Ermenek ilçesini Mersin'in Anamur ve Gülnar ilçelerine bağlayan güzergahta bulunan Zeyve Pazarı, Torosların ortasında bir tabiat harikası. Sit alanı olan yerde 300'den fazla, yaşları 800 ile 200 yıl arasında değişen çınar ağaçları bulunuyor. Mesire alanının 300 metre yukarısında aniden kaynamaya başlayan pınarlar, Zeyve Çayı'nı oluşturuyor. Çay, mesire alanında değişik büyüklüklerde şelaleler oluştururken, seyri hoş bir manzara ortaya çıkıyor.
Bölge, yüz yıllardır insanların toplanma merkezi olmuş. Akdeniz bölgesinden yaylalara göç eden Yörükler ve civar köylerde yaşayanlar, Zeyve'de buluşmuşlar. Bölge, ismini de burada 600 yıldır kurulan pazardan alıyor. Bugün hiçbiri çalışmasa da Zeyve'de geçmişte onlarca su değirmeni, su hızarı, berber ve fırın olduğu belirtiliyor.
Pazar günleri kurulan pazarda, temmuz, ağustos ve eylül aylarında civar köylerde yetişen sebze ve meyvelerin yanı sıra yöreye has el sanatları ürünleri de satılıyor. Burası, Akdeniz'e yakınlığı sayesinde, Kazancı ve Gülnar üzerinden turistlerin kolayca ulaşabildikleri ve genellikle günübirlik gelip gittikleri bir mesire yeri. Eşi az bulunan, gelenlere cennetten bir köşeye gelmiş hissi uyandıran özel bir bölge.
- "Yeni yapılaşma yok"
Kazancı Beldesi Belediye Başkanı Uğuz Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Zeyve Pazarı'nın çınar ağaçları, soğuk suları ile otantik bir mesire alanı olduğunu söyledi.
Bölgenin doğal sit alanı olduğunu ifade eden Tekin, "Tarihi çınar ağaçlarının dalını bile kırmak yasak. Yeni yapılaşma yok. Her taraftan sular fışkırıyor. En bunaltıcı sıcaklarda bile kendine has serinliği var. Eşsiz bir yer" dedi.
Tekin, Zeyve Pazarı'nı özellikle yaz ve sonbaharda binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Burası Akdeniz bölgesine yakın bir yer. Anamur ve Gülnar'da sıcaktan bunalanlar buraya gelir. İç Anadolu'dan da gelenler var. Son yıllarda tur otobüsleri de gelmeye başladı. Her şey doğal. Buraya adını veren pazarımız var. Pazar günleri burada bir pazar kurulur. İlk kuruluş tarihini bilen yok. 500-600 yıldır süregelen bir pazar olduğu söylenir. Bu pazarda yöre halkı ürettiği sebze, meyvelerin yanında, kekik, kimyon, ada çayı, sumak gibi ürünleri de satar. Pazara gelen, bir ürün getiriyor, ürününü sattıktan sonra kendi ihtiyacı olanı alıp gidiyor. Pikniğe ve gezmeye gelenler de alışveriş yapıyor. Satılan ürünler tamamen doğal ve organik. Her taraf sanki doğal bir fotoğraf stüdyosu. Yöre halkı oldukça yardımsever. Yaşlı bir amca veya teyze ile yapacağınız bir saatlik sohbet bile sizleri alıp başka diyarlara götürebilir."
- Değirmenler çalışır hale getirilmeli
Bölgeye hayat veren Zeyve Çayı'nın zamanla buraya kendine özgü bir ekonomik yapı kazandırdığının altını çizen Tekin, "Su çok olduğu için değirmenler, su ile çalışan hızarlar kurulmuş. Fakat burası sit alanı olduktan sonra bu değirmenler, hızarlar tamir edilemedikleri için kullanılmaz olmuşlar. Son değirmen de kapandı. Çünkü şartları yerine getirip çalışma ruhsatı alamıyorlar. Aslında özel bir düzenleme ile bu iş yerlerinin çalışır vaziyete getirilmesi lazım. Çünkü bunlar burası ile özdeşleşmiş değerler" diye konuştu.
Zeyve Pazarı'nı imkanı olan herkesin mutlaka görmesi gerektiğini vurgulayan Tekin, herkesi bu cennetten köşeye gelip gezmeye davet etti.