Güzeller güzeli ülkemde olan biten olaylar hakkında yapılan bazı yorumları bir türlü anlayamıyorum. Anlamama isyanım kendimin anlayış kıtlığından değil, aksine bir olay ile ilgili yapılan yorumların düz mantıkla yapılmasını ve bunu yapan yorumcuların, tavrını, saptırmalarını, ön yargılarını, mantık kopukluğunu anlamakta zorluk çekiyorum.
Hani temel bir yerde otururken, yanda ki masada felsefe, mantık, sosyoloji gibi birtakım kelimeleri ilk defa duymuştur. Temelin dağarcığında bu kelimeler ve anlamları yoktur. Merakla sorar, karşı taraftan Temelin anlayacağı dilden basitçe açıklamaya çalışsa da temel anlamaz. Temelin bu zorlandığını gören birisi sosyoloji, felsefe ve mantık kavramlarını bir misalle açıklamaya çalışır.
Temel, sen Trabzon’da oturursun, orada ne var; ne olacak, deniz, lokanta vs. Hah, denizde kenarında ne olur; işte, kum, balık, insanlar, erkek, kadın. Sen ne seversin, balık, deniz vs. Kadın da severmisin? Cevap; evet olunca; Öyleyse sen IBN değilsin olur.
Temel olayı kendince kavramıştır, bir yere gider ve sosyoloji, felsefe ve mantıktan bahseder. Üstelik öğrendiği misali vererek; Karedeniz bu ya, deniz, balık, kum, kadın derken, birisine sorar. Sen kadın severmisin. Cevap hayır olunca da, Temel kendi mantığı ile öyleyse sen IBN SİN der.
Yazarların çoğu olayları temelin düz mantığı ile yorumlamaya çalışıyor. Adama diyorsun, bitkilerden kaliteli topraktan iyi verim alırsın. Ancak suyuna ve gübresine de önem vermelisin, sulama suyu kaliteli olmalı derken adam kalkıyor, ben deniz suyuyla da sularım diyor. Bektaşi mantığı; abdestsiz namaz kılınmaz ın cevabı, ben kıldım oldu. Oldu da, seninki Bektaşi namazı oldu.
Bazı yazarlar, Türkiye Filistin’i neden savunuyor, İsrail haklı, Tayyip şov yapıyor, İsrail ile anlaşmalar yapan Tayyip değil mi gibi bazı ideolojik yüklenmeler yapıyor.
Efendiler, bu bir devlet yönetimidir. Komşuluk ilişkileri iyi niyete ve uygulamalara dayanır. İyi yaparsa iyi komşu, kötü yaparsa kötü komşudur. Ortada bir zulüm var “zalim hem haksız, hem güçlü; mazlum hem haklı, hem zayıf”. Biz buna nasıl evet deriz. Bizim inanç sistemimizde adalet, güçlüden değil haklıdan yanadır ve zulme rıza zulümdür.
Alavere dalaverelerle 60 sene önce işgal ettiğin toprağı sudan bahanelerle giderek genişlet, karşı konulunca da, yak, yık, öldür ve bunu da dünyaya temelin mantığıyla anlat. Birileri de bu yanlış, doğrusu İsrail’in saldırmaması deyince de, dünyayı karşısına alıyor, bize ne onlardan, zaten yaramaz adamlar gibi kendi başbakanını şov yapmakla suçlayıcı laflar et.
Biçimsel mantıkta üç ana kural vardır:
Özdeşlik ilkesi: Bir şey kendisinin aynısıdır.
Çelişmezlik ilkesi: Bir şey hem doğru hem yanlış olamaz.
Üçüncü durumun imkânsızlık ilkesi: Bir şey ya doğru, ya yanlıştır.
Ahmaklara göre; 1.Tayyip kendisinin aynısı değildir, 2. bir şey doğru da olsa Tayyip söylediği için yanlıştır, 3. Tayyib’in söylediği hem doğrudur, hem yanlıştır. Bu yol da böylece tıkanmıştır.
Sizin temel kadar mantığınız yok. Temel hiç değilse duydukları ile bir mantık yürütüyor, sizde oda yok. Temel olay endeksli, ahmaklar ise kişi endeksli yorum yapıyor.
Ey yolcu, ön yargı ve ahmaklıktan vazgeç, adaleti ve hakkı savunmayı kendine hayat düsturu olarak seç.
Allah’a emanet, hayra muhatab olunuz, efendim.