Dünya ekonomik sistemine kazandırdığımız vadeli çek kavramından sonra bu kez de karekodlu çekleri geliştirerek dünyada bir ilki daha gerçekleştirmiş olduk. Artık isteyen alacaklılar borçlularından karekodlu çek talep edebilecek ve cep telefonuna indireceği bir program sayesinde çek üzerinde bulunan kod okutularak çek sahibine ait bazı bilgilere erişme imkanı olacak. Ticari sır kapsamında olan bilgiler paylaşılmayacak ancak en azından müşteri hakkında bir önbilginiz olacak. Cep telefonu teknolojisi ile tahsilatınızın sağlamlığını takip edebilme imkanı. Aslında uzun bir süredir Kredi Kayıt Kurumu’nun bankalar ile paylaştığı müşterilere ait bilgilerin özel sektöründe kullanımına açılmasına rağmen buraya yeterli talep gelmediği için böyle bir uygulama ortaya çıktı.
Haziran ayı başında tanıtımı yapılan bu uygulama için Türkiye Odalar Borsalar Birliği ve Türkiye Bankalar Birliği’nin ilgili kamu kurumlarıyla uzun süre çalıştığını ve Kredi Kayıt Bürosu’nun da teknik altyapı kısmıyla ilgilendiğini biliyordum. TOBB başkanı Sayın Hisarcıklıoğlu’nun finans sektöründe inovasyon olarak sunduğu bu karekodlu çekler şu anda kullanımda olan banka çeklerinden farklı olarak talep edilmesi halinde verilecek. Dünya finansman sektöründe böylesine bir inovasyon ihtiyacı nereden çıktı derseniz o uzun mesele.
Hakikaten Türkiye olarak finans sektöründe yaptığımız ilk icat karekodlu çekten evvel banka çeklerini borçlanma aracı olarak kullanmaya başlamamızdır. Banka çekleri tüm dünya da bir ödeme aracı iken biz yıllardır bu çekleri vadeli kullanarak bir borç ödeme aracı haline getirmiş olduk. Yasal düzenlemeleri bile buna uygun hale getirdik. Ekonomik büyümenin yeterli olduğu yıllarda Türkiye’de faaliyet gösteren birçok küçük ve orta ölçekli işletmeler için çekler sermaye yerine kullanıldı. Halk tabiri ile çayın taşıyla çayın kuşunu vurma yöntemiydi. Türkiye’de olmayan parayla büyümenin bir yolunu geliştirmiş oldu. Uzun yıllar boyunca bankalar çek karnelerini vermekte çok seçici davrandılar dolayısıyla Türkiye’deki işletmelerin 2000’li yıllara kadar karşılıksız çek diye bir meseleleri de olmamıştı.
2010 sonrasında giderek artan karşılıksız çekler 2012 yılında karşılıksız çeklere uygulanan hapis cezalarının kalkması ile beraber daha da büyük bir ivme ile artmaya devam etti. İş dünyası bu çeklerin büyük bir kısmını karşılıksız çıktıktan sonra kısa bir süre içerisinde tahsil ettiği için istatistiklere olumsuz yansıma olmuyordu. Fakat 2014 yılı toplamında ve Bankalar Birliği’nin 2015 yılı Ocak-Mayıs dönemine ait yayınladığı raporlarda durumun giderek bozulduğu görülmekte. 2014’te bir önceki yıla göre % 10 artış gösteren toplam ödenmeyen tutar bu yıl 5 ayda % 48 dolayında artış göstermiş durumda. Yapılan anketlerde esnaf ve sanayicimizin yarısından fazlası en önemli sorun olarak tahsilat sorununu dile getiriyor. Hatta bazı sivil toplum örgütleri bu konuda 2012 yılında kaldırılan hürriyeti bağlayıcı ceza halinin tekrar getirilmesini talep ediyorlar.
Aylar önce de belirttim biz değişmeden ticaret kuralları değişmeden çıkartacağınız yasa ya da kanunlardan bir şey beklemenin anlamı yok. Banka çeklerinin ne için kullanılacağını öğrenmediğimiz sürece hapis cezasının tekrar getirmek bana göre sorunu çözmeyecektir. Kobilerimizin en temel sorunlarının başında herkes biliyor ki finansmana ulaşım zorlukları ve işletme sermayesi problemleri gelmektedir. Artık işletmelerimiz riskleri yönetemedikleri takdirde ayakta kalamayacaklarını kabul etmeliler. Banka çeklerini bir ödeme aracı olarak görmediğimiz sürece bırakın kare kod uygulamasını mikroçipli çek çıkartsanız yine problem sürecektir.
Çeki veren bankaların yükümlülükleri mutlaka artırılmalıdır. Çeklerin ciro ile kullanımları sınırlandırılmalı ve bir kişiye verilecek çek adedi sınırlı, süreli olmalıdır. Kredi kartları gibi banka çeklerinin de bir ödeme aracı olduğu gerçeğini görmediğimiz sürece ve bunun sorumluluğunu çeki veren bankaya yüklemediğimiz sürece kısa vadeli bir çözüm gözükmüyor. Orta vadede ise bunun ekonomik olduğu kadar ahlaki de bir problem olduğunu görebilirsek ve ticaret ahlakını geliştirebilirsek banka çeklerine olan güveni tekrar tesis etmiş oluruz.