TARİHE YOLCULUK (318)
“Su uyur, düşman uyumaz” sözünden hareketle misyonerler, Türkiye’nin her şehrinde STK adı altında misyonerlik faaliyetlerini yıllardan beri yürütüyorlar. Alanya’da da protestan misyonerler dernek çatısı altında faaliyet yapıyorlar.
Alanya’ya daha önce KGC (Konya Gazeteciler Cemiyeti)vasıtasıyla Adenya Hotel’de konaklamış ve fakat programda şehir gezisi olmadığından Alanya merkezi gezip görememiştim.
Konya Gençlik Kampı’nın bulunduğu Antalya’nın Alanya İlçesi Avsallar’dan bir Cuma günü ikindiye doğru Alanya Şehir Gezisi’ne çıktık. Sıcaklık 36 dereceyi ve nem ise yüzde 46’yı gösteriyordu. Cuma Pazarı’nı dolaşıp bir çay ocağında dinlendikten sonra Alanya Teleferiğe binip, Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubad’ın fethettiği Alânia Kalesi’ne çıktık. Teleferikten Alanya şehrinin güzelliğini ve kıyı limanı ile sahilleri temaşa ettikten sonra Alanya’nın sembolü olan kaleyi gezdim. Güneş bütün kızıllığı ile Akdeniz sularında yakamozlar oluştururken objektifimi çok şahane gün batımı manzarası doldurdu.
Alanya Yeni Câmii
Kaleye çıkmadan önce ikindi namazını Şekerhane Mahallesi, Hayate Hanım Caddesi 50 numara adresinde bulunan Yeni Câmii’de eda ettik. Tek minareli ve tek kubbeli olan ve son cemaat mahallinde üç küçük kubbesi bulunan cami 1962 tarihinde betonarme olarak yapılmış. 2008’de yenilenen caminin içine adımınızı attığınızda otuz altı derecelik sıcak havadan sıyrılarak çok serin bir hava sizi hemen sarıveriyor. Barok stilinde duvarlar ile pencere vitraylarında çiçek desenlerinin açtığı cami hem gözlerinizi hem de gönlünüzü okşuyor. Caminin dış duvarına ise; Arapça bir kitabede mealen “Avni lutfile muvaffak eyledi ol Mennan/ Eyledi ehli hamiyyet bezlimal ve bazli can/ Oldu inşa’i mabet secde’i mekân – 1962-/ Tesadüf etti tariha mü’minlere şehrü Ramazan.” Sözleri caminin, bir Ramazan günü ibadete açıldığı yazılı idi.
Son cemmaat mahallinin yan dış duvarın üzerine dört âyetten oluşan İhlâs Suresinin meali şerifi Türkçe, İngilizce, Almanca ve Rusça olarak yazılmış ki, çok yerinde ve isabetli olmuş:
“De ki: “O, Allah’tır, bir tektir.”
“Allah samed’dir. (Her şey O’na muhtaçtır. O, hiçbir şeye muhtaç değildir.)”
“Ondan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir). Kendisi de doğmamıştır (Kimsenin çocuğu değildir).”
“Hiçbir şey O’na denk ve benzer değildir.”
Bu sureyi okuduğumuzda biz Müslümanlar, tahrif edilmiş Hıristiyanlığın teslis inancını reddediyor ve Allah’ın birliğini, tekliğini kabul ederek tevhid inancına iman etmiş oluyoruz. İhlâs, samimi olmak, dine içtenlikle bağlanmak anlamına geliyor. Allah’a bu sûrede anlatıldığı şekilde inanan, tevhit inancını tam anlamıyla benimsemiş ihlâslı bir mü’min olacağı için sûre bu adla anılıyor.
SU UYUR MİSYONERLER UYUMAZ!
Pazarın kurulduğu yerin hemen yakınında bulunan bir apartmanın balkonunda asılı “Kurtuluş Kiliseleri Derneği Alanya Temsilciliği” yazısı dikkatimi çekiyor.
Büyükşehirler dahil Anadolu’da 7-8 şehirde daha şubeleri bulunan bu protestan kiliseleri derneğinin ne amaçla kurulduğu ve faaliyet yaptığı elbette biliniyor.
“Su uyur, düşman uyumaz” sözünden hareketle misyonerler, Türkiye’nin her şehrinde STK adı altında misyonerlik faaliyetlerini yıllardan beri yürütüyorlar.
YARIN: Alanya Kalesi’nde bir Selçuklu eseri….