Bugün hiç anlamadığım ama anlatıldığı zaman, fotoğraflara dikkatlice baktığım zaman ve yazılanları okuduğum zaman şehrimiz adına, Çumra ve havalesinin insanları, garip çilekeş çiftçilerimiz adına dahası ülkemiz adına üzülmekle değil oturup ağlanacak bir durumu öğrenmiş oluyordum.
Bu durumu benim gibi bizim sade vatandaşımız anlamayabilir.
Ancak toprakla uğraşanlar ile konunun muhatabı bürokratlar ve siyasiler cin gibi bileceklerdir.
Bakın bu durumu bizlere görüntüleyenler, oturup konuştuklarını kağıda kaleme dökenler sadece ve sadece topraktan geçinmeye çalışan duyarlı çilekeş insanlar. Bu insanlar bu yaşadıklarını ve gördüklerini açık açık beyan edemiyorlar. Kendi fotoğrafları ile açıklayamıyorlar. Çünkü maalesef sessiz ama derin bir korku yaygınlaştırılıyor. Bu garipler daha sonra muhalif ya da hain ilan edilmekten korkuyorlar. Hem de nasıl bir korkuyorlar biliyor musunuz haşa Allah’tan korkar gibi korkuyorlar.
Neyse mübarek topraktan başka yerlere geçmeyelim. Bakın bugünkü yazımızın ve bize çiftçilerin aktardığının özü şu;
“Çumra, İçeri Çumra ve Alibeyhüyüğü mahallelerinde uzun süredir çalışması yapılan Arazi Toplulaştırması neticelenmiş ve arazi sahiplerine yer teslimleri yapılmaya başlanmıştır.
Fakat çevreye ve çiftçiye büyük zararı olmuştur. Bu konu ile ilgili zararlardan ve toplulaştırma ihalesini alan yüklenicinin yerine getirmesi görevlerini yapıp, yapmadığı ile ilgili şüphelerin giderilmesi gerekmektedir.
Sıra ile konuya bakacak olursak;
ÇEVRE: Şahısların arazilerin yerlerinin yerleri değiştiği için ovada bulunan ağaçların % 90 sökülerek katledilmiş oldu. Ağaçların gövdelerini alan eski sahipleri, yeni sahibine kökleri bırakıp gitti. Yeni arazi sahipleri araziyi ekebilmek için kazıcılar kiralayarak (Kanal Kazıcı saati 120-TL, Ekskavatör saati 240 TL) kökleri söktürmek zorunda kaldı. Kökler gelişi güzel olarak eski kanallara, meraya veya arazi komşuları arasında itilaflara sebep olacak şekilde arazi sınırlarında bırakıldı. Bazı yerlerde çalı türü dallarla birlikte ateşe verilmek zorunda kalındı ve günlerce yandı. Katliam yapılarak ileride ovanın çöl olmasının yolu açıldı. Araziler arasında şu anda yol diye bir şey kalmadı. Daha sonra açılacağı söyleniyor. Ne zaman?
ÇİFTÇİ: Devlet kendi hazinesine sahip çıkamazken, yani ovada devletin yeterince atıl arazisi varken çiftçinin tapulu arazisinden yol vb. kesintiler yapılarak tarım yapacağı arazisi küçültüldü. Katledilen ağaçları odun yapabilmek için ek maliyet oluştu. Dekar başına ortalama 200 TL ekskavatör ücretini çiftçi kendisi ödedi. Devlete ait kanaletleri dahi çiftçi kendisi kaldırdı. Birçoğunun bu yıl arazisini ekip-ekemeyeceği şüpheli durumdadır. Ayrıca yer tesliminde çok küçük kazıklarla belirlenen yerler kazıklar çeşitli sebeplerden kaybolduğu için arazi sahipleri arasında itilaflar devam etmektedir.
TOPLULAŞTIRMA İHALESİNDE;
A) Son askıdan sonra yollar açılamaz mıydı?
B) Arazi sınırlarını sadece kazık çakarak değil de sınırları da oluşturularak çiftçiye teslim yapılamaz mıydı? Arazilerden yapılan kesinti hazine arazilerinden karşılanamaz mıydı?
C) Toplulaştırmayı yüklenici firmaya hangi işler için bedel ödenecek? Çiftçiye yaptırılan işler için firmaya tekrar para ödenecek mi? Ödenecekse bu bedel çiftçinin hakkı değil mi?”
…………..
Vallahi özellikle fotoğraflar ve katliam denilen ve hiç sevmediğim bu kelime az bile kalmış gibi. İnşallah devlet görevlileri büyüklerimiz ve siyasiler bu durumun önlenmesi ya da başka alanlarda yapılmaması için bir de bu çiftçi büyüklerimizi dinlerler.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Yaşamın iIginç yanIarından birisi de, en iyinin dışında bir şey kabuI etmeyenIere geneIIikIe en iyisini vermesidir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Anneler direksiyondayken ön koltuğa 2-3 yaşlarındaki çocuklarını özellikle de emniyet kemersiz bir şekilde oturtmadıkları zaman daha iyi adam oluruz.