Sigortalı ile sigortacı arasında zaman zaman anlaşmazlık yaşanabiliyor. Tüketiciler memnuniyetlerini de şikâyetlerini de sosyal medyada dile getiriyor. Sigortalılar, en çok trafik sigortasından yakınıyor. Trafik primlerinin yüksekliği, kaza sonrası yapılan hasar onarımından memnun kalmama, ödemenin gerçekleşmemesi ya da hasarsızlık indiriminin yapılmaması gibi konular şikâyetlerde başı çekiyor. Sigortalılar sanayilerdeki kaportacı ve boyacılardan ödemesini en hızlı şekilde yapan sigorta şirketlerinin isimlerini öğrenip aman bana falanca şirketin poliçesini kes diye gelip iş paraya gelince aman çok para bana en ucuzunu kese donen bir durumla karşı karşıyayız. Bazı şirketler işin kolayını bulmuş durumda trafik poliçeni uygun keserim amma konut sigortanı da kestirirsen deyip trafik poliçenle beraber konut yangın poliçesini sorgusuz sualsiz kesip veriyor. 2 ay sonra sattın aracını konut sigortanı iptal ettiremezsin 1 yıl sistemde kalmak zorunda poliçen doğal olarak bir zorlama söz konusu ben trafik sigortasını uygun keserim amma velakin konut sigortanı da yaparsama geliyor. Bu durum alternatif sigorta pazarlama yöntemi olarak kullanılmakta, trafik sigortalarının içeriğinde yol yardim hizmetini kazaya karışman durumunda veren şirketler de mevcut. Tabi ki memnuniyetinizi veya memnuniyetsizliğinizi sosyal medyada birçok linkten yayınlayabilirsiniz.
Sigortalılarının memnuniyetini sağlamak ve sıkıntılarını çözüme kavuşturmak için her başvuruya cevap veren sigorta şirketleri ise bu şekilde müşterilerinin güvenini kazanmak için çabalıyor. Onlara en iyi hizmeti vermeye çalışıyor. 444’lü numaralardan müşteri memnuniyet anketleri yapıyorlar, trafik sigortasıyla ilgili yapılan her şikayeti çözüme kavuşturmaya çalışsa da bu branşın sıkıntıları sigorta şirketlerinin karabasanı gibi şikayetler artarak devam ediyor. İşin mutfak kısmı acenteler müşteri memnuniyeti bakımından bu sektörün lokomotifi durumunda gün boyu müşterilerin tepkilerini kaprislerini çekmek durumunda... Her nereden bakarsanız bakın acenteler şamar oğlanı gibi şirketler ve müşteriler tarafından itilip kakılmakta gerçek değerini zamanla bulacak diye ümit ediyoruz. Ekmeğinin derdinde olan acente arkadaşlarımız komisyon kıran acentelerle de başa çıkabilmek için mücadelesini sürdürmekte kendi ayağına kurşun sıkan üç beş acentenin nereden para kazandığını da merak ediyorum doğrusu. Personel maaşı, SSK primi dükkan kirası, vesair giderler yaklaşık aldığımız komisyonun yüzde 5’ine tekabül ediyor. Bu ayrıntılar ışığında tüm acente arkadaşlarımızın şapkalarını önlerine koyup bir daha düşünmelerini istiyorum. Saygı ve sevgilerimle, kazasız günler diliyorum.