Haftanın ilk gününde yine tatsız, can sıkıcı, kafa karıştırıcı ve de üstelik şahıs olarak kendimize laf işittirip, okları yine üzerimize çekeceğimiz bir konuyu siz değerli okurlarımızdan gelen sitemler üzerine yazmak zorunda kalıyoruz.
Suriye’de yaşanan insanlık dışı iğrenç oyunu maalesef ki dünya Oscar’lı film gibi izliyor.
Savaştan kaçan ve dünyanın seyredip sadece Türkiye’nin kucak açıp insaniyet adına bağrına bastığı bu insanlar artık gelinen noktada Suriyeliler bizim komşumuz oldular.
Bunun vebalini birileri öbür dünyada ödeyecek. Ama bizler yurtsuz, çaresiz, aç, susuz, hasta bu insanlara sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Şehir olarak şehrimizi yöneten büyüklerimiz Suriyelilerin şehre intibakları konusunda kılı kırk yarıyorlar. Asla ayırımcılık yapmadan, toz kaldırmadan geçişi insanı ve İslami ölçülerde denkleştirmenin gayretindeler.
Vali Erol’dan, Başkan Akyürek’e, polisinden, sağlığına, eğitiminden müftülüğe tüm resmi ve gayri resmi yetkili etkili isimler çok sessiz ve titiz bir çalışma içerisindeler.
İnsanlarımız ise, yani bizler… Konyalılar ve Konya’da yaşayanlar başta para desteği olmak üzere şehrimizdeki ve diğer yerlerdeki Suriyeliler için seferberlik halindeyiz.
Geçen hafta duydum. Eğer doğru ise şehrimizdeki Suriyeli sayısı 73 bini geçmiş. Bu insanlar sadece bir yerde değiller artık. Bosna’dan Meram Yeni Yola, Sille’den Şems mahallesine her yerdeler. Onun için artık bizim komşumuz dedim. Girdiğiniz üç işyerinden birinde bir Suriyeli çalışıyor artık. Belediye otobüsünde yanınızdaki koltukta her an bir Suriyeli aileyi görmeniz mümkün.
Durum böyle olunca da Milli Eğitim’de sadece Suriyeli çocukların eğitim gördüğü sınıflar oluşturulmuş. Geçen sene bir sınıfta 3 Suriyeli yavru varken bugün artık bu çocukların sınıfları var.
Sağlıkta Suriyeliler için özel hizmet, falanca resmi kurumda sadece Suriyeliler için belli günler var. (Kimse çıkıp yok öyle bir şey demesin. Hepsini tek tek yazarız)
Tüm bu birliktelik çok küçük çapta kavga gürültü ile çok önemli mesafeler.
Bu konuda Polis’in hassasiyetini ancak ilgilenenler bilir. Mesela ben buradan tüm okurlarımıza şunu dostça söylemek isterim, “Siz siz olun sakın ola bir Suriyeli ile karakolluk olmayın.” (Bunu polis dostlarımız kibarca bize de söylüyorlar)
Tabii Suriyelilerin de bu noktada psikolojilerini anlamak lazım, bir taraftan evinden barkından doğup büyüdüğün topraklardan olacaksın, diğer taraftan yeni yurdum diye yaşamaya çalıştığın bu şehirde “ezildiğini ve ikinci sınıf vatandaş olduğunu göreceksin”…
Zor çok zor Allah’ım.
Cenab-ı Allah’ım kimseyi böyle bir imtihandan geçirmesin.
Pek çoğumuzun bilip de üç maymunu oynadığı böylesine hassas bir konuda bu kadar lafı niye mi ettik? Hatta ağrımayan başımıza yeni bir dert mi açıyoruz?
Peki o zaman sadede gelelim.
Değerli okurumuz Ferit …. Bey bakın telefonla bizi arıyor ve şöyle bir iddiada bulunuyor;
“Sakarya durağında Suriyeliler el kartlarını okutmadan tramvaya biniyorlar. Turnikelerin arkasından atlıyorlar kart okutmuyorlar. Durak büyük olduğu için belki de bu durum görevlilerin dikkatlerinden kaçıyor (!)
Uğur abi ben de çoluk çocuk okutuyorum. Ben de ailemin rızkı peşinde çalışıyorum. Ama göz göre göre her gün yaşadığımız bu durum beni düşündürmeye başladı.
Bu haksızlık değil mi?
Uğur abi senin duyarlı bir insan olduğunu da biliyorum. Durumun can sıkıcı olduğunu da biliyorum. Ama bu duruma kafam takıldı takılalı Suriyelilere bende yardım ediyordum. Zaten Belediye her konuda yardımcı. Ama ben kendimin, çocuklarım kendilerinin el kartlarını okutup tramvaya binerlerken onlar niye el kartlarını okutmadan biniyorlar. Bize yazık günah değil mi?
Abi ne olur bu konuyu bir gündeme getirir misin?”
………………
Evet özellikle resmi kurumlarda ki bazı özel uygulamalardan dolayı bu konuda bazı vatandaşlar mırıldanmaya başladılar.
Allah korkumuz ve devletimize güvenimizden dolayı insanlarımız karınlarından konuşmaya başladılar.
Bu durumları da bize “Adımızı yazma” diyerek sessizce söylüyorlar.
Büyüklerimizden ricamız “Ne olur biraz daha hassasiyet ve empati. Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım”
Ferit Bey’in bu masım sesine kim ne diyebilir ki?
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Güzeli güzel yapan edeptir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir!
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Yıldızlı otellerimizin oto parklarında iki araçlık yere tek aracımızı park etmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.