Almanya’da bir camide ikindi namazını kıldıktan sonra dışarı çıktığımda her haliyle Alman olduğu belli olan bir gençle karşılaştım. O da ikindi namazı kılmıştı. Merak ettim ve sordum: “Sen neden Müslüman oldun? Hristiyanlık daha kolaydı!” Deyince “Kuran’ı okudum” dedi.
Bana öyle geliyor ki, tüm dünya Müslümanlarının Kuran’ı Kerim’i anlayarak yeniden okumalı… Okumalı ki, ebeveynin inancını (hurafelerini) bırakıp, gerçek ifadeleri yaşayabilelim diye düşünüyorum!
İnsanımız nasıl inandırılmış ise o şekilde yaşıyor. İlahi kelam ne diyor, bilmiyor. Bir yazımızda inşallah bu hurafe anlayışları da kaleme alırız.
İlahi kelama gönül verenler, elçisine de aynı şekilde önem verir. Bu saygı imandan gelir. Daha yakın tarihimiz sayılan Sultan 2. Abdülhamid devri… Ve Sultan 2.Abdülhamid Han, o muhteşem elçiye bakın saygısını nasıl gösterdi.
Beş kıta hâkimi Osmanlı… Ve son asrını yaşıyor! O dönemlerde yine Batı ülkeleri gerek dini, gerekse milli hislerimizi incitecek yayınlar ve tavırlar içindeydiler. Osmanlı Padişahı Sultan 2. Abdülhamid, tepkisini şiddetle göstermiş ve müspet netice almadan işin ucunu bırakmamıştı.
Fransa, İngiltere ve İtalya'da oynanmasını yasaklattığı piyesler vardır. Ya peygamberimize saldırı ya da İslam dinini aşağılayan oyunlardır bunlar…
İşte, Ziyad Ebüzziya - Mehmet Emin Gerger'in arşivlerden çıkardığı çarpıcı belgeler:
Fransa'da II. Cumhuriyet devrinde Sadi Carnot'nun Cumhurbaşkanlığı sırasında, Fransa'nın tanınmış yazarlarından ve Fransız Akademisi üyelerinden, Marki de Bornier "Muhammed" ismiyle manzum bir dram yazmış…
Bunu Komedi Franseze (Comedi Française) kabul ettirmiş (1888), programına aldırtmış ve sahne provalarına başlattırmıştır (1890). (Devam edecek…)
Selam ve muhabbetle…