Dün Hızlı Tren ile birlikte revaçta olan ama insanlar için artık çilenin de ötesine dönüşen bölge insanın trafik sorununu yazmıştık.
Ve bu yazıya gösterilen ilgi ve tepki ile Allah’a şükürler olsun ki ne kadar doğru bir iş yaptığımızı yine gördük.
Kim ne derse desin benim de inat mı inat kör olasıca bir huyum vardır. Peki derim, derim bir yerde gelir “Nuh der peygamber demem”… Ben de memnun değilim ama huyum bu… Kurusun… Diyeceksiniz ki bu yaştan sonra kurusa ne olur?
Bir yerel gazeteci olarak 40 yıldır inadına şunu savunurum biz yerel gazeteciler yerel olmayı bilmeliyiz. Eğer bizler yerel olabilirsek yerelimiz güçlü olur, bizler güçlü oluruz. Mesela biz oturup garı, türbeyi, Meram’ı, Bosna Hersek… ya da nerede bir sıkıntı var yazıyoruz. Niye? Şehrimiz adına insanlarımız adına. Niye? Çünkü biz yereliz. Haddimizi ve boyumuzun ölçüsünü biliriz.
Kafamız diğerleri kadarda mı çalışmaz?
Otururum Sille’den Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza övgüler yağdırırım. Mesela bugünlerde “En iyi sistem Başkanlık sistemidir” derim, hani millet ekonomik olarak biraz daraldı ya derim ki” Yalaaaaan. Sayın Cumhurbaşkanım yalaaaaaaan. Bunlar var ya bunlar eskiden çok kazanıyorlardı. Almıştılar. Şimdi biraz az kazanıyorlar yaaa. Onun için ağlaşıyorlar… Üç gün sonra bizde en kötü Başbakanın uçağı ile Londra’ya gideriz.
Dedik ya salağız. Sen otur ben yerelim diye “Başkanları eleştir, il müdürlerini eleştir, eleştir, eleştir biraz sınırı aşsak yine sopayı yiyeceğiz.
………..
Oyyyyyy… Oyyyy.
Allah’a şükürler olsun ki doğru yaptığımıza inanıyoruz. Mesela Konya’nın sadece bir bölgesinden dahası bir sokağından söz ettik ya. Bu satırları yazıncaya kadar atılan mail ve mesajların dışında yapılan yorumlar şunlardı;
“Ahmet Sarıtaş;
Uğur abi her nimetin bir bedeli vardır önce insanlara önce park kültürü öğretilmeli insanlar evlerin ve işyerlerinin önüne gelişi güzel park yapıp 5 dakikadan geleceğim deyip saatlerce park ediyorlar. 3 lira 5 lira park parasından kaçıyoruz. Dediğim gibi her nimetin bir bedeli olmalı…”
“Mahmuriye mahallesi sakinleri;
Orada park sorunu filan yoktu fakat belediye ne zaman istasyon içindeki park yerini Konbeltaş’a çevirip paralı yaptı o sokaklar o hale geldi. Millet araba koyup gitse geldiğinde pavyon hesabı gibi park parası çıkıyor ne yapsın o sokaklarda nereyi boş buldu oraya koyup gidiyor. Sorunun çözümü için ya istasyondaki park yerini bedava yapacaklar ya da sokakları da Konbeltaş paralı yapacak. O zaman kimse koymaz.”
“Nihad Köroğlu;
Hızlı trenin şehir içinde ne işi vardı? Bir de onca masraf yapıldı. Yapılması gereken Pınarbaşı, Kaşınhanı hattından, yeni bir hatla mümkün olduğu kadar şehir dışından bu güzergah baştan yapılmalıydı. Uçağa binmek için o kadar gidiliyorsa, hızlı trene binmek içinde biraz gidilmeliydi.”
“Konya’nın yerlisi;
Hacı abi ben İstasyon caddesinde oturuyorum tren gelince biraz yoğunluk oluyor da bu abartılacak kadar değil. Ona bakarsan maçlar eski stadyumda iken daha çok yoğunluk oluyordu. Onu bunu boş ver de Konyaspor'a kimin sponsor olamayacağı filan konuşuluyor sosyal medyada biraz deşsen bu durumu bir de form İhsaniye küçük New York gibi olsa alt geçitler üst geçitler müteahhitlere bile yaptırılabilir ama nerde vizyon sahibi biri. Başbakana sahip şehrin Başkan'ı da yerel medyanın kralı olan sen de bekleme artık gelin fırsat bu fırsat modern bir şehir yapalım artık Konya'mızı”…
“Mahalle sakini;
“Fotoğrafını çektiğiniz sokağın ben size bir de okul dağılırken ve akşam 5’te iş çıkışı fotoğrafını yollayım isterseniz. Bütün mahalle ve Gar’ın önündeki kavşağı görmelerini isterim. UKOME kurulunun saygılarımla..”…
……………
Siz değerli yorumcularımıza ve okurlarımıza küçük bir tüyo. İlkokula başladığım yıl o mahalleye biz geldik. O adanın ilk yapısı Basın Sitesidir. Ben orada büyüdüm. Babamlar hala orada. Trafik açısından Konya’nın en kötü bölgesi ne acıdır ki şehrin en mütevazi mahallesinde yaşanıyor. Orada haftada bir trafik yüzünden bıçaklama olmuyorsa mahalle halkının olgunluğundandır.
Bir de şu Konyaspor sponsorluk işini de önümüzde ki günlerde en kötü hali ile yazalım inşallah…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
İnsan sevme hissini israf etmemeli, kim ne kadar sevilmeye layıksa, onu o kadar sevmeli..
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Dolmuş şoförü Belh Kavşağına en sağ şeritten girip sola dönmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.