SPORUN YAŞI VARMIŞ, ÖYLE Mİ?

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Yazıma, Zlatan İbrahimovic’in spor hakkında güzel bir sözü ile başlamak istiyorumspora vereceğimiz mana, gençliğe vereceğimiz mananın öz kardeşidir”. 

Her ne kadar yanlış bilinse de sağlıklı yaşamak için 50 yaşından sonra egzersiz yapılması gerekiyormuş.  Bunu için hafif tempolu yürüyüş, yüzme ve hafif pilates, daha dinç hissetmede yardımcı oluyormuş. Yaşlanma süreciyle metabolizma yaşlanmaya ve kas kitlesi azalmaya başlıyor. 40-50 yaş arasında kas kütlesiyle birlikte kemik kaybı oluyor. Kas ve kemikleri korumanın en önemli yoluysa spor yapmakmış. Aksi durumda, kilo almak da kaçınılmaz oluyor. Kadınlarda östrojen erkeklerde testesteron miktarı azalıyor. Haftanın 5 günü 30-40 dakikalık yürüyüş, bisiklete binme ve yüzme gibi sporlar en idealmiş.

Ülkemizde pek yok ama ileri ki yaşlarda dünyada spor yapan kadınlara ait yüzlerce hikâye var. Birkaç örnek verecek olursak; 97 yaşında Porchon-Lynch dünyanın en yaşlı yoga eğitmeni. Diana Nyad 66 yaşında, 2 yıl önce köpek balığı koruması olmadan 103 mil yüzen ilk insan. 92 yaşındaki yogi Phyllis Sues’in “vücudunuz en iyi dostunuz, yaptığınız şeyi ve kendinizi sevin” sözleri dünyada oldukça ilgi çekti. 93 yaşında Kaye Didas, haftada üç defa 30 dakika antrenman yapıyor. Örnekleri daha da çoğaltabiliriz ancak ne demek istediğim anlaşılıyor, umarım.

Ülkemde bu tür sürdürülen hayat tarzlarına pek rastlanmıyor. Bu yüzden de özellikle kadınlarımız 40’lı yaşlardan itibaren kilo almaya başlıyor. Bu da çeşitli hastalıklara kapı açıyor, sosyal ve aile hayatını etkiliyor. Ancak son zamanlarda gelişen ekonomik seviye ile genelde varlıklı insanlar yaşam kalitesini artırmak için normalin üstüne çıkarmaya çalışan kadınların da olduğu düşünülmelidir. Bir örnek.

 

Hanımefendi 40’lı yaşlarda. Evli ve çocukları var. İnanılmaz bir inanç, gayret ve spor aşkına sahip. Eşi de spor yapmasına destek veriyormuş. Squash oynuyor, koşuyor, ağırlık kaldırıyor. Bunun yanında kendi ifadesiyle yarı-maraton koşuyor, 100 metre yarışlarına katılıyor, ödüller alıyor.

Tek derdi kendisi gibi sosyal statüsü ve ekonomik seviyesi gençler de dâhil olmak üzere büyükanne, anne durumuna gelmiş kadınların spor denen bu güzel eğlence aracından mahrum olmaları. Hemen her gün spor salonuna geliyor, hocalar eşliğinde görevini yaptığı gibi genç nesillere de örneklik ediyor. Bu haliyle de “sporun da mı yaşı olurmuş” dedirtiyor.

Dertlerinden biri de yıkılan Konya eski stadı alanında bulunan tartan pistin, koşu ve antrenman alanlarının yerine uygun yerlerde yenilerinin yapılması. Şimdi seçim zamanı. Seçilecek belediye başkanlarının bunu dikkate almasını istiyor. Haklı da.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.