Önceki akşam Arabam.com Konyaspromuzun Ankaragücü takımı ile ligin ikinci yarısının ilk karşılaşması vardı.
Maçtan önce taraftar teknik heyeti, futbolcuları, kısacası takımı meşalelerle karşıladı stadyumda… Sıcak ve samimi bir ‘hoşgeldiniz’ dedi. Hoşgörü şehrine yakışır bir ağırlama metoduydu bu aslında.
İlklere gebe olan maçı yakından takip etmek için stadyumdaki yerimizi aldık. İkinci yarının ilk maçı olmasının yanında Konyaspor’un yeni Teknik Direktörü Sırp asıllı Aleksandar Stanojevic ile çıkacağı ilk karşılaşma olması da merak uyandırıyordu bizde.
Öncesinde Sırp teknik adamın hücum odaklı futbolu sevdiğini işittik. O nedenle de nasıl bir Konyaspor izleyeceğimizi merak ediyorduk. Aslında oyun kurgusu itibariyle Konyaspor maça hiç de fena başlamadı. Ama gelgelelim ki futbol skor oyunu. Skor üretemediğiniz sürece kaybetmeye mahkumsunuz. İlhan Palut’un gönderilmesinin sebebi netlik kazanmamış olsa da özellikle son 10 maçlık periyodda skor anlamında tatmin edici sonuçların alınamamasının doğrudan ve en önemli neden olduğunu düşünenlerdenim.
Her ne kadar zaman zaman oyundan düştüğü gözlense de ikinci yarıya da istekli başlayan taraf yine temsilcimiz Konyaspor’du. Ama ikinci yarının başında rakip Ankaragücü’nün kaydettiği gol ile birlikte adeta tüm ayarlarımız bozuldu.
Bocalayan, umarsızca koşan, kontrolsüz bir şekilde hücum eden, gözü kapalı koşan bir Konyaspor gördük ne yazık ki… Bu durum çok bariz pas hatalarını da beraberinde getirdi. Çıkarken organize olamayan Konyaspor, gol yollarında da etki gösteremez hale gelmişti.
Konyaspor’un Arnavut oyuncusu Endri Çekici ve Kosovalı oyuncusu Zymer Bytyqi’nin ikinci yarıda aynı anda maçtan alınması da biraz manidardı. Boşnak futbolcumuz, orta sahanın adeta bel kemiği olan Amir Hadziahmetoviç’in transfer dedikodularının da tetiklemesi ile birlikte kadroda olmadığı maçta eksikliği bariz bir şekilde hissediliyordu. Bu durum, Balkanlardaki siyasi ve sosyolojik durumu, Sırpların Boşnaklar, Arnavutlar ve Kosovalılarla olan kavgalarını ve bunun Konyaspor özelindeki yansımalarını konuşulur hale getirdi. Yani Sırp teknik adamla aynı frekansta buluşulamayacağı yönündeki kaygıların sahaya yansıdığı bir maçı geride bırakmış olduk.
Maç, taraftar açısından da futbolcular açısından da ve dahi Ankaragücü açısından da 70. dakika itibariyle bitmişti aslında…
Sahada bitse de gitsek havası, tribünlerde ‘yönetim istifa’ çığlıkları hakimdi…
Maçtan önce aslında bazı şeyleri sezebiliyorduk. Bir kısım taraftar yönetime karşı tepkisini sert bir dille ortaya koyabilmek adına organize olmaya çalışıyordu.
Skorun Konyaspor aleyhine dönmesini fırsat bilen bazı taraftarlar veryansın etmeye başladı. ‘Yönetim istifa’ şeklindeki çığlıklar inliyordu kulaklarda… Hatta bir ara yöneticilerin bulunduğu bölüm karışmıştı. Yetmedi, bir tane seyirci sahaya girip yöneticilerin olduğu tribüne doğru koşarken güvenlik güçleri tarafından yakalandı, derdest edildi.
Böylesi gergin bir ortamı uzunca bir süredir görmemişti Konyaspor. Ne futbolcular, ne taraftar, ne de yönetim… Alışık olunmayan ve olağanüstü bir durum söz konusuydu.
Olağanüstü hallerde daha itidalli, temkinli, soğukkanlı olması gereken Konyaspor yönetimi de bu doğrultuda tavır almasını bildi.
Maçın hemen ardından Konya kamuoyunu rahatlatacak, en azından süreç ve durumla ilgili aydınlatacak bir açıklama bekleniyordu. Hem de en etkili ve yetkili ağızdan bekleniyordu bu açıklama. Yani Konyaspor Başkanı Fatih Özgökçen’den…
Maçın, skorun, oyuncuların performansının, yeni hocanın ilk karşılaşması ve sonrasında yaptığı basın toplantısının da önüne geçecek bir durum vardı. Fatih Özgökçen de bu durumda yapılması gerekeni yaptı. Çıktı ve konuştu…
Kilit cümle: Taraftar her zaman haklıdır!
Taraftarın ortaya koyduğu tepkide haklı olduğunu söyleyen Fatih Özgökçen de haklı… Ama bazen haklı olmak yetmez. Sorunu doğru tespit etmek, olayları iyi okumak ve çözüm yolları arayarak krizi bitirmek ve hatta kazanımlar için o krizi fırsata çevirmek de yönetimin asli görevleri arasında.
Kim haklı, kim haksız, kim suçlu, kim sorumlu demekten öte şimdi odaklanılacak olan nokta ortak paydamız, şehrimizin markası olan Konyaspor olmalı. Konyaspor ortak paydasında tüm şehir buluşturulabilmeli…