Bismillâhirrahmânirrahim.
Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır; De ki (Allah şöyle buyuruyor): “Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.”(Zümer Suresi 53. Ayet)
Efendimiz aleyhisselatü vesselam da hadisi şeriflerinde günah işleyen kullar ile alakalı olarak şunları söylemektedir;
“Bütün âdemoğulları günahkârdır, günahkârların en hayırlıları ise tövbe edenlerdir.” (İbn Mâce, Zühd, 30)
“Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.” (Müslim, Tevbe, 9, 10, 11).
“Günahtan tam dönen ve tövbe eden, o günahı hiç işlememiş gibidir.” (İbn Mace, Zühd 30)
Günah işlemek ve işlediği günahtan tövbe etmek konusu çok mühim ve önemlidir.
Ramazan-ı Şerife girdiğimiz şu günlerde pek çok Hocaefendilerin, akıl hocalarının ve nasihatçilerin Müslümanlara Ramazan ayını nasıl geçirmeleri gerektiği hakkında programlar yaptığını görmekteyiz. Bu programlar çok kıymetli ve değerli aynı zamanda yeterli program ve listelerdir. Güvendiğimiz, benimsediğimiz veya takip ettiğimiz hocalarımızın bu programlarını, Ramazan-ı Şerif de yapılacaklar listesini edinelim ve bu doğrultuda ramazanımızı bereketli ve verimli geçirmeye çalışalım.
Yazımda bahsetmek isteğim yine Ramazan-ı Şerifte yapmamız gereken pek mühim bir meseledir. Bu Ramazan karar alıp günahlarımıza tövbe ederek hayatımıza yeni bir yol çizmeliyiz.
Şeytanların bağlandığı bu ayı fırsat bilerek yaptığımız ve devam ettiğimiz günahlara bir son verelim. Toptan bu işi yapmasak da devam ettiğimiz, işlemekten geri duramadığımız bir günahı Rabbimizin de yardımına sığınarak hayatımızdan çıkaralım.
Ramazan-ı Şerifin evvelinde nefsimiz ile bir anlaşma yapmalıyız. Bu Ramazan-ı Şerifte bu isyan dünyası içerisinde nasıl günahsız bir an geçireceğim?
Bir hadisi şerifte Efendiniz aleyhisselatü vesselam şöyle buyuruyor; “Allah’tan korkarak zerre kadar bir günahı terk etmek yerdeki insanlarla gökteki meleklerin yapacağı nafile ibadetlerden daha efdaldir.”
Bu büyük müjdeyi anlamak çok zor değildir. Bugün oruç tutan Müslüman Rabbinin emrettiği saatlerde nefsini yemekten, içmekten ve cinsel münasebetten alıkoyabiliyor ve fakat işlediği bir günahı kolayca terk edemiyor.
Ramazan-ı Şerifi ahiretimiz için bir sermaye haline getirmek bizlerin elindedir. Bu Ramazan-ı Şerifte kendimize dönelim. Kulluğumuzu gözden geçirelim. Ömrümüzü Ramazan-ı Şerifin heyecan ve gayreti ile güzel bir kullukla geçirme derdinde olalım.
Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri bizleri Ramazan- Şerifte günahları bağışlanan ve sonunda cehennemden kurtulan kullarından eylesin.