Gelişen ve değişen dünyamızda, organizasyonlar, işletmeler veya örgütler, rekabet gücünün çok fazla olduğu ve ilerleyen teknoloji ile birlikte hızla artan pazar payı kapabilme yarışında, ayakta durabilmek, rekabet edebilmek ve arzu ettiği seviyeye gelerek bu seviyeyi koruyabilmek için, kalite anlayışını yenilemek ve ürettiği hizmet veya üründe hata payını azaltma yoluna gitmek zorunda kalmışlardır ve şirketler mevcut tüm imkanları ile bir “KALİTE YARIŞI” içerisine girmişlerdir.
Kalite kavramı insanların ve sistemlerin "hata yapmaması" ve "mükemmele ulaşma isteği" gerçeğinden ortaya çıkmıştır. Latince nasıl oluştuğu anlamına gelen "Qualis" kelimesinden türemiş ve "Qualitas" kelimesiyle ifade edilmiştir. (igeme,1999)
Kalitenin standart bir tanımı yoktur. Kalite anlayışı tüketicinin karakteristikleri, sosyal konumu ve ekonomik durumuna bağlı olarak değişebilen, farklı gereksinim ve beklentileri doğrultusunda şekillenebilen, sübjektif bir kavramdır. Müşterilerin gereksinimlerinin tam olarak karşılanmasıdır. (Total Quality Management,1999)
90’lı yılların başında da, hızla tüm dünyaya yayılan yeni bir kalite felsefesi ortaya çıkmış ve tüm dünyayı sarmıştır. Toplam Kalite Yönetimi adı verilen bu felsefe mal veya hizmet üretiminde, birbirinden ayrılan fakat birbirine bağımlı tüm süreçleri iyileştirmek suretiyle, elde edilen üründe hatayı sıfıra indirmeyi amaçlamıştır. Zaman içerisinde, bir yönetim anlayışı haline gelmiş ve kaliteye giden yolda, uygulanmasının önemli bir basamak olduğuna inanılmıştır.
Toplam Kalite Yönetimi, “çağdaş bir yönetim” düşüncesidir. Toplam Kalite Yönetimi, “güçlü liderlik, katılımcı yönetim ve takım çalışmasının bir bileşimi, hatasız ürün üretme veya müşteri memnuniyeti” olarak tanımlanmaktadır.
Toplam Kalite Yönetiminin özel sektörde başlayan uygulamalarında, başarı elde edilmesi ile birlikte zamanla iyice yayılmış ve kamu sektöründe de yer bulmuştur. Kamu alanında çok iyi bir başarı elde edilememesine rağmen halen çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında bu uygulamaya devam edilmekte ve kalite belgesi almaya çalışılmaktadır.
Toplam Kalite Yönetimi’nin en önemli nedenlerinden birisi de, ülkemizin gelişmişlik düzeyinin artırılmasının, ülke kalkınmasının ve toplum yaşam standartlarının yükselmesinin, yine devletin temelini oluşturan kamu kurum ve kuruluşlarının iyileştirilmesi ile sağlanabileceği gerçeğidir.
Toplam Kalite Yönetimi rekabetçi bir yapılanmayı, ileriye dönük tüm kararlarda ve değerlendirmelerde rekabet gücü unsurlarının temel alınmasını ve uygulamanın bu çerçevede takip edilmesini öngörür. Rekabetçi bir yapıya sahip Toplam Kalite Yönetimi modelinde belirtilen ana öğeler ve ilkeler aynı zamanda şirketin kurumsal kültürünü oluşturan ilkeler ve değerlerdir. Toplam Kalite Yönetimi, değişimleri yönetmede ve rekabet gücünü geliştirmede yüksek hız sağlayan bir sistemdir. Bunu gerçekleştirirken "kalite-maliyet-termin- verimlilik-kâr" ilişkisine geleneksel anlayıştan çok daha değişik bir açıdan yaklaşmaktadır. Bu yeni bakış açısına göre, kalite için yapılan çalışmalar, savurganlığı önlemekte, verimliliği artırmakta ve maliyetleri düşürmektedir. Yüksek kaliteli ürünlerin daha düşük fiyattan pazara sürülmesi pazar payını artırmakta ve "kâr" amacına ulaşılmasını sağlamaktadır. Toplam Kalite Yönetimi 'de hem süreç hem de beşeri unsurların temel misyonu, değişimi yönetebilmek ve kaliteye ulaşmak zannedildiği kadar zor değildir.
Aradığınız Destek burada yoksa? Vazgeçmeyin!
Bir sonraki yazımızda, görüşmek üzere hoşcakalın selam ve dua ile…