Olayın oluş biçimini bilmiyorum ama, bir sürücü yol vermedi gerekçesiyle bayan sürücüyü tabanca ile vurmuş.
Hem de bu olay Konya’da cereyan etmiş.
Bazı bayan sürücülerin trafikte diğer sürücüleri sinirlendirdikleri oluyor ama, işin bu boyuta varması hiç de güzel olmamış.
Trafikte önce kurallara uyacağız, sonra da birbirimize saygı göstereceğiz.
Bayan sürücülerin kuralları takmadığına ben de şahit olmuşumdur. Yolun sol bölümünü kimselere bırakmayan bazı sürücülere benim de kızdığım vakidir. Ama hiç birini vurmayı aklımdan bile geçirmedim.
Hoş. Erkek sürücülerin de benzeri hatalar yaptığına şahit oluyoruz. Sadece bayan sürücüler dersek haksızlık yaparız.
Hatta el kol hareketleri ile diğer insanları taciz eden erkek sürücüleri sizler de görmüş olmalısınız.
Çok tahammülsüz bir toplum olduk.
Trafikteki “Magandalar” hem kendilerini, hem de diğer insanları sıkıntıya sokuyorlar. Kural tanımadıkları gibi şirretlik yaparak gözdağı vermeye çalışıyorlar. Yani hem suçlular, hem de güçlü çıkmak istiyorlar.
Yanlış yapanları korna çalarak ikaz ettiğim olmuştur. Yaşıma güvenerek saygı göstereceklerini düşündüğümden cesur davranıyordum.
Ama tırstım. Bayana saygı göstermeyen bana mı saygı gösterecek? Bugünden sonra hiç kimseyi ikaz etmeyeceğim. Kuyruğumu doladığım gibi sıvışmak en kestirme yol. İte dalaşacağıma, çalıyı dolaşırım, neme lazım.
Ne demiş atalar: Yiğitliğin on’da dokuzu kaçmak, bir’i de hiç görünmemektir.
Don Kişot’luğa soyunmanın hiç alemi yok.
Zaman-zaman eşim de uyarmıştır. “Uyma şu insanlara” diye. Ama söz dinleyen kim?
Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.
Bundan böyle eşimin nasihatini de dinlemiş olacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.
Dengesizin birine denk geliriz de postu deldiririz sonra.
Meydanı şirretlere bırakacağız ya, olsun.
Postu sağlama almanın en kestirme yolu, üç maymunu oynamak:
Görmedim… Duymadım… Bilmiyorum…