Son günlerde ekonominin rakamları öyle güzel açıklanıyor ki; sanırsınız milletin cebinden para taşıyor.
Piyasada , iş dünyasında konuşulanlara bakın hiç öyle değil. Millet bir konuştu mu para yok arkadaş diye bir başlıyor arkası çorap söküğü gibi geliyor. Hatta ekonomi çok iyi gidiyor nakaratını olur olmadık yerde, her ortamda tekrar ettiklerine göre ters giden bir şeyler mi var acaba? Diye söylenenler de var.
Doların yükselişine herkesten bir yorum var. Gelin geçmişe dönüp doların seyrine şöyle bir bakalım.
AK Parti, görevi Ecevit'ten devraldığında dolar bin 447 lira civarındaydı. O dönem 2003 yılının Kasım ayında dolar bin 600'lü rakamlara yükseldi.
11 yıl sonra, yani 2013 yılında dolar, 1740 lira, faizler ise yüzde 4 seviyesindeydi.
Şimdi sırayla bakalım;
2013 yılının haziran ayında, Gezi ayaklanması başlayınca dolar 2 binli rakamlara fırladı. Faiz oranları da iki kat artarak yüzde 8'e geldi. Borsa 13 günde 67 milyar TL eridi.
Hemen ardından, 17/25 Aralık olayları yaşandı. Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin piyasa değeri 60 milyar lira eridi. Dolar 2 bin10 lirayı aşarak yeni rekor seviyeye ulaştı.
Her iki darbenin getirdiği tedirginlik nedeniyle dolar sonraki dönemde 2 bin 500'lü rakamlara dayandı.
2016 yılına baktığımızda;
15 temmuz darbesiyle birlikte dolar 3 binli rakamlara dayandı. Türkiye'nin ülke olarak borçlanması, Türk parası üzerinden üç kat fazla arttı. Üretim niyetinde olan, üretimin içinde olan iş adamlarının borçlanma ve kredi almaları üç kat fazla artmış oldu.
Derecelendirme kuruluşlarının darbe sonrası Türkiye'nin notunu düşürmesi ve yaşanan savaş hali nedeniyle doların yükselişi durdurulamadı ve 3 bin 500'lü rakamlara ulaşıldı.Amerikan Merkez Bankası'nın aldığı faiz artırma kararlarının dünya piyasalarına etkisiyle birlikte, dünyanın neredeyse tamamında baş gösteren ekonomik dalgalanma bizde de etkilerini gösterdi ve dolar 3 bin 900'lü rakamları gördü.
Şu anda ise dünya ekonomisinde yaşanan darboğazın seyrine göre, kah 3 bin 400 seviyelerine düşüyor, kah 3 bin 800 seviyelerine fırlıyor.
Sokak ağzıyla kısaca anlatmak gerekirse...
2013 yılında 1700 TL civarında olan dolar, Gezi ve 17/25 Aralık operasyonları nedeniyle önce 2 bin, sonra 2 bin 500'lü rakamlara ulaştı.
2016 yılında ise, 15 Temmuz darbe planı nedeniyle 3 binli rakamları gördü.
11 yıl boyunca neredeyse yerinde sayan dolar, son 3 yılda 2 buçuk kat arttı. Faizler ve borçlanmalar da bir o kadar artış gösterdi.
Hükümeti ekonomik anlamda yetersizlikle suçlayacaksak yine suçlayalım. Ancak yaşanan bu olayları da göz ardı etmeden değerlendirmekte yarar var. Tüm bunlar olmasa bu kadar sıkıntı yaşanmazdı diye düşünüyorum.