Haydi gözümüz aydın MİLAD geldi. Adını Millet ve Adalet Partisi koymuş, kısaltmış MİLAD demişler. Artık “partimizin kuruluşu siyasi tarihimizde milad olduğu için biz de MİLAD ismini kullanacağız” derler; hatta takip etmedim ama demiş bile olabilirler. Kendi içinde tutarlı olan bu söylemi duyduğumuzda bize de buna saygı duymak düşer. Ama çıkıp birileri MİLAD isminin “birinin” rüyasına girdiğini falan söylemeye kalkmasın. Belki bu sayede manidar bir oy miktarı bu partinin hanesine yazılır. Yazılır yazılmasına da MİLAD ismi hafızalara nasıl kazınır?
Nasıl mı kazınır? Alın size bir örnek. Bu memlekette “TAKLA” denilince akıllara kazınmış iki olaydan bahsedeyim.
Yazımızın konusu MİLAD partisi olunca partinin kurucusu İdris Naim ŞAHİN’ in Erzurum’ da kendini gördüğüne sevindiğini söyleyen vatandaşa “nereden bileyim sevindiğini, ispat et, haydi bir takla at da göreyim bakayım” demesi akıllarda yer etmişti.
Diğer olay ise Vizontele filminde Yılmaz ERDOĞAN (filmde canlandırdığı Emin karakteri) ile güvercinler arasında geçen diyalog. Pardon güvercinler konuşamadığından monolog. Emin güvercinlere şöyle fırça atar:
… yiyip, içip, …çmaktan başka bir şey yaptığınız yok be
içinizde takla atmayan güvercinler var
kendini keklik zannedenler var
siz taklacı güvercinsiniz kardeşim
içinizde koca bir günü iki taklayla savuşturanlar var
hangilerinizden bahsettiğimi siz de çok iyi biliyorsunuz
ama ben burada isim verip hiç birinizi arkadaşlarının içinde şey etmek istemiyorum
ama bu böyle gitmez kardeşim, böyle gitmez
bundan böyle takla atmayana yem de yok, yeter be
ben sizi her yere …çasınız diye mi besliyorum
eeee sen takla atma, o takla atmasın, kim takla atacak, ben mi atacağım taklayı
bundan böyle TAKLA YOK, YEM DE YOK ……..
Şimdi sormak lazım İdris Naim ŞAHİN’ e; hatta transfer edeceğini iddia ettiği 20 kadar milletvekiline. Sizden ne talep edildi, niye talep edildi? Kendisini sevdiğini söylediğiniz birisi çıkıp “sevdiğinizi nereden bileyim, ispat et, takla at (parti kur – partiye geç)” demiş olabilir mi? Olmadı bu, bu soru ile amaçladığım duygu yoğunluğunu yakalayamadım, değiştiriyorum. Daha duygu yoğunluğu olan ve hissiyatımı kaldırabilecek bir soru soruyorum. Sizi bu makamlara getiren birisi çıkıp “yiyip, içip, …..maktan başka bir şey bildiğiniz yok, günü birkaç üfürük beyanla, twitle geçiren var, o parti kurmasın, bu partiye katılmasın, ben mi çıkıp parti kuracağım, PARTİ YOK, ……YOK, ………YOK, ……..” mu dedi?
Hakim irade izin vermedikçe bu soruya cevap gelmeyeceğini biliyorum. Bu yüzden cevap beklemiyorum. Cevapları İdris Naim ŞAHİN’ in bundan sonra ne yapacağını ve kurduğu partinin teşkilatlarında kimlerin yer aldığını takip ederek bulmaya çalışacağım. Bakalım daha kimlere TAKLA YOK, YEM DE YOK denilmiş.
Yazımı yazarken aklıma Boraltan Köprüsü geldi. İnternetten, Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın sesinden, açıp bu Azeri ağıdını dinledim. Dinlemenizi tavsiye ederim. Dinleyemeyecek olanlar için de ağıdın birkaç satırı aşağıdadır.
Boraltan bir köprü, aşar geçer Aras’ ı
Yuğsan Aras suyuyla çıkmaz yüzün karası
Düşman bekler karşıda, önüne kattı beni
Can alınan pazarda KARDEŞİM SATTI BENİ
Dönüp seslendim geri, merhametsiz birine
Beni siz vursaydınız şu gavurun yerine
Videosunu www.pusulahaber.com.tr adresinden izleyebilirsiniz.