Hafta içi iş yoğunluğu nedeniyle şehre çoğu zaman şöyle alıcı bir gözle bakamıyoruz. Hedefe odaklanıyoruz, hedeflerimiz doğrultusunda hareket ediyoruz. Anı kaçırmamak ve zamanı doğru kullanmak için gayret gösteriyoruz. Çünkü bugünün işini yarına bırakırsak biliyoruz ki zarardayız… Zamana bırakmak gibi bir lüksümüzün olmadığına inanıyoruz.
Hafta sonu ise biraz daha soft geçiyor. Rahat hareket edebiliyor ve şehri daha iyi gözlemleyebiliyoruz. Ya da ben hafta sonunu şehri turlamak, etrafa esaslıca bakmak, olanı biteni görmek için bir fırsat vakti olarak görüyorum.
Yaz sıcaklıklarının iyiden iyiye kendini hissettirdiği, insanların parklara ve yeşil alanlara akın ettiği bugünlerde gözüme bazı olumsuzluklar da çarpmadı değil.
Evden çıkıp gezer adımlarla gazeteye ulaşmam yaklaşık 50 dakika sürüyor. Hava sıcak olsa da yürümek iyi geliyor…
Bu yürüyüş esnasında güzergahım üzerinde gözüme ilişen olumlu-olumsuz bazı notları kısaca sizinle paylaşıvermek istiyorum.
Öncelikle pazarın ateşi düşmüş, onu gördüm. Daha iki hafta öncesinde kadar kilogramı 25-30 liralardan satılan domates, 5 liraya, yine aynı fiyatlara alıcı bulan salatalık da aynı şekilde 5 liraya kadar gerilemiş. Enflasyon rakamlarının yukarı doğru ivmesi devam etse de öyle tahmin ediyorum ki, bir ay sonraki rakamlar yerli üretimin bereketiyle bir miktar daha dizginlenebilecek. Rakamlardan ziyade önemli olan vatandaşın alım gücü… Ürünlerin fiyatının düşmesi, vatandaşın alım gücüne de doğrudan olumlu manada yansıyacak.
Şehir genelinde soluklanabileceğiniz, güneşin yakıcı etkisinden uzaklaşabileceğiniz irili ufaklı çok sayıda park var. Konya, yeşil alanları ve parklarıyla hakikaten güzel bir şehir. Kenarından dolaşıvermek yerine içine girdiği zaman insan bunu daha iyi anlıyor. Parklarımız temizliği ile de dikkat çekiyor. Bazı parklarımızda süs havuzları da bulunuyor. Havuzlarda elektrikli sistemlerle su oyunları yapılıyor. Gece ışıklandırmasıyla birlikte harika görüntüler ortaya çıkıyor.
Bu süs havuzlarının hemen yanında iri puntolu harflerle yazılmış ‘HAVUZA GİRMEK TEHLİKELİ VE YASAKTIR’ yazıları her ne kadar parkın ahengini bozsa da vatandaşı uyarmak adına bulunması gerekiyor.
Ancak özellikle çocuk yaştaki bireyleri bu süs havuzlarının içinde görünce insan korkuyor. Uyarmak ve havuza girmenin tehlikeli olduğunu söylemek için yanlarına gittiğinizde ise, söylediklerinizden hiçbir şey anlamadıklarını bakışlarından ve sizi umursamaz tavırlarından anlayabiliyorsunuz.
Anlayacağınız havuza giren çocukların hepsi Suriyeli!
Ne yapsak, Suriyeli çocukların başına bir iş gelmeden bir uyarı levhası da Arapça mı yapsak? Baksanıza Türkçe tabelada yazılı olanları anlamıyor olacaklar ki, tehlikeye aldırış etmeden ve hatta anadan üryan havuz sefası yapabiliyorlar.
Yaz mevsiminin tabiatı gereği şehir daha hareketli. Aynı hataya ben de mi düşüyordum bilmiyorum ama şehir merkezindeki araç trafiğinin çok hızlı aktığını gördüm. Hız sınırı 50 kilometreyken yanımdan geçen araçların oluşturduğu rüzgarın hızı sanki 100 kilometre gibi geliyor bana. Şehir merkezinde ve özellikle mahalle aralarında hız sınırını aşmanın tehlikeli ve yasak olduğunu hatırlatmak babında bir de biz ifade etmiş olalım.
Araç trafiği demişken, uzaklardan gelen korna seslerini duyunca önce kavga var sandım. Kafamı çevirip baktığımda güzelce süslenmiş bir gelin arabası ve etrafında onu çevreleyen eskort araçları. Arkada ise uzun bir araç konvoyu. Dat dut ederek ilerliyorlar. Belki içinde konvoydan ayrı olanlar da var, onlar da tepki olarak korna yapıyorlar ama gürültü kirliliğinden başka bir şeye yaramıyor. Şehir merkezinde konvoy halinde ilerlemenin de oluşturduğu tehlikeyle birlikte yasak olduğunu da hatırlatalım.
Tabi konvoyların oluşturduğu tehlike bununla sınırlı kalmıyor. Gelin arabasını gören çocuklar bir anda etraftan büyük bir hızla caddeye atıveriyor kendilerini. Canlarını hiçe sayarak hem de…
Büyük bir kaza ve çocukların hızla akan trafikte araçların altında kalmaları an meselesi. İçine üç beş kuruş para koyulmuş olan zarflardan alabilmek için onca tehlike. Konvoy geçtikten sonra uyaracak oldum. Baktım karşımdaki çocuklar yine Suriyeli!
Ne yapsak, kökten bir çözüm için Suriyeli çocuklara özel şehrin genel kuralları üzerine bir eğitim mi versek?
50 dakikalık yürüyüşün özeti de bu yazı olsun.