Sultan Selim Câmii ve Külliyesi (1)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)
  • Külliye câmi, kervansaray, han, hamam, çeşme, imaret, medrese, çarşı ve değirmenden oluşmaktadır. Caminin temeli 1560 yılında II. Selim zamanında atılmış ve 1563 senesinde tamamlanmıştır.

 

 

Sultan Selim Câmiî ve Külliyesi, Konya’ya 97km. uzaklıktaki Karapınar İlçesindedir. Sultan II. Selim (1566-1574), Karacadağ eteklerinde Sultaniye adında bir şehir meydana getirmiştir. Eski adı Sultaniye olan Karapınar’ın tarihi ise M.Ö. 2000’li yıllara kadar dayanmaktadır. Bugünkü Karapınar'ın kuruluşu ise, XVI. yüzyılda Anadolu Rumeli kervan yollarının yeniden düzenlenmesi sırasında olmuştur.

Külliyenin inşasına II. Selim’in Konya valiliği sırasında 18 Şâban 967’den (14 Mayıs 1560) hemen sonra başlanmış, 1563 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır. II. Selim’in saltanatı döneminde Sultâniye İmareti olarak belgelerde yer almış, zamanla Sultan Selim İmareti şeklinde kayıtlara geçmiş ve günümüze kadar bu adla anılmıştır. Külliye Adsız Risâle, Risâletü’l-mi‘mâriyye ve Tuhfetü’l-mi‘mârî ile Sâî Mustafa Çelebi’nin kaleme aldığı Tezkiretü’l-ebniye ve diğer eseri Tezkiretü’l-bünyân’da Mimar Sinan’ın eseri olarak gösterilmektedir. Ancak arşiv kayıtlarından II. Selim’in Karapınar’da bir mescid, bir han ve bir hamam inşa ettirmek için kadıdan aldığı ilâmı Kanûnî Sultan Süleyman’a gönderdiği ve Halepli Mimar Cemâleddin’in burası için görevlendirilmesini talep ettiği, sonunda külliyenin yapılması ve mimarlığına Halepli Cemâleddin’in tayin edilmesine dair hatt-ı hümâyun sâdır olduğu anlaşılmaktadır. Külliyenin baş mimarının Halepli Cemâleddin olduğu, hassa mimarı Mehmed’in caminin yapımında ona yardım ettiği söylenebilir. Hatt-ı hümâyunda külliyenin inşaatında çalıştırılacak ustaların nerelerden getirileceği de belirlenmiştir. Buna göre Karaman vilâyeti kadıları kendi kazalarından yeterli sayıda usta ve marangozu Karapınar’a gönderecektir. Külliye cami, iki kervansaray, hamam, imaret, tabhâne, arasta, mektep, muvakkithâne, şadırvan, kilerler, buğday ve arpa ambarları, odun deposu, buğday dingi, yel değirmeni, su değirmeni ve büyük bir su tesisinden meydana geliyordu.
 

SULTAN SELİM CAMİİ
Cami külliyenin güneyinde yer almaktadır. Her bir kenarı 15 m. kadar uzunlukta kare planlı, 14,80 m. ölçüsünde kurşunla kaplı tek kubbeye pandantifler yardımıyla geçilmiştir. Çifte minareli olup son cemaat mahallinde altı beyaz mermer sütuna oturan beş küçük kubbe bulunmaktadır. Dış cephesi yörede gök taş denilen koyu gri, koyu ve sarımtırak renkteki taşlarla bina edilmiştir. Hafif bakım ve onarımlarını yapmak üzere bir meremmetçi görevlendirildiğinden XVIII. yüzyıla kadar ciddi bir onarım geçirmemiştir. Daha sonra her kırk-elli yılda bir tamiri yönüne gidilmiş olduğu belgelerden anlaşılmaktadır. Gösterilen bu özen sayesinde cami külliyedeki yapılar içinde en bakımlısı olarak ayakta kalmış, aslî özelliğini kaybetmeden günümüze kadar gelmiştir.
 

HAMAM
Hamam külliyenin doğusundaki sokağın karşısında bulunmakta ve girişi batı yönüne açılmaktadır. 10 × 10 metre ölçülerinde tek kubbeli, klasik üslûpta kâgir bir binadır. Mimarisinin cami kadar başarılı olduğu söylenemez. Cami gibi hamamın bakımına da sürekli itina gösterilmiş, bu sebeple XVIII. yüzyılın ortalarına kadar ciddi bir onarım görmemiştir. XX. yüzyıl başında külliyenin cami dışındaki binaları gibi hamamın da yarı harabe halinde olduğu 1913’te Karapınar’a uğrayan Béla Horváth’ın ifadelerinden anlaşılmaktadır. 1940’larda esaslı bir tamirata tâbi tutulan ve yakın zamana kadar kullanılan hamam şu anda terkedilmiş durumdadır.
 

Devam edecek.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.