Artık yavaş yavaş içimiz ısınmaya başladı değil mi? Kar ne kadar muhteşem bir rahmet olsa da bayağı üşümüş değil mi? Güneşi gören bereyi, kaşkolü, montu atmaya başladık. Üzerimizdeki giyecek kilolarından kurtuluyoruz. Hafifliyoruz, moralimiz yerinde de oldu mu “kuşlar gibi uçmaya” başlıyoruz.
Çok şükür.
Allah’ın her mevsimi her günü sağlıklı, mutlu, huzurlu ve özgür insanlar için ne kadar güzel değil mi?
En kötü günümüz böyle olsun, inşallah çok daha mutlu, sağlıklı, huzurlu, refah seviyesi yüksek günlerde böyle yine birlikte olalım.
………….
Bizi artık tanıyorsunuz.
Kendi görüşlerimiz, düşüncelerimiz kadar, hatta bizden önemli olan sizlerin görüşleri olarak bu sütunlarda yer alır.
Bizim yerel gazetecilik anlayışında bu bir ilkedir.
- bilgisayarın karşısına geçerken okurlarımızı, yöneticilerimizi bir tatil gününde üzmeyecek germeyecek neler yazalım? Notlarımızda neler varmış? Şöyle bir bakalım istedik.
İşte sizlerden gelenlerden en sıkıntısız olanlardan başlıyoruz.
Bir abimiz diyordu ki “Uğur abi bir zaman özellikle ana kavşak ve caddelerdeki trafik ışıklarında yayalara olan bölümlerde görme engelli vatandaşlarımız için sesli hoparlörlü yani engelli vatandaşlarımıza yardımcı olan sesli uyarı anonsları vardı.
Her ne hikmetse bunlar ya bozuldu ya da başka bir şey oldu artık ışıklarda bu sesler çıkmıyor. Benim bildiğim tek sesi çıkan lamba Adalhan Kavşağında.
Abi bunu bir dile getirsen de engelli vatandaşlarımız her noktada bu güzel hizmetten istifade edebilse”…
…………
Evet bizde bu son derece masum ve yerinde isteği köşemize taşıyalım ve bu haklı isteği yöneticilerimize iletelim istedik.
ANKARA CADDESİNDEKİ TOZ DUMANDAN ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ
Perşembe günü sanayici bir abimiz arıyordu. Bu abimiz sık sık ulusal basına haber olan son derece başarılı bir isimdir. Bu abimiz üretimi ile Konya’nın, Konya sanayisinin ismini dünyanın dört bir yanına başarı ile duyurur.
Abimiz ile selam sabah havadan sudan dedikten sonra abimiz ” Uğur Bey Allah rızası için bizim şu Ankara Yolundan bir gel. Özellikle alt geçitlere girdiğimiz zaman yanımızdan geçen tonajlı araçlardan tırlardan kalkan toz yüzünden görüş mesafemiz nerede ise sıfıra iniyor. Frene basmak zorunda kalıyoruz.
Bu yollar illa ki Cumhurbaşkanımız geleceği zaman mı temizlenecek?” diyordu.
Cuma günü ben de Organize Sanayiine gittim. Giderken gelirken bu abimizin dediklerini bire bir yaşadım. Yanınızdan bir araç geçerken öyle bir toz bulutu kalkıyor ki önünüzü göremiyorsunuz.
Tamam olaya bir de Belediye açısından bakalım.
Yani bir kıştan çıkıyoruz. Kış da kıştı doğrusu. Ardından kar don çözüldü şimdi kiri tozu kaldı. Ama burası her ne kadar çevre yolu desek çevre yolu değil. Şehir içi yol desek şehir içi yol değil. Her gün binlerce aracın gelip geçtiği ana güzergah. Hem de araçların normal hız standartlarını çok aştıkları tehlikeli bir yol.
Belediye yöneticilerimizden bu konudaki ricamız şu.
Belediyelerimiz modern temizlik araçları var. Bizler inanın geçtik ara sokakların tozunun süpürülmesini bu ana yollarda iyi bir çalışma yapılmasının zamanı gelmiş.
Ha hâlâ kepçelerle kamyonlarla Belediyelerimizin belli yerlerdeki karları harıl harıl temizlemeye toplamaya çalıştıklarına şahit oluyoruz. Bu kış belediyecilerimiz için çetin geçti; yaz biraz daha çetin geçecek gibi.
Allah hepimize kolaylık versin.
İyi pazarlar iyi tatiller…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Restoranlara, cafelere, işletmelere ruhsat verirken hiç değilse masa sayısı kadar araç park yeri şartı koyduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.