SUSKUN DİLLER DİLE GELİRSE…

Uğur Özteke

Birkaç gündür yakın çevremden büyük tepki alıyorum. Onların dediğine göre “Yine kantarın dozunu kaçırıyormuşum”, yine "Siyaset yapıyormuşum”, yine “Bir yerlere gönderme yapıyormuşum”…

Sonra da diyorlar ki “Akıllı ol. Sanana ne memleket meselelerinden, git kedilerinle, köpeklerinle oynaş”…

Ben beni sevseler de sövseler de her denileni bir süre dinlerim.

O yüzden bugün siyaset filan yok.

SELÇUK ÖZTÜRK HÂLÂ BENİ YANILTMADI

Dün güne KTO Karatay Üniversitesi Mütevelli heyeti üyeleri ve Başkan Selçuk Öztürk ile güne başladık. Selçuk Başkan’ın Konya ve Karatay Üniversitesi ile ilgili güzel açıklamalar yaptı. Üniversite ve şehir adına bilgiler verdi. Bunları diğer basın yayın organlarında olduğu gibi bizim PUSULA Gazetesinde de internet sitemizde de kelime kelimesine okuyup bilgi sahibi olacaksınız.

Ben işin orasında değilim.

Sadece diğerlerinden farklı olarak birkaç konuya kısaca değinmek istiyorum.  

KTO Karatay Üniversitesi fiziki olarak inanılmaz bir hızla büyüyor ve yükseliyor. Bu binaların hepsinde Türkçe, İngilizce ve Arapça hadis ve sözler var. Bu sözleri okuyan, düşünen ve gerçekten kalben de uygulamak isteyen ya kahrından kudurur ya da kafasını duvarlara vura vura o acıyı çeker.

Mesela biri o anda içimi çok yaktı. O koca binanın duvarında koca koca harflerle üç ayrı dilde yanılmıyorsam şöyle bir yazı vardı “Danışılan güvenilir olmalı”…    

Bur anda kendi kendime içimden “Aha da ülkenin içinde bulunduğu sıkıntıların müsebbibini buldum”… dedim

Tamam, tamam siyaset yok burayı unuttum ve geçiyoruz.

İki; Okulun sosyal tesisi binaların altında kafeler cıvıl cıvıldı. O beton yığınlarına ve zemininde farklı renkler vardı. Başkan kulağıma fısıldadı “Bu iş yerlerini tamamen bizden mezun olan gençler çalıştırıyor”…

Vay anasına demek ki Karatay Üniversitesi bilimin ilimin yanı sıra gençleri hayata kazandırmanın yanı sıra iş aş ve ekmek kapısını lafla değil icraatı ile de açmış oluyordu.

Üçççç; Selçuk Başkan, Başkan filan olmadan benim gözümde düzgün, inançları adına dik bir isimdi. Ama içimde bir korku vardı. Selçuk Öztürk için önünde zorlu bir yol vardı. Allah nasip ederse Selçuk Öztürk gelişecek büyüyecek ve tırmanışa geçecekti. İşte sistem o kara sistem pek çok temiz insanımıza yaptığı gibi Selçuk Öztürk’ü de öğütecek eğik bükük yamuk bir şey yapacaktı.

Dün elime başkanın hafta sonunda oğlunun nikah daveti ulaştı. Vallahi bu kariyer ve etiketlere sahip hiçbir Konyalı bu kadar mütevazı bir nikah davetiyesi bastırmaz, bastıramaz.  Gözümün önüne bize gelen kitap gibi dosya gibi şatafatlı pullu davetiyeler geldi. İçimden “demek ki bizim başkan hâlâ bozulmamış” dedim.

Sağ ol başkan bizi hâlâ yanıltmadığın için, mahcup etmediğin için… Allah da senin yolunu açık etsin, inşallah.

SUSKUN DİL

Bunu da bir dostumuz yazmış. SUSKUN DİL rumuzu ile belki bu yazının bir yerlerinde yine siyasi göndermeler var ama çok samimi ve içten bir yorum olduğu için özellikle de siyasiler ve yöneticilerimiz okusun diye paylaşmak istedim. Çünkü hepimiz ve herkes için çıkartılması gereken ders niteliğinde cümleler vardı;

“Suskun Dil

Abim cidden beğeniyorum seni hele ki bu geceleri 00.01’den sonra yayınladığın yazıyı okumak için sabırsızlıkla bekliyorum ve kahvemi alıp satır satır okuyorum, hele ki bir de biz okurlarının görüşlerini ve sana ilettiklerini paylaşıyor olman daha çok mutlu ediyor beni...

Yazacaklarım ise biraz sitem biraz arzu birazcık da aslında sizden üç beş daha fazla güzel sözler duymaya yönelik...

İlk olarak tabi ki sizden ricam olacak...

Malum abi seçim atlattık Konya ve Konya halkı olarak güzel bir sonuç aldık ve güzel bir başkan seçtik diye düşünüyorum.

Bu seçimde bence AK Parti Konya İl başkanını, il başkan yardımcılarını yani tüm teşkilatı takdir etmek gerekiyor...

Ben şahsım adına ne il başkanını tanıyorum ne de yardımcılarını ama gönül vermiş inanmış bir kadro gördüm... Demek istediğim şudur abi...

Ben bu ekonomik dengeye zamlara dolara şuna buna pireye deveye kızıp kesinlikle sandığa gitmemeyi, gitsem dahi başka bir partiye oy vermeyi düşünüyor bu sefer de Reis bizsiz yürüsün ne yapayım diyordum...

Ama seçim yaklaştıkça AK Parti Başkan Yardımcısı olduğunu söyleyen birileri ziyarete geldi. Misafir dedik, buyurun dedik konuştular hal hatır vs.

Ben bu sefer vermeyeceğim dedim, konuştular baya uzun da durdular kararlı şekilde vermem dedim; ama partiden gelen o insanların samimiyeti ve inanışları beni etkiledi ben vermem dedikçe onların sanki bir organı gidiyor gibi bana söz laf anlatma çabaları ve üzüntüleri beni etkiledi.

Ve cidden o gün karar değiştirip verme kararı aldım...

Ben burada cidden bir başarı görüyorum.

Hele ki Ankara, İstanbul, Antalya gibi yerlerin bu denli yan gelip yattıklarını ve teşkilatlarının çalışmayıp, sadece koltuk sevdası ile yanıp tutuştuklarını ve diğer tarafta bana gelen AK Parti de görevli bayan kardeşimin gözümün içine bakarak, samimiyetini ve bana önem verişini gördükçe ben bu Konya AK Parti teşkilatını tebrik ve takdir ederim.

Nasıl genel seçimde milletvekili sayısı düşüşün de sorumlu AK Parti Konya İl Başkanı ve teşkilatı ise bence bu seçimin en büyük faktörü de yine onlardı...

Bence...

Onlar takdiri hak ediyor diye düşünüyorum ben...

Abi biliyorum çok uzun oluyor ama bir diğer konu da Konya Büyükşehir Belediyesi içindeki fosil yapılanma...

Abi şubatta bir kadro görev değişikliği oldu ve Daire Başkanı değişikliği olmuştu senden okudum...

Abi bu değişiklikler olsun artık devam etsin...

Cumhurbaşkanına nasıl en çok etrafındakiler zarar veriyorsa bence Uğur Başkan’a da kendinden olmayan ekip zarar veriyor ve verecek de...

Ortalama 15 yıldır belediyede olan daire başkanları müdürler üst düzeyde yöneticiler...

Abi yeter artık yahu bu kişilerle bu şehir gitmez...

Bu eski kadro hem genç başkana hem şehre hem de başkanın içindeki çalışma aşkına zarar verir diye düşünüyorum... Bence artık cidden genç ufku zihni açık gençlere bırakmalılar başkan koşarken onlarla koşacak adamlar olsun ben yoruldum deyip kaldırımda oturacak kişiler değil...

Umarım Başkan da bu konuda akıllı olur...

Abi diğer konum ise asıl derdim...

Abi işlerimiz cidden kötü ve her geçen gün daha da kötüye gidiyor... İhracat vardı İran'a veriyorduk durdu bitti... Fas, Tunus, Cezayir'e mal veriyorduk ve İran’dan kaynaklı boşluğu doldurdu idi şimdi orası da durdu... Arjantin'e Şili ye veriyorduk onlarda da kriz oldu. 1 USD 35 bin Arjantin pesosu olmuş onlar da alamaz oldu yani ihracat bitti...

İç piyasada yaprak kıpırdamıyor ve bir süre daha da gidecek gibi...

Maaşları 10 gün gecikmeli öder olduk...

Elemanlar gözümün içine bakıyor utanıp yüzümü çeviriyorum...

Banka kredileri SGK Vergi... Valla çok zor dönemler yaşıyoruz abi... Sonsuz şükür halimize ama bu şekilde olursa yılsonuna kadar ben ve benim gibi dayanamayacak açıkçası batıp tükenecek çok kişi var...

Biz üstümüze düşeni yaptık son bir kez daha Reis dedik destek verdik ama artık bu sanayiye ve üretime yeteri kadar destek önem verilmeli... Beton, beton ev, ev nereye kadar gidecek bu iş?... Üretime destek verilmeli artık yoksa cidden kötü günler geçti; daha kötü günler geliyor demekten başka bir şey kalmayacak elimizde...

Abi hakkını helal et sadece içimden geçenleri yazdım başını da ağrıttım... Allaha emanet ol kalemine zeval gelmesin... Hayırlı gecelerin olsun...”

…………….

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Dünya artık iyi olanların değil iyi oynayanların dünyası oldu

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Işıkta bekleyen bazı bisikletli sürücüler yeşil ışık yandığı zaman araçlarla birlikte hareket ettiği zaman yeşil ışıkla hareket edip sağa dönmek isteyen araç sürücüsü ile arkada bekleyen diğer sürücülerin hareket etme imkanlarını ortadan kaldırmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (29)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.