiler? Niçin Kasımpaşa, Başakşehir, Osmanlı değil de Konyasporlu oldular. Bir an düşünüyorum Konyaspor’un bu insanlara ihtiyacı mı var yoksa bu insanlar Konyaspor’un yükselişinden biz farkında olmadan profesyonelce mi faydalanıyor yoksa gerçekten Konyaspor’a bir bağlarımı oluştu gerçekten anlamak güç. Burcu Hanım acaba seneye tribün için bir şarkı hediye edecek mi yoksa gündem oluşturmak için Konyaspor’u ve taraftarını mı kullandı. Bir taraftan da zarif bir hareket. Başka kim bugüne kadar böyle bir çalışma yaptı diye düşünmeden edemiyor insan.
Bir de içimizdeki üç büyütülmüş kulüp yancıları var ki onlara ne desem boş. Adamın sosyal medya hesabı evinin içi forma ve kıyafetleri hep İstanbul takımları ile süslü. Bir bakıyorsunuz adamlara Fenerbahçe maçı için yeşil beyaza bürünmüş. Bunları neden yazıyorum; çünkü bu insanlar asla bir şehri bir takıma bağlılığı, bir şehri sevmeyi anlayamayacaklar. Stadını bile görmediği takımları destekleyen insanlar başarıya ortak başarısızlıkta ise isyan başı oluyor nedense.
Konyaspor-Fenerbahçe maçında skoru etkileyecek bariz hakem hataları vardı, kabul etmemek futbola ihanettir. Fakat bu insanlar haddinden fazla Konyasporlu olmuşlar. Hocanın verdiği kararlardan tutun da kadro seçimlerine karışır ortalığı karıştırır olmuşlar. Fenerbahçe maçında Serkan kalede olmadığı için Aykut Hocaya ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu golü eğer Serkan yemiş olsaydı verilen tüm mücadelenin üzerine bir çizgi çekip bir bardak su içerek rüyadan uyanacaktık. Son Fenerbahçe maçında kazanmamıza karşı eskiden Fenerbahçe forması giydiği için Serkan’a yapılan haksızlıkları ve eleştirileri unutacak kadar eskimedi konu. Ya bu golü Serkan Yemiş olsaydı ne olurdu?
Süper Lig’de takımımız yokken İstanbul takımı destekleyen 2003 yılından sonraki süreçte şehri müdafaaya geçen insanlara laf söylemek kendimizi kandırmak olur. Arena’nın bölümlerine baktığımızda kuzey ağırlıklı ve kısmen güney tribünlerinde hayatı sadece Konyaspor olan insanlar çoğunluktadır. Maraton diye adlandırdığımız doğu tribünü eskiden bir dönemde olsa büyük takımlara gönül vermiş eski stadyumda çekirdekle haşır neşir olduktan sonra büyük bir çıkış yakalayan ve hayatı yeşil beyaza dönüşmüş insanların sonradan nasıl tribüncü olunur dersi verebileceği kanısına varırız ve bu insanların sadece yönlendirilmesi gerektiğini görürüz. Fırsat verildiğinde neler yapabildiklerine hayranlıkla bakarız. Son olarak işte bizim sıkıntımız batı tribünü diye adlandırdığımız sadece büyük maçlarda tamamen dolan halen içinden İstanbul takımlarını atamayan insanların ağırlıkta olduğu tribün.
Peki ben tepki alabileceğimi düşündüğüm halde neden bunları yazıyorum. Çünkü bu tribünlerin hepsinin futbola bakışı farklıdır. Bu insanları anlayabilmek için içlerinde olmanız onlarla bu olayı yaşamanız gerekiyor. Kuzey tribününden bir delikanlıyı alın batı tribününe oturtun inanın maçtan çok kuzey tribününü izler. Keşke ben de orada olsaydım der. Bunu içinde yaşamayan insan anlayamaz, anlaması beklenemez zaten. Fenerbahçe maçında batı tribününde bir babanın çocuğuna Fenerbahçe forması giydirip Konyaspor için ayrılan yere oturması kuzey tribünündeki bir taraftarın gelen mağlubiyetle birlikte bunu görmesi Volkan Şen’in tribünlere yaptığı hareketlerden çok daha ağırdır ve daha fazla üzer insanı. Sonra Burcu Güneş’e haksızlık ettiğini anlar insan ya da dizilere TV programlarına önce içimizde Konyasporlu olmak gerekiyor, yoksa maratonda açılmış Şehri-Müdafaa sadece bir koreografi olarak kalacaktır. Maçın sözünü de Aykut Hoca’mızdan alıyoruz bu sözün üzerine daha da maç yorumu yapmak sanırım saçma olur; "Tolga Özkalfa adil bir yönetim göstermedi. İlk yarı için bunu net söylüyorum. İkinci yarı için toparlamaya çalıştı ama iş işten geçmişti. Belki beklenen ve istenen bir şey Fenerbahçe- Galatarasay finali gözüküyor."
Yazımı Uğur abimizle özleşen sorular ve cevaplar ile bitirmek sanırım tam da bu yazıya cuk diye oturacaktır.
Ne Zaman Adam Oluruz? Kendi üzerimizde yeşil-beyaz varken çocuklarımıza İstanbul takımlarının formalarını almadığımız zaman adam oluruz…
Ne Zaman Adam Oluruz? Şehirde ürün başka mağazada satılmıyor nasılsa diye ederinin beş katına satmadığımız zaman adam oluruz…
Ne Zaman Adam Oluruz? Sadece galibiyette değil mağlubiyette de bu takımı bağrımıza bastığımızda adam oluruz…
Ne Zaman Adam Oluruz? İstanbul takımlarını tutup da diğer İstanbul takımları ile Konyaspor’un maçlarında yalancı Konyasporlu olmadığımız zaman adam oluruz…
Ne Zaman Adam Oluruz? Sosyal medyadaki Konyasporlular gerçek Konyasporlu olduğunda adam oluruz.