TARIM ŞEHRİ KONYA’NIN TARIM AŞKI

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Hafta içi Konya ASKON tarafından organize edilen “Çatalhöyük Milli Tarım Zirvesi” gerçekleştirildi. Üç oturumdan oluşan zirvede oturumlardan birinde konuşmacı, birinde de yönetici olarak yer aldım. Diğer iki oturumun yöneticileri TV yayıncılığında hayli popüler iki isim Cem Seymen ve İrfan Donat idi. İlk defa karşılaştığım bu iki arkadaşımız tarımcı olmamalarına karşın tam bir tarım dertlisiymişler. Cem Seymen’in yayınlarındaki sivri çıkışları bazı kesimleri rahatsız ediyormuş. O bakımdan Tarım Bakanlığı ve bazı tarım örgütleri ve bazı temsilcileri bu zirveyi sabote etme kararı almışlar ve katılmadılar da.

Bu arada entelektüel görüntüsüne rağmen tam bir tarım kurdu, yerine göre beyefendi, yerine göre ayağına çizmeleri çeken bir köylü olabilen Sencer Solakoğlu da katılımcılar arasında idi. Tarım Bakanının zirveye gelmemesi de yadırgandı ve de Konya için son zamanlarda tartışılır durumda.

Ülkemizin güzide derneklerinden olan ASKON (Anadolu Arslanları İş Adamları Derneği), ülkemizin en sıkıntılı sektörlerinden biri olan tarım konusunda bu etkinliği başarıyla gerçekleştirdi. Gerçek bir tarım ve tarımcı dostu Konya Valimiz C. Orhan Toprak ve Tarım Bakanı Yardımcısı Hadi Tunç’un da katıldığı zirvenin açılışında salon dolu idi. Alışık olduğu gibi ilin bakanlık temsilcileri ve yağdanlıklar açılışta görüldü. Devamında birkaç sivil toplum örgütü temsilcisi ve belediyeden birkaç ziraatçı, bazı sanayici ve daha çok akademisyenler dışında ortada kimse kalmadı.

Her tarımcının bilmesi gerekenden daha fazlasının verildiği böyle bir zirve öncesinde herkes tarımı konuşurken, tarım şehri olan Konya’da, katılımın eksik olması üzücüydü. Güya tarımın temsilcileri yağcılık olsun diye sadece açılışlarda makama görünmekte, sonrasında kayıp olmakta. Böylece teknik ve idari açıdan kadrolar yetersiz ve çapsız, açıklamaları tatminsiz ve hedefsiz; en kötüsü dinamik dünyayı kavramayan, ülkesini iyi okuyamayan teknik kadro ve idareciler sahnede cirit atmaktadır.   

Bu arada başkanıyla beraber üyeleriyle de temsil edilen Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğinin yeni işletmelerinde ürettikleri kaliteli süt ürünlerini tatma fırsatımız da oldu. Onlara da hayırlı olsun.

Zirvenin iyi çıktıları olduğu kanaatindeyim. Her şeyden önce tarımla hiçbir ilgisi olmayan ülkemin güzide bir kuruluşlarından ASKON’un böyle bir etkinliğe cesaret etmesi sevindiricidir. Nitekim zirve sonunda bazı sanayicilerin tarımla ilgili oldukça çok sorularıyla karşılaştım diyebilirim. Bundan sonra da bu tür etkinlikleri daha çok yapacakları ve daha çok katılacaklarının sözünü verdiler. Öte yandan tarımsal hammadde üreticisi-işletmeci ve sanayicisinin işbirliğine açık olduğu da görüldü. Bu durum yükselen değer tarımın sektörel anlamda ciddi olarak sahiplenilmesi anlamına da gelmektedir. Bunun yanında tarım sektörünün kendi içinde değişik kesimlerden temsilcilerle aynı ortamı paylaşmaları ve ortak dertleri ve gelişmeleri konuşmalarına şahit olduğumuz gibi tarımla ilgili kirli bilgilerin doğruları da verilmiş oldu. Tarımın vatan-devlet bünyesinde elzem, sektörü vazgeçilmez olduğu anlatıldı.

Gelinen durum dünya da ve Türkiye’de tarım yükselen bir trende sahip. Bu bakımdan da tarıma daha da önem verilmeli, arazı ve su kullanımına dikkat edilmeli, verimliden ziyade kaliteye geçişin yolları aranmalı; tohumlukta azalan dışa bağımlılık daha da azaltılması vurgulandı. Endemik bitki kaynakları ile daha çok çalışılmalı, devlet-üretici-işletmeci-sanayici işbirliği güçlendirilmeli, işlenmiş ürünlerde markalaşmaya gidilmesinin yolları aranmalı; tarımı devlet eksenli politikalarla tarımcılar üstlenmeli, uygulamalarda sürdürülebilirlik kazandırılmalıdır görüşü ağırlık kazandı.

Kendi kadar tartışılması da zor olan tarım sektörüne herkes ve her kesim, devletine bağlı olduğu kadar, sektörüne de sahip çıkmalıdır. Çevresi kuşatılmış ve giderek yalnızlaştırılmaya çalışan ülkemin hiç değilse gıda arzında yeterlilik, kaynak kullanımında tasarruf olmalı ve dışarı mahcup olmamalıdır. 

Tarım milli bir davadır. Sınırların korunması ne ise su ve toprak gibi üretime dayalı ülkesel kaynakların korunması da odur. Bu iyi bilinmeli, bu anlayış her tarımcı için mutlak olduğu kadar her vatandaşın bilmesi gerekeni değerler olarak kabul görmelidir.  

İstanbul’un yeni Belediye Başkanı seçildi. Sonuçları ülkeme ve sektörüme hayırlı olsun.

Kalın sağlıcakla.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.