Perşembe akşamı teravih namazından sonra aldığımız ilk telefon Tahir Paşa Cami’nin imamı sevgili Ali Bitim Hoca’dan idi.
Ali Hoca namazı kıldırmış ve cami içerisinde kalan bir grup cemaat ile bize teşekkür ediyordu. Çünkü o günkü yazımızda Zafer Meydanı’ndaki kafelerden gelen yüksek sesli müzik yayını yüzünden cemaatin namazda zorlandığını dile getirmiştik.
Şimdi cemaat; bu yazıya duyarlılık gösteren Belediye yetkilileri ile kafe sahipleri namaz süresince müzik yayını yüksek sesle yapmadıkları için herkes mutlu idi.
Bizde duyarlı insanlarımıza camii cemaati adına teşekkürlerimizi iletiyoruz.
ŞEFİK TARHAN İLE
KONYASPOR TARİHE YOLCULUK
Bizde Ramazan öncesi “havalar çok sıcak ne yapacağız?” endişesini daha ilk gün atmıştık. Psikolojik endişeden kısa sürede kurtulunca eski tempomuzu yakalamaya başladık. Hafta içerisinde Şefik Tarhan abimiz ve dostumuz Hasan Hüseyin Köse konuğumuz idiler.
Yaklaşık iki saat süren sohbette tek konumuz Konyaspor idi. Ahmet Öksüz, Ali Ataman, Şefik Tarhan, Şemsettin Beştav, Özkan Sümer ve Sadi Tekelioğlu’lu hatıralar ve Konyaspor’un tarihinde ilk kez şampiyon olması.
Bu saydığımız isimler bugün yaşayan, şehrin spor adına tarihini yazan, kaybettiğimiz zaman ise (Allah geçinden versin) “efsane” olacak isimleri idi.
O tarihlerde biz de yine yerel gazeteciliğimizi yapmaya çalışıyorduk.
Şefik abinin bire bir anlattıkları, o tarihlerde yazılamayan gerçekler, yaşanmışlıklar ve anılardı.
Bir şampiyonluk yaşanmıştı. Ama nasıl?
İşte bunu ancak yaşayanlar biliyordu. Biz bu vesile ile bu isimlere ve ismini yazamadığımız pek çok kahramana şükranlarımızı sunuyoruz.
NUR İÇİNDE YAT DENİZ
Dün gazetelere bakarken bundan tam üç yıl önce Rahim Baştoklu Bey’in telefonu ile direksiyonda nasıl yıkıldığımı hatırlayıverdim.
………………..
Rahmi Baştoklu mesleğimiz gereği tanıdığım dürüst, ilkeli, çalışkan bir iş adamı çok iyi bir baba ve ideal bir eş idi.
Rahmi Baştoklu’lu tanıyan herkes kendisi için üç aşağı beş yukarı bu ifadeleri kullanır.
Ama Rahmi abinin tek bir kusuru tek bir hatası vardır. O da CHP’li olmasıydı.
Oysa bu şehrin CHP’lisinin bile sizden bizden bir farkı yoktur ki.
Mesela o dönemlerde KTO Başkanı olan Sayın Hüseyin Üzülmez’in en iyi dostlarından birisi Rahmi Baştoklu idi. Yine o günlerde düşünüyordum. Hüseyin Üzülmez’den radikal insan mı vardı? Ama o bile açıkça Rahmi Baştoklu’nun yanında idi.
…………
Neyse Rahmi abinin aslan gibi evladı Deniz geçirdiği kalp krizi sonucu 33 yaşında hayata veda etmişti. Bir anne için, bir baba için, bir kardeş için “evlat acısının” ne olduğunu bizde 28 yaşında iken kaybettiğimiz kayınbiraderimden biliyordum.
“Allah kimseye evlat acısı vermesin” duasının ne demek olduğunu o zaman anlamıştım. Her geçen de bunu çok daha iyi anlayabiliyordum. Çünkü bu acıyı her gün yaşıyorduk.
O günden sonra Rahmi Bey benim Rahmi abim oldu. Bu vesile ile bir kez daha Baştoklu ailesinin acısını paylaşıyor, Deniz’e de mekanın cennet olsun diyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Yaprak ağaçtan düşünce, rüzgârın oyuncağı olurmuş...
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İftar saatlerinde fırın önlerinde ve ekmek reyonlarında kendimizi kaybetmediğimiz zaman ADAM oluruz.