Bugün çok rahatım ve de çok mutluyum. Şükürler olsun ki sizler gibi samimi okurlarımız ve güzel yürekli dostlarımız var. Siz gördüklerinizi, üzüntülerinizi, mutluluklarınızı veya eksiklikleri görüyorsunuz, bunları bizimle paylaşıyorsunuz. Biz de sayenizde bunları yetkililere iletiyoruz. Bize ve size inanan büyüklerimizde bunları tek tek çözüyor ve böylece hep birlikte hem dua alıyoruz, hem de gözümüze batan konular çözülmüş oluyor.
Haaaa bugün mutluluğumuzu kat be kat artıran konu ise KONYA ve TÜRKİYE sevdalılarının sadece Konya’dan değil, Türkiye’nin dört bir yanından hatta hatta dünyanın farklı yerlerinden bize yazmaları oluyor.
Bakın bunları da birazdan aşağıda sizlere aktarmaya çalışacağız.
Lafı uzatmadan konularımıza başlayalım.
KARADİGİN MAHALLESİ
AKSA CAMİİ’NDEN İKİ KARE
Bir gönül dostumuz pazar günü şu iki fotoğrafı bize gönderiyor
Altına da şunları yazıyordu “Abi burası Meram Karadigin Mahallesi Aksa Camii’nin hutbesi. Türk Bayrağı biz cemaatin gururu oldu”…
Mahalle sakinlerine ve cami cemaatine teşekkür ederiz. Ama biz esas büyük teşekkürü Diyanet’e ve imamlarımız ile cami görevlilere etmeliyiz. Çünkü bu durumu nerede ise 8 ay önce Akdeniz’de küçük bir mahallede görmüş ben de önce gördüklerime inanamamış sonra fotoğraflamıştım. Bu görüntüler yani camiler minarelerimiz, mihraplar ve Türk bayrakları bu asil milletin olmazsa olmazlarıydı. Diyanet bu işi resmileştirerek gerçekten saf temiz tertemiz cami cemaatlerinin yüzünü güldürdü ve gönlünü rahatlattı.
HATAY SAMANDAĞI’NIN DA
TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ İNŞALLAH
Dedik ya Allah, dostlarımızdan ve okurlarımızdan bin kere razı olsun. Bakın iki gün önce Hatay Samandağı’ndan gelen fotoğraf ve not.
“Abicim burası Samandağı Çevik Beşikler Mağarası. Çok eski çağlardan gelen mükemmel bir mağara ve kralların mezarlığı. Yalnız sanırım orada kimsenin dikkatini çekmiyor. Kültür Bakanlığına bağlı burası ama fazla zaman geçmez, buralar yok olma tehlikesi ile karşı karşıyalar. Yukarıdan büyük bir kaya kitlesi düşmek üzere. Yağmur yağdıkça tutan kayalar aşınmış. Ayrıca mezarlığın girişindeki kiriş de incelmeye başlamış.
Uğur abicim biliyorum burası Hatay siz Konya dışında hiçbir şeyle ilgilenmiyorsunuz. Ama Allah rızası için burayı gündeme bir taşıyın. Belki Kültür Bakanlığından birilerinin haberi olur. Taa Roma İmparatorluğundan kalma bu tarihi güzel mekanı kaybetmeyelim. Allah rızası için bir yazın. Ziyaretçiler mezarın içerisinde ayakları ile basıp dolaşıyorlar. Kimse bir şey demiyor. Yalnız o kaya kitlesi yukarıdan düşmek üzere. Düşerse felaket olur. Siz yerel bir gazete değilsiniz. Ulusal üst düzeyde kaliteli bir yazarsınız. Selamlar canım abim.”
………….
Söz değerli hocam söz, bu yazıyı ve fotoğrafları hem Kültür Bakanlığı’na hem de Hatay Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri dostumuz güzel insan Prof. Dr. Mehmet Maden Hoca’ya göndereceğim söz.
SU, DEYİP GEÇEMEYİZ Kİ
Su hava ve güneş. İnsanoğlunun varlığı ve devamı için üç önemli olmazsa olmaz değil mi? Ama bizim Konya’da su gibi bol ve bereketli bir nimete kendiliğimizden sıkıntı veriyoruz adeta. Hatırlıyorsunuz değil mi? Geçen hafta bir su kesintisi yapılacak üç gün arka arkaya tarih değiştirip hem milletin ağzının tadını kaçırdılar hem de çok basit ve yapılması gereken bir kesintiyi milletin ağzına sakız yapıp durduk yerde Tahir Başkan’ın kulaklarını çınlattırdılar. Kimse kusura bakmayacak o iş, tam bir acemilik örneği idi.
Şimdi önceki gün çok sevdiğim saydığım şehir sevdalısı bir abim gördüklerini bizlere ve sizlere dolayısıyla da yetkililere tam olarak anlatıp ispatlayabilmek için bu fotoğraf kareleri çekmiş.
Ve abimiz kirliliğin durumunu şöyle özetliyordu;
“Uğur Bey abim Beyhekim Caddesi 500 Evler kavşağındaki S 314 nolu tatlı su çeşmesinden akan suyun son hali. Bulanık ve kirli, aradaki farkı görmeniz için hazır satılan suyla yan yana resmini de çekip size gönderiyorum. Çocuğum bu sudan içti ve af edersiniz ishal olmuş durumda. Kontrol ettirmek için illa ki salgın hastalık mı olması lazım? Bir haftadır suyumuz böyle akıyor. Sizde ricamız yetkililere bu durumu iletir misiniz? Bizim sesimiz olur musunuz?
Tahminim hatta bir yerden sızma var. Bu klor değil ben kloru bilirim. Bekleyince de renk düzelmiyor. Korkumuzdan kaynatarak içmeye başladık. Selamlar.”
……………
Bu durum olabilir. Biliyorum ilgililer ve işçi kardeşlerimiz 24 saat gece gündüz sıcak soğuk demeden bu durumu hallederler. Belki de çoktan hallettiler bile. Ama bir mecburi su kesintisi işi sakız gibi sündürüldü ya. O işe hâlâ kızıyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Sabırla nezaket birleşince, güç doğar.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Trafik ışıklarının bulunduğu kavşaklarda yolun en sol şeridinde durup yolcu indirmesi bindirmesi yapmadığımız zaman insanlar araçların arasından geçmek zorunda kalmadığı zaman daha iyi ADAM oluruz.