28 Şubat sürecinin kudretli rektörlerini hatırlar mısınız?
Üniversitelerarası Kurul diye bir garabet yuvasında toplanıp toplanıp “rektörler rahatsız” başlıkları attırırlardı gazetelere…
Nereden nereye…
Kuşkusuz AK Parti Türkiye’nin son 15-20 yılında devrim niteliğinde işler yaptı. Kendilerini Kaf dağında görenlere, bu İslam yurdunda Müslümanları 2. Sınıf görenlere hadleri tek tek bildirildi.
“Kazanımları kaybetmek” ifadesi daha bir anlam kazanıyor bunları hatırlayıp düşününce…
Yine nereden çıktı bunlar demeyin. Bu girizgâh rektörlük işinin aslında ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlatmak içindi.
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, rektörlük atama sürecine değindiğimiz bir diyalogumuz esnasında “ortada büyük bir rant var” demişti.
Doğru. Gerçekten ortada paylaşılamayan bir şeyler var. Bu rant mı yoksa başka bir şey mi ayrıca sorgulamak gerekiyor!
Yoksa Selçuk gibi bir üniversitenin rektörünün görev süresi dolmuş, üstelik aradan 1 aydan fazla zaman geçmiş… Buna rağmen neden atama yapılmıyor?
Lütfen kimse işi Cumhurbaşkanımızın yoğunluğuna bağlamasın. O her zaman yoğun. Geldiği günden beri içeride ya da dışarıda uğraşmadığı bir dert var mı?
Yoğunluk değil de! Atanma sürecinin imza aşamasına gelmişken iktidar ya da muhalefet kanadından bazı siyasilerin devreye girdiği iddiasını Selçuk Üniversitesi bir yana şehirde duymayan kalmamıştır herhalde…
Olayın Selçuk’la birlikte Hacettepe’ye bağlanması da ayrı bir handikap. Orada da inanılmaz kulis faaliyetlerinin döndüğünü üst düzey bazı isimlerin neler yaptığını, sohbetler esnasında dinledim. Hangi birine değinip şimşeklerle uğraşayım bilemiyorum.
Bir gerçek var ki Türkiye Cumhurbaşkanını bir rektörlük atamasında dahi 50 yerden farklı cümleler ile etkileme gayreti var.
Bizlere sürekli rektörlük işi ne oldu? Neden yazmıyorsun, neden araştırmıyorsun diye mesaj atan okurlara sesleniyorum:
Süreci uzatan yegâne etken o ve ya bu grupların STK’ların heyetler şeklinde YÖK’te Külliye ’de ulaşabildikleri isimlere “o olsun bu olmasın” cümleleridir.
Önümüzde Yalova örneği var. Benzerlik gösteren gerekçeler yüzünden aylarca rektör ataması yapılamamıştı.
Selçuk böyle bir süreyi kaldıramaz. Her köşe başında mevzu rektörün kim olacağı!
Kimi diken üstünde kimi artık geceleri uykuları kaçırmış!
Her alanda olduğu gibi burada da şehir olarak birlikte hareket edememenin sancısını yaşıyoruz.
Uğur Başkan, Kılca, Kavuş ve Pekyatırmacı başkanlar arasındaki uyum ve muhabbeti tüm şehrin yöneticilerine Allah nasip etsin…
Bu kadar değinmişken bir de tahmin yapalım. Bu gidişle rektör sürpriz bir isim olacak. Hani 2014 yerel seçimlerinde Meram’ın başkanlık sürecinde 4 koldan ayrı bir tarafa çekişme yaşanmıştı da; Fatma Hanım kendini başkanlık koltuğunda bulmuştu.
Anılar tazeleniyor bugün…
KONYASPOR DÜŞÜYOR BAK!
PUSULA Ailesi olarak son zamanlarda içerik çeşitliliğimizi fark eden okurlarımız beğenilerini ifade ediyorlar. Hepsine çok teşekkür ediyoruz. İz süren habercilik anlayışı, yaşam sayfalarında Konya’nın değerlerine daha çok yer ayrılması, şehir için tarih niteliğindeki röportajlar, köşe yazarlarımızın çok önemli konularda ifa ettikleri misyon…
Her biri bizlere ayrı gurur veriyor.
En çok hoşuma giden henüz yetişme çağında bir kardeşimizin emekleriyle ortaya çıkan güldürürken düşündüren karikatürler…
Bugün içeriğin KONYASPOR GELİYOR BAK şarkısından esinlenerek KONYASPOR DÜŞÜYOR BAK esprisinin başkanlarla bütünleştirilmesi zekice olmuş.
Espri yanı bir tarafa ama Konyaspor’da işler gerçekten iyi gitmiyor.
Taraftarın sinir harbi neticesinde yönetimi istifaya davet etmesini anlayışla karşılayabiliriz. Lakin bu süreçte yapılacak bir yönetim değişikliği hiçbir işe yaramaz. Fayda vermez. Yöneticilerin takıma ceplerinden verdiği paralar var. Onlar apayrı bir dert oluşturur. Hem başarı zamanında buradalarsa bu başarısızlığı yönetmek de onların görevi.
Suçlu aramak yerine destek olmaktan başka çaremiz yok. Bülent Hoca’ya fırsat vermeliyiz. Daha 12 maç var bu 36 puan demek… Ben kesinlikle ligde tutunacağımıza inanıyorum. Sezon sonunda yönetim mi değişir hoca mı gider… Ligde kaldıktan sonra bunları tartışırız…
ENDER SARAÇ
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Ender Saraç ile 7-8 yıl önce Dedeman Otel’in bahçesinde bir dostumuz vesilesiyle çok özel ve keyifli bir sohbette tanışmıştık. Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Şehir Konferanslarına konuşmacı olarak katılması ve verdiği içerik yine süperdi. Biliyorsunuz Ender Hoca, “Artık ruhunu da besle" isimli kitabında Allah′ın isimlerini zikretmenin bize sağladığı faydalar üzerinde durmuş, esma zikrinin bizi nasıl etkilediğini yazmıştı. O günlerde bana “Ya Hayy” ismini çokça zikretmemi tavsiye etmişti sağolsun. Şehrimizde sıkça görmemiz onun gibi isimlerden faydalanmamız çok değerli…