Çok şükür Tarımsal Kalkınma alanında önemli adımlar atılıyor. Çok şükür Ülkemizin kalkınmasında tarımın ve tabii ki toprağın ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşıldı.
Bu konuda Sayın Başbakanımızın, Dünya Kadın Çiftçiler Günü(15 Ekim) nedeniyle 14 Ekim 2016 da İzmir'de yapılan 2'nci Girişimci Kadın Çiftçiler ödül töreninde yaptığı “Tarım Kalkınmadan Ülkenin Kalkınması Mümkün Değildir.” Sözünü çok önemsiyorum.
Tıpkı bundan 93 yıl önce Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 4 Şubat 1923’de yine İzmir’de iktisat Kongresinde söylediği “Milli Ekonominin Temeli Ziraattır” Sözü gibi bir kenara yazıyorum.
Yeni tarım politikası ile tarımsal teşviklerini de anlatan Sayın Başbakan Binali Yıldırım, o gün yaptığı konuşmada “Herkes kafasına göre değil havzasına göre ekim yapsın. Tarımda havza bazlı üretime destek verilecek. Bu işte tarımı stratejik sektör kabul ettik. Yeni uygulamaları başlatmaya karar verdik" dedi. İşte bu sözlerden de anlaşılıyor ki tarımda işler eskisi gibi olmayacak.
Bu konuda 8 Eylül 2016 da yayımlanan “Kırsal Kalkınma Programı Yönetim Otoritesinin Görevleri ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik” de belirtildiği üzere Tarımsal Kalkınma Programları uygulamaları artık Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından oluşturulan yeni bir Yönetim Otoritesi eliyle yürütülecek.
Topografik yapının sonucu olarak, yağış sularının depolandığı, yüzeysel akışa geçen suların bir mecrada toplandığı (su toplama alanı) ve bu olayların etki alanı içerisinde kalan sahaların tamamına HAVZA denir. Havza tanımında belirleyici olan akarsular yani su olursa Su Havzası; toprak olursa Tarım Havzası olarak adlandırılmaktadır.
Ülkemizde su ile uğraşan Orman ve Su İşleri Bakanlığı Türkiye’yi 25 havzaya ayırmış DSİ bölge yapılanmasını buna göre yapmıştır. Bakanlık havza koruma çalışmalarını 2012 de çıkardığı Su Havzalarının Korunması ve Yönetim Planlarının Hazırlanması Hakkında Yönetmelik” ile yürütmektedir. Havzalarda Havza Koruma Heyetleri görev yapmaktadır.
Toprakla uğraşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ise 30 ayrı Tarım Havzası belirlemiş ve fark ödemesi kapsamında desteklenecek ürünler havza bazında ilan edilmiştir.
Öte yandan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın uyguladığı Havza bazlı ekim planına göre Türkiye'deki bütün iller ve ilçeler, tarım yapılan her yer, tek tek masaya yatırılmış ve 941 havza ortaya koymuş. Artık bitki desenleri ve ekim planları ile teşvikler yeni plana göre belirlenecekmiş.
Ülkemizin en geniş toprak alanına sahip Konya ilimiz her iki tanıma göre üç farklı havzadadır. Su havzası bakımından Konya Kapalı Havzası, Akarçay Havzası, Doğu Akdeniz Havzasında; Tarım havzası bakamından İç Ege Havzası, Orta Anadolu Havzası ve Göller Havzasında yer almaktadır. Teşvik uygulaması ve koruma planları her iki sınıflamaya göre üç ayrı havzada yapılmaktadır.
Bu arada uzun bir süredir bu satırlardan zaman zaman yazdığım verimli tarım topraklarının koruma altına alınması ve Sit alanı ilan edilmesi önerimizin hayata geçmiş olması da benim gibi çevre ve toprak dostlarını sevindirdi.
5403 sayılı Toprak Koruma Kanunu gereği Ülkemizde toprağın verim durumuna göre 184 ovayı SİT ilan ettiklerini ve buralara tarım dışında bir çivinin dahi çakılmamasının garantisini bizzat veren Sayın Başbakan Binali Yıldırım’a teşekkür ederiz. Kalın sağlıcakla.
ÇEVRE SÖZÜ: Toprağını Hor Gören Geleceğini Zor Görür.