Sanki biraz imkansızmış gibi görünüyor. Hülya Avşar Soruyor diye bir programa Ali Rıza Demircan Hoca konuk olmuştu. Hülya Hanım bir erkeğin kesinlikle bir kadınla yetinmeyeceğini, özellikle emzirme döneminde, lohusalıkta başka kadınlarla birlikte olabileceği gibi bir sonucun kesin olduğunu söylediğinde; Demircan Hoca “ Ne münasebet efendim, ben 17 yaşımda evlendim 46 yıldır tek kadınla birlikteyim ve çok da mutluyum.” Demişti. Rahmetli babam da 21 yaşında annemle evlenmiş,73 yaşında vefat etmiştir. Rahmetli babam esnaftı ve para alıp verirken asla kadınların yüzüne bile bakmazdı. Komşu kadınları tanıyamazdı. Bir gün 5 yıllık komşumuz Mehmet diye bir bey vardı. Babam o yıllarda 60 yaş üzerinde Mehmet beyin karısı da 30 lu yaşlarda bir hanım. Komşu hanım bir emanet getiriyor ve babama “Amca bunu Ayşe Teyze’ye (anneme) verir misin diye soruyor. Babam “ Tamam gelin ama ben kim verdi diyeyim deyince gelin şaşırıyor. “Amca ben komşu Memetin hanımıyım ya…diye şaşırınca, babam “ Sen bizim Memetin hanımı mısın? Tamam kızım veririm teyzene diyor. Babam bazen anneme takılır “ Hatun ben ikinci hanım alacam” derdi. Biz de “Ya baba seni bildik bileli ikinci hanım alacaksın deyince de “Kızım ben ananızın üzerine gül koklar mıyım? Ananız olmasa ben sizi nasıl büyütürdüm ben kızdırmak için arada söyler dururum sanki alacağımdan mı” derdi.
Akrabalarımdan bir bey deniz kıyısında bir ilçeye gidince etraftaki kadınları görmeyeyim maksadı ile yere bakarak yürüyor ve kaldırım direğine alnını çarpıp kanatıyor. Hep anlatırdı babam; iki kardeş varmış biri veli olmak için dağda yaşarmış diğeri de şehirde normal bir hayat sürermiş. Dağda yaşayan abisini küçümsermiş. “Şehir hayatı seni bozar!” dermiş. Dağdan abisine sütü bezden damlatmadan getirmekle övünecekken şehre girer girmez bütün süt boşalır. Ağabey kardeşini evine misafir eder ve kendi sağdığı sütü şehirde boşaltmadan taşır ve kardeşine hediye eder. Bu kıssa bu devir erkekler için bir kararlılık ve beceri kıssasıdır. Eşlerimiz, kardeşlerimiz, oğullarımız dağ başında inzivaya çekilecek değiller. O halde bu cemiyet hayatı içerisinde kendilerini koruyabileceklerine inanmalı ve tedbirli olmalıdırlar.
Cinsel hazza ulaşmak ve doyumsuzluk tıpkı oburluk gibi çağımızın hastalığı. Giderek dünyevileşen insanların en büyük gayesi sınırsız cinsel hazzı yakalamak ve daha fazlasını arzulamak. Kim tutar ki parası olan, makamı olan, fiziksel görünümü muhteşem, ağzı laf yapıp kadınları kolaylıkla etkileyebilen erkekleri?... Kim tutar? Yüce Yaratıcının yasaklarından başka hiçbir şey….Erkeklerin aklını çelmek için işve yapan cilveli bu kadar kadın arzı endam etmiş iken erkeklerin işi çok zor. Evli erkekler boşansın diye çabalayan işi muska büyüye kadar vardıran, ya da beni ikinci eş olarak alsın, nasıl olsa ben onu yönetirim ilk kadını devre dışı bırakırım diye düşünen çok sayıda kadın, kız var. 40-50 yaş arasında mevki sahibi, gösterişli ya da zengin erkeklere talep çok. 20 yaşındaki genç erkekler parasızlıktan tek bir kız bulamaz iken zengin erkek nikahlı ya da nikahsız çok kolay kadınlara ulaşabiliyor.
Erkeklerin tavrını belirleyen aileden aldıkları terbiye, prensipler, kendisine ve ailesine saygı, idealler en önemlisi de Allah korkusudur. Tek kadınla evli olup onun çilesine katlanan erkeklerde var. Son derece donanımlı, güzel huylu, kocasına, çocuklarına çok güzel sahip çıkan ve fiziksel bakımı da yerinde kadına sahip olup, gözü dışarıda olan erkek de var.
Dünya hayatı bir şekilde sonlanacak. Zaman çok hızlı akıyor ve acılar da sevinçler de, zevkler de, üzüntüler de bu dünya hayatımızda mevcut. Tıpkı kadınlar gibi erkeklerin de dünya ve ahiret adına ne bekledikleri, nasıl yaşamak istedikleri önemli. Ben sadece bir dost olarak basit tavsiyelerde bulunabilirim.
*Bir kadına acımış olsalar bile tek başına eve, işyerine, arabalarına almamaları.
*Kadınların ağzının içine düşecek şekilde yaklaşıp, konuşmamaları,
* Kadınlarla zorda kalmadıkça keyfi oturup lak lak çekmemeleri
*Etraftaki kadınlarla şakalaşıp, övgüler dizmemesi, fiziksel özelliklerini vurgulamaması.
* Kadınlarla tokalaşıyor olsalar bile yanaklarından öpülmesine izin vermemeleri. Erkek kendini çekiyor bazı kızlar şap şup öpüveriyor.
*Yabancı kız ve kadınlara yiyecekmiş gibi bakmamaları, sözle, elle sarkıntılık etmekten bile imtina etmeleri…
*Daima eşlerinin güzel taraflarını düşünmeli, ellerindeki nimetin kıymetini bilip onunla yetinmeye gayret sarf etmeleri
*Her şeyden daha da önemlisi kendilerine asla güvenmeyip daima Yaratana sığınmaları ve kendilerini muhafaza etmesi için yardım talep etmeleri