HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çatışmasızlığın sona ermesiyle ilgili Van’da yaptığı açıklamada ’PKK’nın elini tetikten çekmesi, askeri operasyonlara da son verilmesi gerektiğini’ ifade etti. Partisinin Van’da düzenlediği ’Savaşa Karşı Barış’ mitingine katılan Demirtaş, “İki tarafa da çağrı yapıyoruz” dedi ve şöyle devam etti:
“Bugün çağrı yapıyoruz. PKK derhal elini tetikten çekmeli. Tahkim edilmiş karşılıklı ateşkese uyacağını ilan etmelidir. Hükümet derhal askeri operasyon seçeneğini bir kenara bırakmalı. Müzakere için hazır olduğunu ifade etmelidir. Bütün toplumun beklentisi budur.”
Bakar mısınız Türkiye Cumhuriyetinin bir parti başkanı ve de milletvekili, devletin silahlı kuvvetine “sen silahı bırakırsan teröristte bırakmasını söyleriz” diyor.
Sen ve senin gibiler kim yaa?
Sen % 13 oy alarak kendini Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı kafa tutma hakkına mı sahip olduğunu düşünüyorsun.
Bunlara doğu ve güneydoğuda oy verenlere çok fazla kızamıyorum. Çünkü o bölgelerde çok kişi özgür oy kullanmıyor. Silah tehdidi ile sandığa bile gitmeden oyları başkaları tarafından kullanıldı.
Yoksa hamile için köye giden sağlık ekibinin kaçırılmasına kim göz yumabilir? Sağlık personeli kaçıran kendi halkına zarar veren anlayışla, enerji nakil hat direklerini kökünden söken neticede köy ve şehirlerin elektriksiz kalmasına neden olan anlayış, baraj yapımında-yol yapımında kullanılan araçları yakan anlayış kim oy verir. Bilakis o bölge insanını canından bezdirdi.
Diğer taraftan AK Parti düşmanlığı ile fikir-ideolojilerinden vazgeçip benimsedikleri partilere değil de terörün siyasetini yapan partiye oy veren % 7’lik seçmene ne demeli?
Adamlar öyle bilenmiş ki, AK Parti gelmesinde ülke ne hala düşüp düşmemesi önemli değil anlayışı var.
Ey vatandaş 7 Haziran’dan önce kötü giden ne vardı? Kendi kendinize bir düşünün ve lütfen empati yapın. Yerine şu olsa daha iyi olurdu diyebileceğiniz ne var?
Rahmetli Ecevit, alternatifiniz yoksa eleştiride de bulunmayın derdi. Tamam bunlar başarısız istemiyoruz diyorsunuz anladık diyelim. Peki alternatif kim?
Birde bunları deneyelim 3 yılda 13 yılı sıfırlayalım diyorsanız. Kusura bakmayın ne benim nede benim milletimin, değil 13 yıl, 13 gün geriye gitmeye tahammülümüz de yok zamanımız da yok.
Başbakanımız Sayın Davutoğlu, DHKP-C, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yönelik operasyonlarında kararlılık içinde olduklarını, sınırlarımızı güven altına alana kadar bu 3 terör örgütüne karşılık baskınların ve hedeflerin bombalanacağını söyledi.
Sayın Davutoğlu, vatandaşlara “Size baskı uygulatmayız”, partilere “teröre karşı omuz omuza verelim” diye seslendi. Davutoğlu, terör örgütlerine “cezanızı çekeceksiniz”, yurtdışına da “tahammül sınırlarını zorlamayın” diye sert çıktı.
3 terör örgütünün de, DHKP-C’nin de Kandil’de ne yaptığını biliyoruz. DHKP-C ile PKK arasında son dönemde ortaya çıkan terör işbirliğinin de farkındayız. Bu 3 terör örgütünün karargahları, Türkiye’ye dönük planlama yaptığı bütün mekanlar, Türkiye’de kullanmak için depoladıkları bütün silahlar yok edilene kadar operasyonlar sürer. Tehdidin azaldığını ya da yok olma noktasına geldiğini görürsek, tekrar değerlendiririz dedi.
Artık HDP’nin karar verme zamanı; silah mı demokrasi mi? Şiddet mi barış mı? Meşruiyet mi illegalite mi? Şiddete karşıysalar bunu açıkça, sözleriyle değil, samimiyetleriyle ve eylemleriyle de göstermek durumundalar. İki polisimiz hunharca ensesinden vurularak şehit edilecek, HDP yetkilileri bunu kınama cesareti bile gösteremeyecek.
Şimdi erken seçime gidilecek gibi görünen bir tablo var. Her şey bizim elimizde terörsüz sakin-huzurlu bir Türkiye istiyorsanız, lütfen pireye kızıp da yorgan yakmayın….