Bu satırları yazmak için bilgisayarın karşısına geçtiğim zaman inanın “hangi birini yazayım?” diye şaşırdım. Bu şehirde o kadar sıkıntılı, o kadar basit iken zorlaştırdığımız iş vardı ki…
En sonunda şuradan başlayayım dedim.
Buyurun Yusuf Aydın Bey üşenmemiş, yorulmamış onlarca fotoğraf karesi çekmiş. Önce Yusuf Bey’i hiç tanımam. Sadece sosyal medyadan bize ulaştı ve şehir insanı adına yardım istiyordu.
Aslında bu konu bizim kendimizi bildik bileli konuştuğumuz şeydi. Neydi o “Konyalılar niye yoldan yürür?”
Bakın Yusuf Bey ne yazıyordu;
“Uğur bey merhaba…
‘Bu işte bir terslik yok mu?’ sorusunu sormak için en uygun kareler zannedersem bunlar.
Kaldırımlarda arabalar yollarda yayalar…
Ben bu durumu 155’e de haber verdim ama çözüm olmadı.
İlgili birimler buralara sabit dubalar koyamazlarmış. Veya araçlar için oradaki okulların parklarını kullandırılamazmış.
Burada sakin sakin yazdığıma bakmayın
Bir araç sahibiyle çok ciddi bir tartışma yaşadık.
Umarım ilgili kurumlar çok daha tatsız bir durum olmadan gerekli önlemleri alırlar.
Bu konuyu gündeme getirirseniz çok sevinirim.
Saygılarımla…”
……….
Ve Yusuf Bey’in dediklerinin fotoğraflar ile ispatı
HANİ OTOBÜS ŞOFÖRLERİ PİSİKOPATTI
Şehir içi trafiğinde “günah keçilerinden” birisi de belediye otobüs şoförleridir. Evet bunda haksızlık payı yok değil. Ama bu gariplerin de çektiklerini otobüsün içindeki yolcular olarak bizlerin yaptıklarını mı yoksa trafikte her sürücünün bu insanlara karşı ön yargıları mı insanı çıldırtır bilemiyorum.
Tek bildiğim şey bu işte hepimiz kusurluyuz.
Dahası sürücü yaya hepimizin büyük vebali var.
Bakın bu fotoğrafı pazartesi günü öğle saatlerinde bizzat kendim çektim.
Burası Kültür Park’ın kız yurdunun olduğu bölümü. Trafik tıkanmıştı. Dakikalarca bekledik. Hatta benden iki araç sonra vatandaşlar yolu kapatarak Zindankale yönünden gelen araçları Alaaddin’e doğru mecburen yönlendirdiler.
Sonra bize de birileri yardımcı oldu ve sol tekerlekleri kaldırıma çıkartarak otobüsün önüne geçtik. Bu arada belediye otobüs şoförünün de aralarında bulunduğu iki üç kişiye “geçmiş olsun” dedik.
Yani sandık ki maddi hasarlı bir kaza var.
Otobüs şoförü arkadaş öyle bunalmış ki bizim bu samimi cümlemiz üzerine “Yok abi kaza filan yok. Görmüyor musun? Buraya park etmiş gitmiş. Aracın geçmesi mümkün değil. Bekliyoruz. Gelip çekerse ben de sefere gideceğim. ”…
Bu sözler üzerine ileriye gittim, aracımı sağa çektim ve bu fotoğraf karesini çektim.
Hepimiz kusurlu, hepimiz sorumluyuz…
Bu yüzdende şehrin her köşesinde özellikle de trafikte karşılaştığımız böyle sıkıntılı konulardan rahatsız olmak istemiyorsak önce kendimize bir çeki düzen vermeliyiz diye düşünüyorum.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Hayat inişli çıkışlı uzun bir yürüyüşün adıdır. Nefesimiz tıkanabilir ayağımız takılabilir belki, ama takılıp kalamayız. Düştüğümüz yerden kalkmayı bilmeliyiz. Bu da ancak sabırla mümkün olur.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kuralları sadece kendimiz için yorumlamadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.