Suçlu suçsuz ipte sallandırılıyordu

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

TARİHE YOLCULUK (99)

Suçlu suçsuz ipte sallandırılıyordu

 

Divan-ı Harp Mahkemesi tarafından Konya’da 7 Ekim 1920 tarihinde Hükümet Meydanı’na, Alâeddin Tepesi’ne, At Pazarı, Odun Pazarı ve Saman Pazarı semtlerine, Türbe Meydanı’na sehpalar kurulmuştu. Suçlu suçsuz cezalandırılıyordu.

 

7 Ekim 1920 Perşembe gününden itibaren Divanı Harp malûm icraatına girişmişti. Hükümet Meydanı’na, Alâeddin Tepesi’ne, At Pazarı, Odun Pazarı ve Saman Pazarı semtlerine, Türbe Meydanı’na sehpalar kurulmuştu. Yakalananlar hadiseye iştirak, baskın, katl ve yağma, silah saklama, casusluk v.s. gibi suçlardan muhakeme ediliyor, ekseriya bu muhakemeler birkaç dakika içinde yapılıp, tahkik ve tetkike lüzum görülmeden hüküm veriliyordu. Bu hal şantaj ve suistimale de yol açmıştı.

Hükûmet Meydanında İdam Sehpaları

18 Ekim 1920 tarihli Öğüd Gazetesinde bir resmin altında şu ifadelere yer alıyor:

“Asla hoş görmediğimiz, fakat müsebbiplerine de lânetten geri durmadığımız bir manzara. Hükûmet Meydanında idam sehpaları.”

Polis Müdürü Necip Bey Azlediliyor

Divan-ı Harbin gayri âdilâne hareketleri, fazla tahkik ve tetkike lüzum görmeden hüküm vermesi, şehir içinde bazı yolsuzluklara yol açıyordu. Birçok masum kimseler, Kuvayi Milliye kisvesi altına girmiş şımarık adamlar tarafından tehdid ediliyor, rüşvet isteniyor, verilmediği takdirde birtakım asılsız iftiralarla divan-ı harbe jurnal ediliyordu.

Yine bazı suçlu kimseler de, beratlarını temin etmek üzere, idare elemanlarına rüşvet teklif ediyorlardı. Bu baptan olarak Polis Müdürü Necip Bey’in de, bir Ermeni’den 500 lira aldığı ihbar edilmişti. Hadise o gün gazetelere aksetmişti. Öğüd şunları yazıyordu:

“Polis Müdürü Necip Bey’e Çifte Nardeban mahallesinden Demirci Karabet’in beratını temin için beşyüz lira verildiği ihbar edilmiş ve Makam-ı Vilâyet ve Divan-ı Harpçe, icra edilen tahkikat neticesinde mühdedi Seyfeddin’in Necip Bey’e verdiği tahakkuk etmiş ise de Necip Bey’e verilmediği anlaşılmıştır.

Bunun üzerine Talât Bey’le Seyfeddin’in İdare-i Örfiye mıntıkası haricine çıkarılmalarına ve bu iki şahıs arasında kalan beşyüz liranın kendilerinden tahsiline hükmedilmiş ve icabı icra edilmiştir.

Polis Müdürü Necip Bey’in cürmü tahakkuk etmemiş ve fakat şu hal üzerine devam-ı memuriyeti muvafık görülmediğinden Makam-ı Vilâyetçe işten el çektirilmiştir. Polis müdiriyeti vazife-i velâketi Merkez memuru Ziya Bey’e tevcih olunmuştur.”

Suçlu Suçsuz Cezalandırıyor

Bunlar resmiyete girmiş hadiselerdi. Ya girmeyenler… Hadise, fazlaca iz’am edilmiş, “Konya İsyanı” şeklinde tefsir edildiğinden zavallı masum halka bir “mücrim” nazarıle bakılmıştı.

Kimse hayatından emin görünmüyordu. Birisi çıkıp:

“-Ben şu adamı o gün falan yerde gördüm, kurşun atıyordu” diye bir ihbarda bulundu mu, mesele kalmıyordu. Ertesi gün o zavallıyı ipte görmek işten bile değildi.

Divan-ı Harp suçlu suçsuz cezalandırıyor, ertesi gün ceza listeleri gazetelerde ilân ediliyordu. Bu sırada Milli Kuvvetler iki esas kol halinde ilerliyordu. Birinci kol Kadınhanı, Ilgın, Beyşehir, Karaağaç, Seydişehir, Akşehir. İkinci kol Karaman, Bozkır, Hadim, Ermenek istikametinde faaliyette bulunuyordu.”

YARIN: Delibaş Mehmet ve Cellat Osman…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.