TARİHE YOLCULUK (254)
ÖMER KARAHAN: “Muhsin Yazıcıoğlu ve ekibinde yeme ve yedirme şeyi kesinlikle söz konusu değil. Genel idare kurulu toplantılarında resmen süte su katalım mı, katmayalım mı şeyi konuşuldu. Eğer siz, süte su katmıyorsanız o zaman birileri size itibar etmiyor.”
Konya Alperen Ocakları tarafından her sene düzenlenen ve bu sene dokuzuncusu gerçekleştirilen “Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nu Anma ve Anlama” etkinliğinde konuşan Uşak Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Karahan, “Görüp İşittiğim Muhsin Yazıcıoğlu” başlıklı konuşmasında, 68 ve 78 kuşağının Türkiye açısından sağcısı ve solcusuyla birlikte çok kıymetli bir nesil olduğunu belirterek “heder edildiğini” söyleyen Ömer Karahan, aynı tabancayla hem sağdan hem soldan gençlerin katledildiğinin sonradan ortaya çıktığı gerçeğini de hatırlatarak başladığı sohbetinde önemli konulara temas etti. Muhsin Yazıcıoğlu ile aynı yaşlarda olduklarını ve Muhsin Başkan’ın 1969 yılında Genç Ülkücüler teşkilâtında başladığı yolculuğa kendisinin 1 Eylül 1970’de Uşak Genç Ülkücüler Teşkilâtıyla tanıştığını belirten Prof. Dr. Karahan, MÇP’nin son günleri ve BBP’nin kurulduğu günlerde Muhsin Başkan’la tanıştıklarını ve iki dönem BBP Genel İdare Kurulu Üyesi olarak görev yaptığını söyledi. 28 Şubat’ta Konya’da kendisiyle birlikte omuz omuza çok güzel bir mücadele yürüttüklerini de ifade eden Ömer hoca, Muhsin Başkan’ın anlatımıyla şu tesbite yer verdi: “1990 yılında Komünizm bitince bazı güçler bize dedi ki, sahip olduğunuz bu gücü tasfiye edin. Yâni bize Ülkücü Hareketin tasfiye edilmesini dayattılar. Biz de onlara şunu dedik. Biz komünizmle mücadele etmek için kurulmuş bir teşkilât değiliz. Bizim Nizâm-ı Âlem diye bir dâvamız var. Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehit edilmesine kadar giden sürecin başlangıç noktası bence bu nokta.”
“Liderin her söylediği emir kabul edilmez düşüncesindeyiz. Peygamber Efendimiz ashabına bir şeyler söylediği zaman etrafındaki Müslümanlar sorarlardı; Yâ Resûlallah! Söylediğiniz vahiy midir, hadis-i kutsî midir?” dediklerinde, hayır benim şahsi düşüncemdir dediği zaman Peygamber Efendimizin söylediği fikirlerine karşı fikirlerini beyan ediyorlar. Biz böyle bir inancın sahibiyiz Lider sultasına karşıyız” düşüncesiyle BBP’nin kurulduğu ve kendisinin de 28 Şubat sürecinde, Konya’da başörtüsü zulmüne karşı Muhsin Başkan’la birlikte birlikte mücadele ettiklerini dile getiren Ömer hoca, Refahyol Hükümeti kuruluş aşamasında meydana gelen gelişmeleri de şöyle anlattı: “BBP hükümet ortağı oluyor” gibi basında yer alan haberler üzerine parti genel merkezi o dönemde Türkiye’nin her yerinden büyük bir insan akınına uğruyor. Muhsin Başkan, parti teşkilatı olmayan Diyarbakır’dan bile heyetlerin geldiğini de anlattı. Muhsin Yazıcıoğlu, gazetecilere “BBP olarak bizim hükümette yer alacağımıza dair bir düşüncemiz yok” açıklamasını yapınca, ertesi gün bizim parti genel merkezine gelen gidenin ayağı birden kesiliveriyor. Bunu niçin söylüyorum. Maalesef herkes yiyen ve yediren yerlere itimat ediyor. Ama Muhsin Yazıcıoğlu ve ekibinde yeme ve yedirme şeyi kesinlikle söz konusu değil. Genel idare kurulu toplantılarında resmen süte su katalım mı, katmayalım mı şeyi konuşuldu. Eğer siz, süte su katmıyorsanız o zaman birileri size itibar etmiyor.”
KONYA’DAN BİR HATIRA
BBP Konya İl Teşkilâtında iki dönem beraber siyaset yoluyla memlekete hizmet etme noktasında görev yaparken 2002 seçimlerinden önce, Ömer hocamla birlikte çok şeyler de yaşamadık değil. BBP Genel Merkezi’nin diğer partiler gibi ahım şahım bir binası da yoktu. Yıllık kirası 200 bin lira olan bir bina kiralama yoluna gidilince Anadolu şehirlerinden o parayı denkleştirmek için yardım istenmişti. Ömer Bey, Mustafa Bey, ben ve Osman Seçgin başkanla birlikte Konya’daki sanayici ve iş adamlarını gezmeye başlamıştık. Herkes gönlünden ne koparsa onu veriyordu. 100 dolar veren de oluyordu Türk Lirası veren de. Kapısını iki defa çaldığımız tek bir kapı bize yardımda bulunmamıştı. O kişi de İttifak Holding başkanı Seyit Mehmet Buga idi. “Ben Türkçü bir partiye yardım etmem” diyerek bizi iki kere geri çevirmişti.
Şehit Muhsin Başkan’ın şehadetinin ilk veya ikinci yıldönümünde Konya Aydınlar Ocağı, Sille Kültür Evi’nde İsmet Gür ve Ökkeş Şendiller’in de davetli olduğu bir anma toplantısına Seyit Mehmet Buga da gelmiş, Muhsin Başkan’dan sitayişle bahsetmiş ama onu tanıyan partililer ve insanlar, kendisine pek itibar etmemişlerdi.
Velhasıl sonradan pişmanlık fayda vermiyor.
UYGUR MUTFAĞI
Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz Konya Araplar Ak Cami yakınlarında bir yerde yirmi gün önce Uygur Mutfağı” diye bir güzel lokanta açtılar. Doğu Türkistan Uygur Türklerine ait yerel yemeklerin ve Türkistan Pilavının da yer aldığı bu otantik mutfak ve yemek çeşitlerinin tadına, geçtiğimiz hafta Konya Noğay Türkleri Derneği tarafından düzenlenen bir kültürel etkinlikte bakmış idik.
Uygur Mutfağı’nın adresi ise şöyle: “Büyük Sinan Mah. Yanıkses Sk. No:10/A-Karatay-Konya. Telf.: (0332) 236 99 00.”
YARIN: Konya’da esen değişim rüzgârları - 14