Her yayın organında onun başarısının önüne görme engelli diye yazılar yazdı. Herkes konuşmasına görme engelli diye başladı. Başarısının önüne engelini koydular hep. Evet 5 puan türünde Türkiye birincisi olmuş Fulya Akkaya’dan bahsediyorum. 19 yaşında pırıl pırıl bir genç kızımız. Her konuşmasında birinci olmak için değil istediğim için çalıştım dedi. Kendinden emin ve o güzel gülüşü ile çok mütevazı konuşmalar yaptı.
Tamam, kızımız birinci oldu herkes mutlu ama bu birincilik nasıl geldi. Fulya’nın ve onun nezdinde tüm çocuklarımızın çektiği özellikle ailelerinin çektikleri zorluklardan bahseden hiç olmadı. Onu bu yaşa kadar hep destekleyen, her koşulda arkasında olan ailesinin sıkıntıları konuşulmadı ve yazılmadı. Ben bu noktada sözü ailesine getirmek istiyorum.
“Girdiğim sınav sonrası bir derece bekliyordum. Ama birincilik beklemiyordum” diyen kızının bu kadar mütevazı olmasından dertli olan anne ve babası onu anlatırken, azim ne demek bize o öğretti dediler. Fulya her gün düzenli olarak çalıştı. Ve bu birincilik uzun yılları çalışmanın ve azmin zaferiydi. Bu zafer uzun mesai saatlerinde çalışan babanın ve ilkokul mezunu bir annenin biricik evlatlarından geldi. Belki o anne gezmelere gitmek ya da evde TV başında dizi izleme keyfini hiç yaşamadı. Her anı Fulya ile doluydu, onunla çalıştı, eğlendi, ağladı, güldü ve en önemlisi kendi hayatından fedakarlık yaparak tüm zamanını ona adadı. İlkokul mezunu olduğunu için faktöriyel işaretinin ne olduğunu anne olunca öğrendi belki ama hiç yılmadı. Çocuğuyla birlikte ders çalışmaya devam etti.
Bu başarı birazda o ailenin değil miydi?
Bu başarı Konya’mızın yetiştirdiği bir çocuğun değil miydi?
Neden gerçek anlamda sahip çıkamadık. Sadece birkaç sütün yazıyla geçiştirdik. Neden siyasetçilerimiz bu başarılı kızımıza sahip çıkmadı. Neden verilenler hediyeler ya da destekler Valimiz ve Milli Eğitim Müdürümüzle sınırlı kaldı.
Hep soruyoruz ya neden Avrupa’nın gerisindeyiz diye. Bundan daha iyi cevap olamazdı. Bu cevabı bize tekrar gösterdiğin için Fulya’ya teşekkür ediyorum. Şimdi asıl soru şu. Fulya Akkaya, Avrupalı bir ülkede bu başarıyı gösterseydi neler olurdu?
Cevabı size bırakıyorum.
Genç ve dahi beyinlere daha çok destek veren siyasilerimizin olması dileklerimle selametle kalın…