2015-2016 futbol sezonunun ilk yarısını İstanbul deplasmanında tamamladık. Geçen hafta "İstanbul kabusu" başlıklı bir yazı kaleme almıştık. Torku Konyaspor aldığı 4 mağlubiyeti de İstanbul takımlarına karşı aldığını belirtmiştim. Gelenek bozulmadı ve deplasmanda Beşiktaş'a karşı da yine 4 gollü mağlubiyet alarak ilk yarıyı tamamladı.
Torku Konyaspor, 5 İstanbul takımına da mağlup oldu. Bu 5 maçın 3'ün de 4'er gol yiyerek kalesinde toplam 15 gol birden gördü.
Ama yine de bu duruma karşı, diğer rakiplerine kıyasla Yeşil beyazlıların iyi olduğunu söylememiz gerekir. Tarihinin en iyi, puanına ulaşarak ligin ilk yarısını 7. sırada tamamlayan Torku Konyaspor, en azından 2. yarı için umutlandırdı hepimizi.
Şampiyonluğun en güçlü adaylarından olan Beşiktaş'a mağlup olmak doğal. Doğal olmayan sadece mücadele hırsı. Diğer takımları görünce yeşil beyazlıların bu konuda ciddi bir sıkıntısı var. Bir de gol yediler mi gardları hemen düşüyor, mücadele hırsları tamamen kayboluyor. Bu da taraftarları derinden üzüyor.
Gelelim asıl meseleye:
Geçen hafta da yazmıştık. İlk yarı boyunca elde edilen başarılardan dolayı Konyaspor'un kasasına 13 milyon TL'den fazla para girdi diye. Tabi ki büyük bölümü borçlara gidecek. Ama daha çok borç ödenmek isteniyorsa onun için de başarı lazım. Bu yüzden mutlak suretle transfer yapılması gerekiyor. Kulübeden gelip de takıma katkı sağlayan isim olmadı sezonun ilk yarısında . İkinci yarı için adam gibi transfer yapılmazsa olacak gibi de gözükmüyor. Beşiktaş 'da Olcan, oyuna girdikten hemen sonra ilk topla buluşmasında golün pasını verdi. Yine Kerim Frei, kulübeden gelip takımına 4. golü kazandıran isim oldu. Bunları görünce, Konyaspor'un yedek kulübesindeki isimler ister istemez akıllara takılıyor.
Aykut hoca transfer istemem şartından biran önce vazgeçmeli. Orta sahadan top dağıtabilecek, daha iyi ve kuvvetli bir forvet ve geriye de daha sağlam oynayan olmak üzere en az 3 isim Konyaspor'a kazandırılmalı. Yoksa, ilk yarıda elden edilen başarı 2. yarı da tekrarlanmayabilir...